Ahmet Hakan'dan Muharrem İnce'ye: Bu kadarını tahmin edemedim

Ahmet Hakan'dan Muharrem İnce'ye: Bu kadarını tahmin edemedim

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, 24 Haziran seçimlerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce'nin davet edildiği halde protokole girmeyerek, Cuma namazını Sultanahmet Meydanı’nda tek başına namaz kılmasını köşesine taşıdı.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, 24 Haziran seçimlerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce'nin davet edildiği halde protokole girmeyerek, Cuma namazını Sultanahmet Meydanı’nda tek başına namaz kılmasını köşesine taşıdı.

İnce'nin bu tavrına ilişkin "Kültürel değerler üzerinden yaşanan bölünmeye esaslı bir tokat bastı" ifadelerini kullanan Hakan, "Ayasofya olgusunun bir ucundan tuttu. Geniş sağ kesimlerin gönlüne bir köprü kurmuş oldu" diye yazdı. Hakan, İnce'nin tavrına ilişkin "Ben bile bu kadarını tahmin edemedim" yorumunu yaptı.

Ahmet Hakan, CHP'nin Ayasofya'ya ilişkin tutumu ve Muharrem İnce'nin Sultanahmet Meydanı'nda namaz kılmasına ilişkin yazısının bir bölümü şöyle:

CHP’NİN AYASOFYA POLİTİKASINA DAİR

AYASOFYA konusunda CHP’nin tutumu aşağı yukarı şöyle bir şeydi:

*

- Ne tam olarak karşı çıktı... Ne de tam olarak benimsedi...

- Ne tam memnun oldu... Ne de tam memnuniyetsiz oldu...

- Ne tam olarak bir manifesto ortaya koydu... Ne de tam olarak sessizliğe büründü.

*

Buradan ne çıktı?

Şu çıktı:

*

Ayasofya’nın ibadete açılmasından memnun olanların tümü, iktidara şükran hissiyle dopdolu olurken...

Ayasofya’nın ibadete açılmasından memnun olmayanlar bile CHP’nin bu iki arada bir derede kalmışlığından memnun kalmadılar.

BAŞKA BİR AYASOFYA POLİTİKASI MÜMKÜNDÜ

NE zaman din iman üzerinden bir bölünme yaşansa... Ne zaman başörtüsü üzerinden bir bölünme yaşansa... Ne zaman kültürel değerler üzerinden bir bölünme yaşansa...

Hep AK Parti’ye yaradı, yarıyor.

*

İşte tam da bu nedenle...

CHP, Ayasofya konusunda yaşanabilecek bir bölünmenin tarafı olmama gayreti içine girdi.

Doğru da yaptı.

*

Ama dün itibarıyla çok daha iyi anladı ki...

CHP’nin bu gayreti, Ayasofya konusunda yaşanan bölünmenin önüne geçememiş.

*

Oysa CHP...

Ayasofya’nın açılışında iktidarı tek başına bırakmamayı seçebilirdi.

*

- “Biz bundan asla rahatsız değiliz” diyebilirdi.

- “Ne rahatsızlığı? Memnunuz yahu” diyebilirdi.

- “Tabii ki açılışına gelir, namaz kılarız” diyebilirdi.

- “Sevinen vatandaşlarımızın sevincine ortak oluruz” diyebilirdi.

*

Ve böylece...

- Ayasofya üzerinden yaşanabilecek bölünmenin şevkini, coşkusunu, direncini kırabilirdi.

- Ayasofya üzerinden iktidarın alabileceği puanlara ortak olabilirdi.

- Sağa açılma politikasında önemli bir aşama kaydedebilirdi.

- Kültürel değerler üzerinden bu zamana kadar yaşananların dışında bir olgunun yaşanmasını sağlayabilirdi.

*

CHP, bunların hiçbirini yapmadı.

Maslahatı idare etme yolunu seçti.

Ve CHP’nin tavrı ne İsa’ya ne Musa’ya yaradı.

*

Atatürk’ün sözüdür:

“İdare-i maslahatçılar, esaslı devrimci olamazlar.”


MUHARREM İNCE’NİN YAPTIĞININ ANLAMI NE?

DAVET edildiği halde protokole falan girmeye hiç gerek duymadı. Aldı seccadesini... Tek başına gitti Sultanahmet Meydanı’na... Serdi seccadesini... Kıldı namazını.

Ben bile bu kadarını tahmin edemedim

*

Muharrem İnce bu yaptığıyla...

Kültürel değerler üzerinden yaşanan bölünmeye esaslı bir tokat bastı... Farklı bir tutum alınabileceğini gösterdi... En azından kafaları karıştırmayı başardı... Ayasofya olgusunun bir ucundan tuttu... Geniş sağ kesimlerin gönlüne bir köprü kurmuş oldu...

*

CHP’yi içine sıkıştığı cendereden kurtaracaksa... İşte bu tutum kurtarır.