Bu haftaki meclis konuşmasında Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın Çin Halk Cumhuriyeti’ni ziyaretini konu edinen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Abbas'ın açıklamalarını hedef almıştı. Bahçeli, "Bu ziyaretin bizi ilgilendiren kısmı Sayın Abbas’ın bazı çarpık ve endişe veren açıklamalarında somutlaşmıştır. Pekin’de Çin Devlet Başkanı’yla görüşmesi esnasında şu ibret verici ve infial uyandıran sözler Mahmut Abbas’ın ağzından dökülmüştür:
'Bazılarının gündeme getirdiği Uygur meselesi bir insan hakları meselesi değildir. Bu Çin’in terörizm, aşırılık ve ayrılıkçılıkla mücadelesidir. Filistin her zaman Çin’e inandı. Filistin-İsrail ihtilafının bir an önce sona erdirilmesinde Çin’in arabulucu olması gerekmektedir.'
"SOYDAŞ VE AKRABA TOPLULUKLARLA GÖNÜL BAĞIMIZ SÜRÜYOR"
Mahmut Abbas vicdanı sızlamadan bunları söylemiştir. Biz onlara destek verdikçe, bu zihniyet Türk milletine köstek olmuştur. Sayın Abbas, Milliyetçi Hareket Partisi’nin grup toplantısından bizatihi sana sesleniyorum: Uygur Türklerine terörist demek haksızlıktır, bühtandır, günahtır, cinayettir, rezalettir, melanettir, Türk milletine iflah olmaz bir saygısızlıktır" ifadelerini kaydetmişti.
MHP lideri bugün de sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli, insan hak ve hürriyetinin hiçbir ideolojik kalıp ve kısıtlamaya sığmayacak kadar evrensel, hiçbir mevzi ve merkezi bakışa hapsedilmeyecek ölçüde küresel, hiçbir siyasi ve stratejik hesaba alet edilmeyecek kadar ilkesel ve özsel niteliklere haiz olduğuna dikkat çekerek, "İnsan, yaratılmışların en şereflisidir. Her türlü kötü muamele, eziyet, işkence ve zulüm insan onurunu yaralayıcı ve yıkıcıdır. MHP'nin, dünyanın muhtelif coğrafyalarında hayat ve varlık mücadelesi veren Türkler, soydaş ve akraba topluluklarla hem tarih, hem kültür, hem de gönül bağı vardır ve bu tartışmasızdır. Geçmişte 'Esir Türkler' davasının telaffuz ve temsili hususunda gösterilen samimiyet ve dirayet, maşeri vicdanda ziyadesiyle mahfuzdur" ifadelerini kullandı.
"KARDEŞLERİMİZİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMADIK"
Doğu Türkistan'da yaşanan inanç ve insan hakları ihlallerine değinen Bahçeli, "Doğu Türkistan'da baskı ve dayatmalara maruz kalan, inanç ve insan hakları ihlallerine mahkum bırakılan kardeşlerimizi hiçbir zaman unutmadık, unutulmuşluğa terk etmedik. Çünkü onlar biz, biz de onlarız.
Aramızda sınırlar ve mesafeler olsa da kalbimiz bir, kanımız bir, kaderimiz birdir. Nitekim Doğu Türkistan, Müslüman Türk milletinin mağdur ve mazlum gök bayrağıdır. Bu haftaki Meclis grup konuşmamda, Filistin Devlet Başkanının Çin Halk Cumhuriyeti ziyareti esnasında yaptığı marazi açıklamaları eleştirerek adaletin ve hakkaniyetin yanında durmuştum.
"MHP, KADİR'İ MİSAFİR ETMEYE HAZIR"
Bu konuşmamın geniş bir yankısı olmakla birlikte Sayın Rabia Kadir'in de tarafıma hitaben yazmış olduğu mektubunu okuyunca elbette memnuniyetim daha da artmıştır. Uygur davasının yılmaz savunucusu Sayın Rabia Kadir, şu anda ABD'de yaşamaktadır ve yaşı da 80'e ulaşmıştır. Bazı sebeplerden dolayı uzun süreden beri Türkiye'ye giriş yapamamaktadır. Geldiğimiz bu aşamada, Sayın Rabia Kadir'in Türkiye'ye ziyaretinin önündeki engellerin kaldırılarak milletiyle özlem gidermesi en samimi dilek ve temennimdir. MHP, Sayın Rabia Kadir'i misafir etmeye hazırdır" açıklamasında bulundu.
RABİA KADİR KİMDİR?
Rabia Kadir Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi (Doğu Türkistan'da) yaşayan Uygur halkının insan hakları için mücadele eden Uygur aktivistidir.
2006'da Dünya Uygur Kurultayı (WUC) başkanı seçilmiştir.
Rabia Kadir, Çin Halk Kongresi'nde 1997 yılında yaptığı bir konuşmada Çin Hükûmetinin Sincan politikasını çok sert eleştirmiş ve bu yüzden kısa süre sonra Halk Kongresinden çıkarılmıştır. Rabia Kadir aynı yılda (1997) kadın haklarını ve kadınların meslek dünyasındaki imkânlarını genişletmek için mücadele amacı ile Bin-Analar-Harekâtını başlatmıştır.
1999 yılında Rabia Kadir Hükûmet sırlarını kamuoyuna taşımakla suçlanmış ve 8 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. 2005 yılının Mart ayında, cezaevinden çıktı.
ABD'ye iltica eden Rabia Kadir yaşamını orada sürdürmektedir.
2006'nın Kasım ayında Münih'te yeni kurulan Dünya Uygur Kurultayı'nın (WUC) başkanı ilan edilmiştir. 2004 yılında Norveç'te, insan hakları için savaşmasından dolayı Thorolf-Rafto-Ödülü'nü almıştır.