Bahçeli gemileri yaktı

Bahçeli gemileri yaktı

Devlet Bahçeli'nin "AK Parti ile CHP ittifak yapsın" çıkışıyla Cumhur İttifakı'nda gerilen ipler hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de Bahçeli'nin bayram mesajlarıyla biraz daha gerildi.

Kurban Bayramı nedeniyle Cumhur İttifakı'nın iki ortağı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin "yumuşama" mesajları gündem oldu.

Erdoğan, "Siyasette oluşan yumuşama ikliminin milletimizin tekrar kucaklaşmasına katkı sağladığını memnuniyetle müşahede ediyoruz" demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı video mesajda, vatandaşların bayramını “gönülden tebrik ettiğini” söyledi.

Erdoğan, "Özellikle Gazze'de soykırımcı İsrail'in mezalimi altında bayramı idrak eden kardeşlerimin Kurban Bayramı'nı yürekten tebrik ediyor; acı çeken, zulme ve her gün katliama uğrayan kardeşlerimizin de bir an önce huzura, güven ve istikrar ortamına kavuşmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, “Bayramların, birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik duygularının en üst seviyede yaşandığı müstesna günler” olduğunu ifade ederek, siyasetin gündemindeki “yumuşama iklimi”ne değindi:

"Bayramlar, yetimlerin, öksüzlerin, garip gurebanın hatırlandığı, akrabalık ve komşuluk münasebetlerinin sıklaştığı, millet olarak birbirimize daha sıkı kenetlendiğimiz özel günlerdir. Koronavirüs salgını sebebiyle maalesef komşuluk, akrabalık, dostluk ilişkilerimizde araya mesafeler girdi. Bayramlar vasıtasıyla bu mesafeleri kapatıyor, sılayırahimi daha çok hatırlıyoruz. Atalarımız, 'gözden ırak olan gönülden de ırak olur' demişlerdir. Millet olarak her zamankinden daha fazla gönül birliğine, kalp birliğine, dayanışmaya ihtiyacımız olan günlerden geçiyoruz. Siyasette oluşan yumuşama ikliminin, milletimizin tekrar kucaklaşmasına katkı sağladığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. İnşallah hep birlikte gönül gönüle vererek bu bayramı tam anlamıyla bir kardeşlik şölenine dönüştüreceğimize inanıyorum."

Geride kalan bir yıl içerisinde üst üste üç seçim yaşandığını hatırlatan Erdoğan, bu seçimlerin hepsinden de “demokrasinin güçlenerek çıktığını” söyledi.

"ENFLASYON CANAVARINDAN KURTULMA SÜRECİNE GİRDİK"

Erdoğan, enflasyon konusunda da mesajlar verdi. Enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren düşüşe geçeceğini savunan Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyada yüksek seyreden enflasyon halen endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Aşımıza, işimize, ekmeğimize ortak olan enflasyon canavarından kurtulma sürecine girdik. Ekonomi programımız üretim, istihdam ve ihracat tarafında meyvelerini veriyor. Enflasyonda yılın ikinci yarısından itibaren inşallah güzel neticeler alacağız. Biz çiftçisinden memuruna, beyaz yakalısından işçisine kadar bu milletin refahını yükselten, gelişmiş ülkeler seviyesine getiren bir iktidarız. Salgın, savaşlar, küresel krizler gibi sebeplerle tekrar nükseden enflasyon sorununu geçmişte olduğu gibi tek haneli rakamlara mutlaka indireceğiz. Terörle mücadele konusunda elde ettiğimiz tarihi kazanımlarımızdan taviz vermemiz asla söz konusu değildir. 40 yıldır milletimizin kanını ve kaynaklarını sülük gibi emen bölücü terör belasına son verinceye kadar operasyonlarımızı devam ettireceğiz”

BAHÇELİ'DEN "YUMUŞAMA" ÇIKIŞI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Gerçekleri çarpıtarak, fason teklifleri sıcak tutarak, fiyaskoya dönmüş anlayışlarını münafık taktiklerle kapatmaya çalışarak kendilerine siyasi nefes borusu açmaya heveslenenlerin gayeleri boş, gayretleri boşunadır. Yumuşama mesajlarına özenle saklanan ve sarılan yalan, dedikodu ve iftira kampanyasının hangi sinsi emellere, hangi sakat hedeflere odaklandığı az veya çok bellidir” açıklamasında bulundu.

