10 BİN LİRA BAŞLIK PARASIYLA İMAM NİKAHI YAPMIŞLAR
"“Çocuk yaşta evlilik”, taraflardan en az birinin çocuk olduğu hem resmi hem de gayri resmi evliliklere denir. 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na göre “Daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişi” çocuktur. Dolayısıyla çocuk yaşta evlilik, taraflardan birinin 18 yaşından küçük olduğu evliliği ifade eder. Bu evliliğin yasal olarak mümkün olması veya resmi nikâh ile gerçekleşmesinin bir önemi olmadığı gibi, çocuğun istek ya da rızasından da bahsedilemez."
Arama motorunda "çocuk yaşta evlilik nedir" diye arattığınız da yukarı yer alan ifadelerden sayılı örnekler bulabilirsiniz. Kanunda çocukları korumaya yönelik yasa var ancak tıpkı Burcu örneğindeki gibi uygulanmadığını ya da denetlenmediğini bir kez daha ortaya çıkardı.
Henüz evliliğin getireceği sorumlulukları üstlenebilecek gelişim düzeyinde olmayan milyonlarca kız çocuğunda biri Burcu. 18 yaşından küçük olması veya 18 yaşından büyük olsa dahi fiziksel, duygusal, cinsel ve psikolojik gelişimini tamamlamamış olması veya yaşam seçenekleri ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmaması gibi faktörler sebebiyle evliliğe rıza göstermeye henüz hazır değildir.
Ancak geleneksel, dini kural ve normları hukuk ve yasaları hiçe sayarak çocuk yaşta evliliklerin yapılmasına neden oluyor.
Eğitim Reformu Girişimi'nun raporuna göre, 2023-24 eğitim-öğretim yılında, zorunlu eğitim çağında olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 612 bin 814 çocuk eğitim dışında. İşte Burcu'da eğitimden, hayattan koparılan raporda yer alan 612 bin 814 çocuktan biri.
Türkiye’de çocukların evlenmesine/evlendirilmesine ilişkin bazı verilerden örnekler...
TÜİK istatistiklerine göre; cinsiyete göre 16-17 yaş grubunda resmi nikahla evlenen çocuk sayısı 2010-2020 yıllarında aşağıdaki gibidir:
Bu veriler TÜİK tarafından Evlendirme Dairelerinde yapılan resmi nikah sayıları baz alınarak hazırlanmıştır.
Bununla birlikte; 18 yaş altına ilişkin resmi nikah olmaksızın evlilik hayatı sürdürme veya sürdürmeye zorlanma verileri hakkında ayrıntılı saha çalışmalarına dayalı bir veri bulmak oldukça güçtür.
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 2018 yılında 15-29 yaş arasındaki toplam 7.345 kadın ve kız çocuğu ile yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Raporu’na göre;
“Türkiye’de 20-24 yaş arası kadınların %14,7’si 18 yaşından önce, %2’si 15 yaşından önce evlenmiştir. Aynı yaş grubunda Türkiye’de yaşayan Suriyeli kadınların %44,8’i 18 yaşından önce, %9,2’si 15 yaşından önce evlendirilmiştir.”
25-49 yaş arasındaki kadınların %21’i 18 yaşından önce, %4’ü ise 15 yaşından önce evlendirilmiştir. Aynı yaş grubunda Türkiye’de yaşayan Suriyeli kadınların %38’i 18 yaşından önce ve %12’si 15 yaşından önce evlendirilmiştir.
Her ne kadar resmi nikah verilerine göre; çocukların evlenme sayılarında bir düşüş söz konusu olsa da; özellikle kız çocuk evlenme/evlendirmelerinin erkek çocuklara oranla oldukça fazla olduğu açıkça görülmektedir. Bu durum aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin de bir yansımasıdır.
İşte Esra Erol'a "evli" olduğu erkekten ayrıldıktan sonra çocuklarını görebilmek için gözyaşları içinde başına gelenleri, cinsel istismara maruz bırakılan Burcu'nun başına gelenlerde, memleketin kara bir tablosu.