Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sahip çıktı.
Bahçeli, Soylu'ya destek açıklamasında şunları söyledi:
"Bilhassa terörle mücadele alanında ismini altın harflerle yazdıracak İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu'ya yapılan itibar suikastlerini, siyasi linç girişimlerini kaygı ile izlediğimizi asla ama asla kabul etmediğimizi tarihe not düşmek istiyorum. Kim demiş sayın Soylu yalnız diye? Kim demiş sayın Soylu kimsesiz diye? Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı görevini vatan ve millet sevgisiyle yerine getiren gece, gündüz demeden mücadele eden mert bir devlet adamıdır. Hakkında ne söylenirse söylensin bizim bölücüler ile iş tutan, terör örgütlerine hayranlık besleyen odaklara aldırış etmemiz mümkün değildir."
Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle:
Gerçekten de milli sinemanın en önemli görevi Türk milletinin öz değerlerini yakalamak ve beyaz perdeden bu değerleri yansıtmaktır. Kartal Tibet milletimizin takdirini kazanmıştır. Milli hafızalara kazınan sayın Tibet son yolculuğuna uğurlanmıştır. Elbette Yeşilçam'a damga vuran sayın Kartal Tibet'e Allah'tan rahmet diliyorum.
Demokrasilerde her siyasi düşüncenin, her siyasal partinin büyük yada küçük bir karşılığı vardır ve olmalıdır. Her siyasal hareket üzerinde şekillendiği aynı topluma ve aynı sorunlara bakmasına rağmen çözüm yollarında ayrılmaktadır. Bu ayrılıklar siyasetin doğasında vardır.
MHP Türkiyemizin tamamında zemin bulmuş ve kök salmış, kendisine sevgisiyle bağlı bir seçmen kitlesine kavuşmuştur. Üç hilal bir sevda halini almış, ne kadar övünsek azdır, yetersizdir. MHP bir demokrasi namusudur. MHP büyük bir millet eseridir. MHP, istikrarın, dik duruşun, devredilmez inancın markasıdır.
Pireyi deve yapan palavracılar, akıllarından çıkarmasınlar ki hak edene fırlatılacak taşlar cebimizdedir. Bizim gayemiz ülkemizi hak ettiği gelişmişlik düzeyine ulaştırmaktır. Neysek öyle görüneceğiz. Bu nedenle zillet ittifakıyla ayrıyız. Çünkü gece başka gündüz başka değiliz. Yanlışı ve yalanı savunacak kadar cahil olanlardan, iyiliği ve iyi niyeti inkar edecek kadar nankör olanlardan Rabbim cümlemizi korusun. İstanbul Sözleşmesi'nin çarpıtılması, İstanbul Kanalı'nı hedef alanlar, Katarlı öğrencilerle ilgili kara kampanyalar taktik adımlardır.
"KILIÇDAROĞLU MAĞDURİYET POZLARINI BIRAKSIN"
Bunlar gerçekten de yalancının daniskasıdır. Kılıçdaroğlu paylaştığı bir videoda beni hapse atmak istiyorlar diye yakınıyor. Bir yanda adalet ve hukuka vurgu yapan, diğer yanda hakkında düzenlenen fezlekeleri sulandırmaya çalışan Kılıçdaroğlu tam bir çıkmazdadır. Adaletin terazisi yeri geldi mi herkesi tartmalıdır. Kılıçdaroğlu mağduriyet pozlarını bıraksın da hangi sözlerinin kanunlarla çeliştiğini düşünsün. Kimse hukuktan üstün değildir. Fezlekeler TBMM'ye intikal etmiştir. Gazi Meclis, kanun kaçaklarının meskeni olamaz. TBMM karma komisyonunda bekletilen fezlekelerin bir an evvel görüşerek genel kurula getirilmesi, şüpheli olan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının derhal kaldırılması gerekir. Hukuk diyorsak gereğini mutlaka yapmakla mükellefiz.
"TBMM BAŞKANINI GÖREVE DAVET EDİYORUM"
Dolandırıcı tosuncuk nasıl bedel ödeyecekse Kılıçdaroğlu da ödesin. Kılıçdaroğlu kendisine güveniyorsa karar sürecini kendi başlatmalıdır. Söz veriyorum; ilk kez CHP'ye destek vereceğiz. Türkiye'de hukukun üstünlüğü hakimdir. İşlenmiş suçlar kimsenin yanına bırakılmamalıdır. Bu ihtiyaç herkes ve hepimiz için geçerlidir. Kanundan kaçış yoktur. Teröre yardım ve yataklık yaptıkları tescilli olan, PKK'nın tasması boğazlarına geçen HDP'li vekillerin fezlekelerin görüşülmesi niye gecikmektedir? TBMM Başkanı'nı göreve davet ediyorum. Tarihi sorumluluğu ifa etmeye çağırıyorum. Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin arka kapıdan tekrar TBMM'ye kabul edilmeleri millet iradesini yok sayan bir tasarruftur.