Bahçeli ayrıca, “Ülkemizde anormal hiçbir şey yoktur, hatta normalleşme safsatalarıyla milletimizin sinir uçlarını tahriş edecek gizli gündem teşrifatçılarına ikna olacak ve itibar edecek de olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

"İnsanlığın barış, huzur, refah, istikrar ve güvenlik özlemlerinin sekteye uğradığı bir dönemin bütün sancıları geniş çapta yaşanmakta ve yaşatılmaktadır. Manevi zayıflıklar, dayanışma ve yardımlaşma zaafları, empati hissiyatındaki zedelenmeler maalesef dünya genelinde ciddi düzeylerde havi ve hakimdir.

Daha medeni, daha muasır, daha mutlu, daha müreffeh bir ortak geleceğin inşa çabalarında gözle görülür darboğazların varlığı ve yaygınlığı hakikaten de inkâr edilemeyecek boyutlardadır.

Müesses uluslararası düzen ahlaken, hukuken, vicdanen ağır sarsıntı geçirmekte; bu sarsıntının sosyal, siyasal ve ekonomik sonuçları insanlığın yaşadığı manevi krizle eklemlenince vahim bir dünya tablosu tezahür etmektedir. Çivisi çıkan, zembereği kopan, meşruiyet temeli bozulan bugünkü insanlık döneminden yegâne kurtuluş reçetesi, asıl anlamına muvafık insan haklarına, faile ve fiile göre farklılaşmayacak evrensel hukuk ilkelerine bağlılık ve riayettir.

Şu çarpıcı hususu bilhassa ve kaygıyla ifade etmek istiyorum ki, çocukların katledildiği bir dünyanın medeniyet vaazı, hürriyet vaadi ham hayalden öte bir anlam taşımamaktadır. İnsani felaketlere savrulmuş bir dünyanın merhamet iklimi kurak, muhabbet iradesi bulanık ve kuşkuludur.

Soykırım suçunun alenen işlendiği bir dünyada insani miras ve emanetlere saygı ve sadakatten bahsedilmesi eğer saflık değilse ileri düzeyde saptırmadır ve hatta sapkın bir istismardır.

"İTİBAR EDECEK OLMAYACAKTIR"

Toplumsal ve siyasal istikrarı tahkim ve takviye edecek ekonomik toparlanma ve serpilme dönemi de çok şükür ufukta görülmüştür.

Bu nedenle ülkemizde anormal hiçbir şey yoktur, hatta normalleşme safsatalarıyla milletimizin sinir uçlarını tahriş edecek gizli gündem teşrifatçılarına ikna olacak ve itibar edecek de olmayacaktır.

Gerçekleri çarpıtarak, fason teklifleri sıcak tutarak, fiyaskoya dönmüş anlayışlarını münafık taktiklerle kapatmaya çalışarak kendilerine siyasi nefes borusu açmaya heveslenenlerin gayeleri boş, gayretleri boşunadır.

Yumuşama mesajlarına özenle saklanan ve sarılan yalan, dedikodu ve iftira kampanyasının hangi sinsi emellere, hangi sakat hedeflere odaklandığı az veya çok bellidir.

"İKİYÜZLÜLÜK BUGÜNLERDE UTANÇ VERİCİ DÜZEYLERDE"

Bir yanda yumuşaklık pozu veren, diğer yanda meşrep ve müktesebatında taşıdıkları nefret ve öfkeyi sağanak halinde yağdıran siyasi hasis ve hırçın zihniyetlerin ikiyüzlülüğü bugünlerde utanç verici düzeylerdedir.

Kutuplaşmayı törpülemek yerine kurnazca tahrik edenler, husumeti örselemek yerine bayağı şekilde taçlandırıp tasdikleyenler elbette milletimizin gözünden ve gönlünden kaçamayacak aciz ve acıklı durumdadır.

"DAVAMIZI TERÖRİZE ETMEK İSTEYENLER AĞIR BEDEL ÖDEYECEK"

Üstelik fitne/fesat kışkırtıcılığı yaparak kutlu davamızı, fedakarlık ve iman numunesi camiamızı Türk düşmanlarının siparişiyle sorgulamaya, yargılamaya ve terörize etmeye kalkanlar Allah’ın şahitliğinde ifade ediyorum ki, bedelini adalet ve millet nezdinde çok ağır ödeyeceklerdir.

Hakkımızı, hukukumuzu savunmak şeref konumuzdur.

Ne hakkımızdan, ne hukukumuzdan, ne de şerefimizden taviz verilmeyecektir."