Cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ekonomin kötü olmasının sorumlusudur diyen Şener, “Bu sistem, yapı ve anlayış ile ülkenin hiçbir sorununun çözülemeyeceği anlaşılmıştır. Son dönemlerde ortaya attığı yeni politik çizgiye göre hükümet, faizleri düşüreceğiz, döviz kurunu yükselteceğiz sonra üretim artacak, ithalat azalacak, ihracat artacak, istikrar sağlanacak ve cari fazla verilecek diyor. Döviz kurunu fırlatmakla söylenenlerin hiçbirisi gerçekleşmez. Öncelikle bu ülkedeki firmaların yapısı, durumu nedir, Türkiye’nin üretim yapısında hangi sorunlar var, bunların nasıl aşılması gerekir konularını dikkate almadan rastgele kura ve cari açığa vurgu yaparak bu ülkedeki hiçbir sorunu çözemediğiniz gibi bütün sorunları da derinleştirirsiniz” diye konuştu.
Hükümetin ekonomi politikalarında ne yaptığını bilmediğini belirten Şener, “İktidar son aylarda cari açığı kapatacağız diye nutuk atıyor. 2022 yılında 47 milyar dolar dış ticaret açığı var. 21 milyar dolar cari açık var. 2023 ve 2024 yıllarında da hem dış ticaret açığı hem de cari açık var. İktidarın ya bütçesi ya da söyledikleri yanlış. Hangisinin yanlış olduğuna karar verin. Ülke kararsız yönetilmez. Ülkeyi yönetenlerin kararlı olması ve ne yaptığını bilmesi gerekir. Ne yaptığını bilmeyen bir hükümet var” dedi.
Ekonomide politikaların kalıcı olması gerektiğine dikkat çeken Şener, “Üretim yapısını düzenlemediğiniz taktirde Türkiye’de her kriz döneminde cari fazlalar oluşmuştur. 1994, 2001, 2014 krizinde de cari fazla var. Üretim yapısındaki sorunlar giderilmediği için bir süre sonra kronik dış ticaret açığı, kronik cari açık evham ediyor. Hükümetin söyledikleri ile yaptıkları birbirleri ile örtüşmüyor. Politikaların kalıcı olması ve firmaların yapısının bilinmesi gerekiyor. 860 bin şirketin giderleri incelenmiş faiz giderleri toplam giderleri içerisinde sadece yüzde 3 görünüyor. İktidar faizleri düşüreceğiz şirketleri ayağa kaldıracağız diyor ama kur şirketler açısından daha büyük bir bela. 122 milyar dolar şirketlerin kur açığı var. Bu şirketler 586 milyar Türk lirası kur zararı ile karşı karşıyalar” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası’nın kendisine ait olmayan paralar ile kur artışına müdahale etmeye çalıştığını belirten Şener, “Ekonomide aynı politika uygulanırken bir politika aracı ile kuru yükseltmeye, diğer politika aracı ile kuru düşürmeye çalışır mı hükümet? Üç kere politika faizini düşürüyor dört kere piyasaya döviz veriyor. Hükümetin acilen ne yaptığına karar vermesi gerekiyor. Faizi ele alacak olursak, hükümet faizi düşürmüyor politika faizini düşürüyor. Hazinenin borçlanma faizini arttırıyor. Politika faizi Merkez Bankası’nın bankalara para verirken uyguladığı faizdir. Hazinenin borçlanma faizi arttırılıyor. Geçtiğimiz gün hazine yüzde 15 ile Merkez Bankası’ndan aldığı parayı hemen birkaç gün içerisinde bankalar hazineye yüzde 27.7 ile yani yüzde 51 kar ile verdi. Devletin parasını bir cebinden diğerine koydular yüzde 51 kar yaptılar” dedi.
1 Dolar 22 TL Olur Mu? İşte SWAP anlaşmasının perde arkası
Omicron varyantı için bakın hangi aşı ne kadar koruyor?
1100 TL olarak yapılan yardımların 4. faz ödemeleri yılbaşına kadar yapılacak mı?
