TÜRSAB bu yılın sekiz ayında Türkiye''ye gelen turist sayısını açıkladı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, 2022 yılının ocak-ağustos döneminde en çok ziyaretçi alınan ülkenin 3,8 milyon ziyaretçi ile Almanya olduğunu, Almanya’yı 3 milyon ziyaretçi ile Rusya Federasyonu ve 2,3 milyon ziyaretçi ile İngiltere’nin takip ettiğini kaydetti.
Bağlıkaya, turizm sektöründeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2020 yılında salgının da etkisi ile turizmde yaşanan durgunluk ve gerileme sonrasında 2021 yılı ortalarından itibaren başlayan toparlanma sürecinin, 2022’de de devam ettiğini belirtti.
Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının, 2022 yılının Ocak-Ağustos dönemi itibarıyla 29 milyon 334 bin 652 kişiye yükseldiğini ifade eden Bağlıkaya, şunları kaydetti:
“2022 yılının ilk 8 ayında ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı, salgın öncesi dönem olan 2019 yılının yüzde 5,38 oranında gerisinde kaldı. Umutla girdiğimiz 2022 yılında yanı başımızda baş gösteren Rusya-Ukrayna Savaşı turizmde bu yıla ilişkin planlar ve hesapların da yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kıldı. Ana pazarlarımız konumundaki bu iki ülkede yaşanan savaş hali maalesef turizmi de etkiliyor. Yaklaşık 9 milyon civarında ziyaretçi aldığımız Rusya ve Ukrayna’da savaş nedeniyle beklenen seviyelere ulaşılamayacak olması yıl sonundaki toplam ziyaretçi sayısına da etki edecek.
Zira Rusya pazarında 8 aylık dönemde 2021 yılının aynı dönemine göre yüzde 22 artış yaşanmış olsa da 2019 yılının 8 aylık dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 37,8 oranında düşüş olduğu görülüyor. Ukrayna pazarında ise 8 aylık dönem itibarıyla 2021 yılının yüzde 69, 2019 yılının ise yüzde 59,8 gerisinde olduğumuz dikkati çekiyor. Dolayısıyla 2022 yılını bu tablo çerçevesinde bakıldığında 44 milyon toplam ziyaretçi ve 34 milyar dolar turizm geliri ile kapatacağımızı öngörüyoruz.”
Türkiye’ye gelen turistlerden kimi deniz-kum-güneşi kimi şehir, kültür, doğa turu tercih ediyor
Bağlıkaya, 2022 yılının ocak-ağustos döneminde en çok ziyaretçi alınan ülkenin 3,8 milyon ziyaretçi ile Almanya olduğunu, Almanya’yı 3 milyon ziyaretçi ile Rusya Federasyonu, 2,3 milyon ziyaretçi ile İngiltere, 1,7 milyon ziyaretçi ile Bulgaristan, 1,5 milyon civarında ziyaretçi ile İran’ın takip ettiğini söyledi.
Türkiye’nin, turizmde deniz-kum-güneş turizmi yanında kültür, sağlık, MICE, gastronomi, kruvaziyer, yat, spor, kış, doğa ve macera turizmi gibi birçok farklı turizm segmentinde ürün sunabilen, zengin bir ürün çeşitliliğine sahip olduğunu anımsatan Bağlıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülke bazlı olarak yabancı ziyaretçilerin ilgi gösterdiği turlar ve destinasyonlar farklılık gösteriyor. Uzak Doğu ve Amerika Kıtası ülkelerinden gelen ziyaretçilerimiz ağırlıklı olarak kültür turlarını tercih ederken İstanbul, Çanakkale, İzmir, Pamukkale, Kapadokya ilgi gösterdikleri destinasyonlar arasında bulunuyor. Avrupa ülkelerinden gelen misafirlerimiz; Antalya, Muğla, Aydın ve İzmir gibi deniz-kum-güneş turizmi ile öne çıkan destinasyonlarımıza ilgi göstermenin yanı sıra kültür turları kapsamında İstanbul’u da keşfetmeyi tercih ediyorlar.
