Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki yıl sonra gittiği Diyarbakır'da yaptığı "çözüm süreci" açıklamasını ele aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2015 yılında "Çözüm Süreci"ne dair "Kaldırılmıştır demedim, şu aşamada buzdolabına konulmuştur dedim" sözlerini hatırlatan Sarıkaya, yeni bir sürecin başlayabileceğini belirtti.
Muharrem Sarıkaya'ya açıklamalarda bulunan AKP MKYK Üyesi Abdurrahman Kurt ise "çözüm süreci" ile ilgili "Hiç bitmedi ki yeniden başlasın" şeklinde konuştu.
Sarıkaya’nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Biz çözüm sürecini, teröre meşruiyet kazandırma, terörü şımartma süreci olarak düşünmedik. Çözüm süreci şu anda buzdolabındadır...'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çözüm Süreci’ni, 11 Ağustos 2015 günü dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’e Devlet Şeref Madalyası tevcih töreninde bu sözlerle sonlandırdı...
Bu konuda 8 Ekim 2015’te bir açıklama daha yaptı, sözlerine açıklık getirdi:
'Ben çözüm süreci kaldırılmıştır demedim, şu aşamada buzdolabına konulmuştur dedim. İşler yoluna giderse, süreç yeniden gündeme gelir...'
Erdoğan iki yılın ardından dün gittiği Diyarbakır’da 6 yıldır hiç anmadığı Çözüm Süreci konusunda şu açıklamayı yaptı:
'Samimiyetle başlattığımız süreci provoke ettiler. Evet çözüm sürecini biz başlattık ama sonlandıran biz olmadık. Bunların gizli gündemleri, art niyetleri sonlandırdı...'
''HİÇ BİTMEDİ Kİ YENİDEN BAŞLASIN''
Bu cümleye bakıp, çözüm sürecinin yeniden gündeme geldiğini söyleyebilir miyiz?
Diyarbakırlı olarak Cumhurbaşkanı’nın gezisinde de bulunan AK Parti MKYK Üyesi Abdurrahman Kurt’a bu soruyu yönelttim.
'Cumhurbaşkanımızın 2005 Diyarbakır konuşması bir manifestodur' hatırlatmasıyla söze başladı...
Erdoğan’ın 'Sorun benim sorunum' dediğini anımsattı...
'Süreci hiçbir gün dahi bitirmediklerini', HDP’nin sonlandırdığını, kendileri açısından ise böyle bir durumun olmadığını söyledi.
'Biz aynı yerdeyiz, teröre ve silaha yanaşmayan her kesimle görüşürüz' deyip Erdoğan’ın dünkü sözlerinin de bu kapsamda açık olduğunu belirtti.
SEROK ERDOĞAN
Gençlerin Cumhurbaşkanı’nı 'Serok Erdoğan' diye karşıladığını da anımsatıp devam etti:
'Biz ana dilde eğitimi özel okulda açan partiyiz, durduğumuz yer bellidir; her parti kendi politikasını sürdürür. Cumhurbaşkanımıza gençler ‘Serok Erdoğan’ dedi. Bu cümle başkaları tarafından beğenilmiyor olabilir. Ama demokratikleşme sürekli devam ediyor. Diyarbakır Cezaevi'nin Kültür Evi’ne dönüştürülme kararı da bunun yeni adımıdır...'
BAHÇELİ'Yİ HEDEF ALDI
Başkent kulislerinde, Kurt'un açıklamasındaki "Cumhurbaşkanımıza gençler 'Serok Erdoğan' dedi. Bu cümle başkaları tarafından beğenilmiyor olabilir" ifadesiyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hedef alındığı konuşuluyor. AKP Genel Başkanı ve Başbakanlığı döneminde Diyarbakır'da miting düzenleyen Ahmet Davutoğlu'nun konuşması esnasında vatandaşlar hep bir ağızdan 'Serok Ahmet' (Lider Ahmet) diye tezahürat yapmıştı. Davutoğlu da bu tezahüratlara "Birileri beğenmese de ben serok demenizi beğeniyorum. Ser çava, Ser sera" (Başım gözüm üstüne) sözleriyle Kürtçe karşılık vermişti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Ahmet Davutoğlu'na "Serok Ahmet" diye hitap ediyordu. Davutoğlu da Bahçeli'nin kendisine yönelik kullandığı "Serok Ahmet" ifadesine tepki göstererek, Bahçeli'nin Kürtçe'ye hakaret ettiğini savunup "Bana hakaret etmek için Kürtçe'yi kendince kullanıyor. Bu Türkiye'de gerçek anlamda bölücülüktür" cevabını vermişti.
Süleyman Soylu'nun Erdoğan'dan 2 gün önce neden Diyarbakır'a gittiği ortaya çıktı
Ahmet Davutoğlu'dan Devlet Bahçeli'ye 'Serok' göndermesi! Bana Serok Ahmet dendiğinde...