AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, TBMM Genel Kurulu'nda tartışma yaratan sözlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Zengin, cümlesinin çarpıtıldığını belirterek, "Ben dedim ki, 'AK Parti iktidara gelene kadar, kadın kelimesinin adı yoktu' dedim bu 'kadının adı yoktu'ya döndü. Benim aslında kastettiğim kadın kelimesini sadece kullanmak değil, kadın asli unsur haline geldi. Genel Kurul’da bu bir tartışmaya vesile olmadı. Ben konuşmamı Twitter hesabına koyduktan sonra buradan yola çıkarak inanılmaz bir şahsımda bir değerlendirme kampanyası başlatıldı" dedi.
"ÖNEMLİ BAZI İSİMLERİN EŞİ BİLE OLAMIYORDUNUZ"
Sosyal medyada 'Seçme seçilme hakkı vardı', 'İçişleri Bakanı vardı', 'kadın başbakan vardı' gibi eleştirilerin yapıldığını, eleştirinin ötesine geçen saldırıların olduğunu ifade eden Özlem Zengin, şöyle konuştu:
"Evet kadın vardı, zaten bunlar yoktu demiyoruz. Benim söylemek istediğim şey elbette bu değildi. Bunlar vardı; ama Türkiye’de kadınların yüzde 70'i de yoktu, hiçbir mesleği olamıyordu, üniversiteye gidemiyordu, milletvekili bile olamıyordu. Önemli bazı isimlerin eşi bile olamıyordunuz. TRT'de izleyici konuk bile olamıyordunuz. Alkışlamak için bile TRT’nin dekorunda oturamıyordunuz. Peki bu gördüğümüz Türkiye tablosu muydu? Hayır değildi. Türkiye; sokağa çıktığınız zaman, başı açık, başı kapalı, başını çok farklı örten bir sürü kadından oluşan bir ülke. Türkiye'nin gerçekleri, Türkiye'nin kamu hayatına yansımıyordu. Kamusal alan için de geçerli. Bir anne evladının asker törenine gidemiyordu. Stadyumlara giremiyordu. Şimdi böyle baktığınız zaman inanılmaz bir mağduriyet vardı. Kim geçirdi bu mağduriyetleri, AK Parti iktidarı geçirdi."
'AK PARTİ'Yİ DİŞİ BİR KELİME OLARAK ANLIYORUM'
Zengin, AK Parti’nin bu kadınların yarasını muazzam şekilde inşa ettiğini kaydederek, "Bir kadın partisi olarak görüyorum AK Parti’yi. Hatta 'AK Parti' kelimesini daha dişi bir kelime olarak algılıyorum. Yeri geldiğinde bu konularla alakalı olarak konuşmayı engel görmüyorum. Hala İmam Hatiplileri aşağılamaya devam ediyorlar. Bu ifadeyi gerilik olarak kullanıyorlar. Hala kafa dünya standartlarında değil. Hakaretler, mesele seçme seçilme hakkına kadar geldi. Evet ilkokula giden çocuklar bile 1934’de bu hakkın ortaya çıktığını biliyor. Ama bunun gerçek manada icrası 2015’te oldu, 24 Haziran seçimlerinde oldu. Ben de aday oldum o dönem. Seçilip yemin eden milletvekillerinden bir tanesiyim" ifadelerini kullandı.