Uğur Dündar’ın Tele1 TV'de hazırlayıp sunduğu ‘Demokrasi Arenası’ programının konuğu İYİ Parti Güvenlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Aytun Çıray, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Prof. Dr. Ahmet Saltık oldu. Yayınında Türkiye’nin pandemi sürecinde izlediği politikaları, ikinci dalga olasılıklarını, ekonomiye yansımalarını ve gündeme dair önemli açıklamalarda bulunuldu.
İYİ Parti Güvenlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Aytun Çıray, Tele1 TV’nin Ankara temsilcisi İsmail Düker’in adli kontrol koşuluyla serbest bırakılmasını, Oda TV’nin haber müdürü Müyesser Yıldız’ın tutuklanmasına dair , “Saydığımız gazeteci arkadaşlarımızın tamamı FETÖ’nün kumpas davasından içeriye atıldılar. Özgür basın olmadığı için, o zamanda da meclise tutanaklarına suç duyurusu koydular. İlk defa basına bu şekilde yansıyınca ses getirdi. Sivil mahkemelerde yargılanmasına dair kanunu kimler teklif ettiyse, siyasi ayağını arayanlar oraya baksınlar. Erdoğan tepki vermesi yerine, FETÖ mücadelesi yapıyoruz madem, Başbuğ’un söylediklerini ciddiye alıp araştırın demeliydi” şeklinde konuştu.
Çıray, ayrıca FETÖ ile mücadele yeni bir döneme başlanacağını söyleyerek, “Bugün buraya gelmeden önce Dursun Çiçek ile görüştük. İlker Başbuğ hakkında dava açanlara onlar suç duyurusunda bulunacaklar”dedi.
‘BİLİM KURULU ŞEFFAF OLMALI’
Pandemi sürecinde istatistiklerin yanlış verildiğini söyleyen Çıray, “Bu durum siyaset üstü denilen bir durumdur. Buradaki başarı kriteri nedir diye sorarsak, her hastalığın istatistik olarak bir beklenen sayısı vardır. Ekonomi içerisinde bulunduğu zor durumlar ve yeni rejimin karakteri önemlidir. Erdoğan, geçtiğimiz hafta hiçbir gerekçe olmadan kararı ben iptal ettim dedi. Böyle bir mücadele düşünülemez. 30 Ocak’ta İYİ parti tedbirlerle ilgili önerge verdi. Akşener’de derli toplu neler yapılmasını açıkladı. Tüm tedbirler taksit taksit yapıldı. Araştırmalara göre, bir tedbir 3 hafta gecikmişse hasta ve ölüm oranı yüzde 95 artıyor. Türkiye Pandemiye yakalandığında ekonomisi kötüydü. Bilim kurulu daha şeffaf olmalıdır. İstatistiklerin tamamı yanlıştır. Doğru verilere sahip değilseniz, doğru bir iktidar sağlayamazsınız. Başarı hikayesi uydurmak için lüzumsuz bir durum ortaya çıkardı” açıklamasında bulundu.
‘TÜRKİYE DEMOKRASİSİNİ ARIYOR’
İYİ Parti’nin pandemi sürecinde tabanını sağlamlaştırdığını söyleyerek, “Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in ittifakı tünelin ucundaki ışığı yaktı. İyi Parti 7 ay içerisinde kurulup,seçimlere girerek, parlamentoya girdi. Akşener’in durduğu yeri iyi belirlemesiyle birlikte her geçen gün merkez sağ demokrat çizgiye yerleşiyor. Bu durumda halk tarafından fark ediliyor.Belediye başkanlarımızın yetkilerini etkileyecek kanunlarda düşündüklerini düşünüyorum. Bu noktada bunları halka anlatmalıyız. Dünya görüşümüz tamamen ayrı da olsa, kayyumlar karşısında demokrasiye inan insanların karşında durması lazım. Türkiye demokrasisini arıyor. Bazı konulardaki görüş ayrılıklarımızı ertelememiz lazım” açıklamasında bulundu.
Pandemi sürecinden sonra doğaya dönüşüne dair, “Belediyelerin yaptığı tarımla ilgili çalışmalarla ilgili ciddi çalışmalara başlandı. Bu bir beka sorunudur. Kovid salgını bittiğinde zannedildiği gibi küreselleşme bitmeyecek ama yerelleşmenin önemi anlaşıldı. Tedarik süreçlerinin önemi ve bu mekanizmanın çalışması anlaşıldı” değerlendirmesinde bulundu.