104 emekli amiralin tartışması sürüyor! Hakan Bayrakçı ile Mücahit Birinci canlı yayında birbirine girdi

104 emekli amiralin tartışması sürüyor! Hakan Bayrakçı ile Mücahit Birinci canlı yayında birbirine girdi

TV 100 ekranlarında yayımlanan Şimdi Konuşalım'a katılan SONAR Araştırma'nın sahibi Hakan Bayrakçı ve AKP'li Mücahit Birinci arasındaki "104 emekli amiral" tartışması kavgaya dönüştü.

TV 100 ekranlarında yayımlanan Şimdi Konuşalım'a katılan SONAR Araştırma'nın sahibi Hakan Bayrakçı ve AKP'li Mücahit Birinci arasındaki "104 emekli amiral" tartışmasında gergin anlar yaşandı.

Hakan Bayrakçı'nın Ayasofya İmamı Mehmet Boynukalın ile ilgili söylediği sözleri eleştiren AKP'li Abdurrahman Uzun "Siz o imam diyemezsiniz, saygısızca konuşamazsınız" tepkisinde bulundu. Uzun'a cevap veren Bayrakçı ise "Siz de amirallere ahlaksız şerefsiz dediniz" dedi. 

Bunun üzerine söze giren Birinci "Kurnazlık yapma beni kriminalize edemezsin. Kendi beyanlarınızla ilgilenin, beni kriminalize edemezsin" diyerek masaya vurdu.

Sinirlenen Hakan Bayrakçı çok sert bir şekilde masya vurarak ayağa kalktı. Stüdyoda yükselen tansiyon uzun bir süre düşmedi.

İŞTE O GÖRÜNTÜLER:

NE OLMUŞTU?

104 emekli amiral, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözleri sonrası başlayan tartışmalara ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın "takke ve cübbe" giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin ortak bir bildiri yayımladı.

Açıklamada Tuğamiral Mehmet Sarı'nın görüntülerine atıfta bulunulularak şunlar kaydedildi:

Son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir. Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.

Açıklamada ayrıca Montrö'nün Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan bir anlaşma olduğu vurgulanarak, "Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir" denildi.