Büyükelçi Ali Sait Akın, yaklaşık 6 ay önce Dışişleri Bakanlığınca Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar Birliği Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne atandı. Ülkede devam eden iç karışıklık nedeniyle büyükelçi değişikliği yapılamayınca Akın da görevine başlayamadı. Akın, bir süreliğine geldiği memleketi Rize'nin Hemşin ilçesi Çamlıtepe köyünde annesi ve babası ile kalıyor.
Ülkeye gideceği günü bekleyen Akın, bağ ve bahçe işleri ile uğraşıyor, çevre düzenliyor, heyelanlara karşı su yollarını açıyor.
''SEL VE HEYELANLARA KARŞI TEDBİR ALMALIYIZ"
Myanmar'daki iç karışıklıklar dolayısıyla bu aşamada göreve başlamasının uygun görülmediğini kaydeden Büyükelçi Ali Sait Akın, bir süreliğine köyüne geldiğini söyledi. Bağ ve bahçe ile çevre düzenlemelerinde anne ve babasına yardım ettiğini söyleyen Akın, şöyle devam etti:
"Buradaki iklim çok yağışlı ve arazi eğimli. Son dönemde sürekli sel afetleri oluyor. Burada arazi tehlikeye girdi ve birkaç kez evlerimizi tahliye ettik. Bu yüzden sel sularının araziye akmaması, evlerin çatı sularının ırmaklara kavuşturulması çok önemli. Benim de evin arkasını sağlamlaştırmak gibi birtakım projelerim vardı. Su kanalları açtım, duvarların altında bostanlar vardı, onları söküp yeniledim. Boş vakitlerde çalışıp sel, heyelanlar için tedbir almalıyız. Eskiden dedelerimiz bu işleri yapar, su kanallarını açardı. Biz de yapalım.''
Bağ-bahçe işlerine artık dikkat edilmediğini dile getiren Akın, “İnsanlar artık bu memlekette göçer vaziyette yaşıyor. Kışın gidiyorlar, yazın 3-5 ay geliyorlar. Dolayısıyla bu işlere zaman ayıramıyorlar. Arazinin eğimli, yağmurun da çok olmasından dolayı bu durum da tehlike oluşturuyor. Bu düzenlemeler yapılmalı. Herkes dikkat etmeli ve tedbirini almalı yoksa sel olduğunda sıkışıp kalıyoruz” diye konuştu.
"KÖYDEKİ ÇİFTÇİLİK İŞLERİ İHMAL EDİLİYOR"
Hemşin'in geleneksel yaşamını, ucundan da olsa yakaladığını ancak eski yaşam tarzının artık kalmadığını belirten Akın “Ben yaşım itibarıyla Hemşin’in esas geleneksel yaşamını, çaydan önceki dönemi ucundan da olsa yakaladım. Çayla birçok şey değişti. Çay gelmeden önce bütün bahçelere mısır ekilirdi. Sonradan çayın gelmesiyle ve çay tarımının daha kolay, gelirinin daha iyi olmasıyla tüm mısır bahçelerine çay ekildi. Köydeki çiftçilik işleri ihmal ediliyor'' dedi. (DHA)
Radamet Falcao eski takımı Galatasaray'a ekstra maliyet çıkardı
Bergen'in katili Halis Serbes'ten kan donduran açıklama!
Azra Gülendam Haytaoğlu, 13 parçaya bölünerek öldürülmüştü! Savcılıktan dikkat çeken rapor