Türkiye'nin ekonomi ile siyasetin iç içe geçmiş yapısı, seçim sonrası piyasalarda büyük dalgalanmaların yaşanmasının sıradan bir durum olduğunu gösteriyor.
Türkiye'nin ekonomi ile siyasetin iç içe geçmiş yapısı, seçim sonrası piyasalarda büyük dalgalanmaların yaşanmasının sıradan bir durum olduğunu gösteriyor.
Ancak 31 Mart seçimleri sonrası ilk günün ardından, dolar kurunda yaşanan %1.29'luk düşüş, birçok kişiyi şaşırttı. Atilla Yeşilada, 21 Mart'taki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alınan 500 baz puanlık faiz artırım kararına göndermede bulunarak, Türkiye ekonomisinin seçim sonrasında nelerle karşılaşabileceğini açıkladı.
Uzman isim ayrıca, yakın gelecekte en yüksek getiriyi sağlayacak yatırım aracının adını vererek, vatandaşlara "Beklemeden pozisyon almaya başlayın" uyarısında bulundu.
İşte Yeşilada'nın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Mevcut politika faizine baktığımızda, seçim sonrası ani bir döviz artışı beklemek biraz mantıksız olabilir. Asıl önemli olan, ekonomideki seyir sırasında Türk lirasının değer kaybının kontrol altında mı kalacağı yoksa kontrol dışına mı çıkacağıdır. Bu sorunun cevabı, ekonomide neler olabileceğini gösterecek.
Merkez Bankası'nın belirttiği gibi, enflasyonun altında bir değer kaybı gerçekleşirse, Türk lirası reel olarak değer kazanacak. Ben kısa vadeli olarak dövizde ciddi bir kazanç öngörmüyorum."
EN YÜKSEK GETİRİYİ SAĞLAYACAK BU YATIRIM ARACI
Elbette bu ülkenin döviz krizine ilişkin güçlü bir hafızası var. Merkez Bankası, 2024'ün başından itibaren artan döviz talebini doğru şekilde yönetemediği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda. Ancak yavaş yavaş insanların, öncelikle KKM'den çıkarken döviz yerine TL'ye döndüğünü, daha sonra da döviz varlıklarını tasfiye ettiğini göreceğiz.
Her zaman Türkiye'nin eurobondlarının, uzun vadeli ve muhafazakar düşünen yatırımcılar için son derece çekici bir alternatif olduğunu savundum. TCMB'nin faiz kararı sonrasında dün eurobond piyasasında büyük bir ralli yaşandı. Ancak artık bu kadar cazip değiller. Bu nedenle artık TL varlıkları ve Türk lirası finansal varlıkları ön plana çıkacak.
Konut satışlarında yıllık bazda bir yavaşlama gözlemliyoruz ve konut fiyatlarının enflasyonun gerisinde kaldığını görmemiz muhtemel. Bu durum, konut veya arsa gibi yatırım seçeneklerinin bireylerin portföylerinden çıkacağı öngörüsünü destekliyor.
Aynı şekilde, ikinci el otomobil piyasasında da büyük bir fiyat düşüşü bekliyorum. Kısacası, faize ve krediye dayalı herhangi bir mal birikiminin şu anda öne çıkmadığını düşünüyorum. Hisse senetleri konusunda ise daha kesin ve iyimser olabilirim. Bence, borsa tarafında altın bir dönem başladı.
"BORSA, DOLAR BAZINDA YÜZDE 50 ARTIŞ GÖSTERECEK"
BIST100 endeksinin bir yıl içinde dolar bazında yaklaşık %50 civarında prim yapacağını tahmin etmek oldukça makul görünüyor. Daha önceki açıklamalarımda tam tersini iddia etmiştim, ancak neden fikrimi değiştirdiğimi açıklamak istiyorum.
İlk olarak, mevduat faizlerinin artması durumunda, yatırımcıların genellikle geçici olarak borsaya yöneleceğini, ancak aslında TL mevduatlarla birikim yapan yatırımcıların satış yaparak piyasadan çıktığını göreceğiz. Son 1-2 ay içinde bu tür bir çıkış yaşandı ve Borsa İstanbul, 1 milyon yatırımcı kaybetti. Bu sefer çıkış sayısının daha da artabileceğini öngörebiliriz."
