14 Mayıs seçimlerinden 1.5 ay önce İYİ Parti’den istifa eden 27. Dönem İstanbul milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, sosyal medyada yaptığı paylaşımla, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in altılı masadan kalkmasına yönelik dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde genel seçimlerin en çok kaybeden partinin İYİ Parti olduğunu belirten Ağıralioğlu, en ağır hasarı alan Genel Başkanın da Akşener olduğunu söyledi.
Ağır seçim mağlubiyetinin bir savunma ve muhatap suçlu bulma psikolojisi doğurduğunu aktaran Ağıralioğlu, “İYİ Parti ve Sayın Genel Başkan, Kemal Bey ile kaybedileceğini çok iyi biliyordu. İYİ Parti’nin bu kadar hasar almasının sebebi, bildiği ve sonucunu öngördüğü felaketi engelleyememiş olmasıdır. Adaylığını memleketteki bütün önceliklerin önüne geçiren ve bize dayatan Kılıçdaroğlu ve bu adaylığın menfaat çevresi; bu ilkesiz, ölçüsüz mücadelenin doğal sonucu olan mağlubiyetin asıl müsebbipleridir!” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti'nin seçmen nezdinde suçlanan taraf olmamak için itirazlarına rağmen masada oturmak zorunda kaldığını ifade eden Ağıralioğlu, “İYİ Parti gelen felaketi görüp kalktıktan sonra da yeniden dönmek zorunda bırakılmıştır. Çok ağır ifadeler ile kalkılan bir masaya neden paldır küldür oturulduğu da ne partililere ne de millete izah edilebilmiştir. Bunun bedelini de hem Genel Başkan hem de İYİ Parti çok ağır ödemiştir. Şimdi masaya dönüş kararına meşruiyet kazandırmak için, “O, onu söyledi, bu aslında şöyle demişti.” gibi beyanlarda bulunmak da içine düşülen itibarsızlık ve başarısızlık durumunu değiştirmeyecektir. Masaya dönüşü onurlu hâle getirmek için yapılan “istişareler”, söylenen ama dönülen sözler, çizilen ama çiğnenen kırmızı çizgiler ortadadır” diye konuştu.
Kendi ilkelerini ve milletine olan borcu sebebiyle, beş yıl boyunca Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerinden gelişen her alamete itiraz ettiğini dile getiren Ağıralioğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Maalesef beş yıl boyunca bu konuda yaptığım itirazlarım parti içindeki bir dedikodu mekanizmasının giyotinine, bazen sıfatlarımı, bazen sözlerimi, bazen de irademi kurban vermiştir.”