Orta Doğu pazarından gelen konuklarımız İstanbul’un yanı sıra Yalova, Bursa, Trabzon, Rize gibi şehirlerimizde doğa turlarına katılım gösteriyorlar. İran’dan gelen ziyaretçilerimizin ise İstanbul, Konya ve Van gibi destinasyonlara ilgisi bulunuyor.”
ABD ve İsrailli turistlerin Türkiye’ye ilgisi arttı
Firuz Bağlıkaya, ABD ve İsrail pazarlarının, geçmişten bugüne turizmde önemli pazarlar arasında yer aldığını belirterek, salgın döneminde ABD pazarında, seyahatlerin durma noktasına gelmesi nedeniyle 2020 yılında yüzde 75 civarında gerileme yaşandığını anımsattı.
2022 yılının 8 ayında 2021 yılının aynı dönemine göre ABD’den yüzde 193,8’lik bir artışla 640 bin kişi ağırlandığını aktaran Bağlıkaya, bu dönemde ABD pazarından Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısının 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 61 artış gösterdiğini vurguladı.
İsrail pazarında da ocak-ağustos döneminde yaşanan ciddi artışla bu pazarda yarım milyonu aşkın ziyaretçi ağırlandığını bildiren Bağlıkaya, “Bu pazarda 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 41 yükseliş mevcut. Dolayısıyla ilk 8 aylık dönemde ABD ve İsrail pazarından 1,1 milyon kişi ülkemizi ziyaret etmiş durumda.” dedi.
“İnsanlar işini, çocuklar okullarını bırakıp ‘doğal gaz sıkıntısı var’ diye başka ülkeye gitmezler”
Bağlıkaya, Avrupa genelinde özellikle ısınma maliyetlerinin önemli oranda artacağının ifade edildiğine değinerek, “Dolayısıyla Avrupa’daki emeklilerin, yaşam maliyetlerinin uygun olduğu daha ılıman ülkelerde kış aylarını geçirebileceğine ilişkin çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Ancak, bu yıl Avrupa’daki doğalgaz sıkıntısı nedeniyle Avrupalıların kış dönemini daha ılıman iklime sahip Türkiye gibi ülkelerde geçireceklerine ilişkin yorumlara temkinli yaklaşmakta yarar olduğunu düşünüyorum. İnsanlar işini, çocuklar okullarını bırakıp ‘doğal gaz sıkıntısı var’ diye başka ülkeye gitmezler. Yalnızca bu nedenden dolayı Avrupa’dan Türkiye’ye büyük çaplı ekstra bir turist akışı beklemiyoruz.” diye konuştu.
Daha çok gelmesi beklenen yaşlı, emekli kesimin ise gelir bakımından homojen bir yapıda olmadığını göz önünde bulundurmak gerektiğini anlatan Bağlıkaya, Almanya’da ya da Avrupa’da tüm emeklilerin aynı düzeyde ücret almadığını, bu yöndeki haber ve yorumlara dikkatli ve serinkanlı yaklaşmak gerektiğini dile getirdi.
“Seferberlik kararı, Rusya’dan seyahat taleplerinde hafif de olsa artışa yol açtı”
Rusya’daki kısmi seferberlik ilanının Türkiye turizmine etkisine ilişkin soru üzerine Bağlıkaya, Türkiye’nin, Rus vatandaşları için tatil amaçlı yurt dışı çıkışlarda uzun yıllardan bu yana en önemli destinasyon konumunda bulunduğunu, bu durumun 2022 yılında da devam ettiğini söyledi.
Seferberlik kararı öncesinde tur operatörlerinden aldığı bilgilere değinen Bağlıkaya, “Rusya’dan Türkiye’ye olan talebin yılın kalan kısmı için pozitif seyrettiği yönündeydi. Bununla birlikte seferberlik kararının Rusya’dan seyahat taleplerinde hafif de olsa bir artışa yol açtığını ifade edebiliriz. Ancak seferberlik kaynaklı olarak şu ana kadar yaşanan talep artışının Rusya pazarındaki genel talepte belirleyici olacağını söylemek çok iddialı olur.” diye konuştu.