Barolardan Erdoğan'a tepki! "Kadılık sistemine geçişin..."

Barolardan Erdoğan'a tepki! "Kadılık sistemine geçişin..."

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adli yıl açılışında yaptığı konuşmada avukatlıktan men hakkında çalışma yapılması ile ilgili tartışma başlattı. Baro başkanları Cihan Aydın, Erinç Sağkan ve Ekrem Dönmez değerlendirdi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adli yıl açılışında ölüm orucunda vefat eden Ebru Timtik’in fotoğrafının yer aldığı pankartın İstanbul Barosu binasına asılmasına tepki gösterdi. Avukatlıktan men kararları verilmesi için düzenleme yapılması gerektiğine yönelik açıklama yaptı.

Erdoğan şu açıklamaları yaptı:

“Diğer kurumlarda terör örgütleriyle böylesine içli-dışlı olan kişiler nasıl mesleklerinden men edilebiliyorsa, avukatlar için de böyle bir yöntemin gerekip gerekmediği tartışılmalıdır. Önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliğe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız.”

Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez, Ankara Barosu Başkanı Av. Erinç Sağkan ve Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Cihan Aydın; Erdoğan'ın açıklamalarını halktv.com.tr'den İrem Yıldırım'a değerlendirdi.

Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez

"Açıklamaları nereye sığdıracağımızı ben bilemedim. Türkiye bir hukuk devleti mi yoksa Cumhurbaşkanının ağzından çıkan her şeyin kanunlaştığı bir yer mi buna bir karar vermek zorundayız. Cumhurbaşkanı açıklamasında avukat Ebru Timtik’in ölüm orucunda hayatını kaybetmesi üzerinden bir tartışma başlattı. Burada yargının unsuru olarak kabul edilen avukatın meslek kanununda suç işlediği takdirde işlediği suçun cezasına yönelik bir eksiklik mi var ona bakmak lazım. Geçerli olan mevzuatta değil avukatların hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Avukatlık kanununa ilişkin böyle bir eksiklik yok. Erdoğan’ın amacı belli. Şu an kendisini rahatsız eden her türlü konuyu düzenleme merakıyla önce bir baroları aradan çıkarmaya çalıştı. Talimat üzerine kurulan baro ve avukatlarla bu işi olmuyor bari KHK ile ihraç edilenler gibi avukatları da aradan çıkarabilir miyiz merakı içinde olduğu anlaşılıyor. Bu niyetle söylüyorsa kulağına birileri yanlış fısıldıyor, yanılıyor sayın Erdoğan. Bir karar vermesi lazım. Her şeyi düzenlemeye her konuda muktedirim anlayışıyla mı söyledi yoksa birileri ‘bunu söyle de gündem değişsin’ dedi diye mi söyledi onu bilmiyoruz. Bilinmesi lazım avukatların yargısal dokunulmazlıkları milletvekilleri gibi yok, cumhurbaşkanlığı gibi sorumsuzlukları yok. Her yaptığı fiilin hesabı sorulur."

Ankara Barosu Başkanı Av. Erinç Sağkan

"Zaten avukatlıktan men ile ilgili bizim avukatlık kanunumuzda düzenleme var. 1136 sayılı yasanın 5. maddesi bu konuda çok açık düzenleme içeriyor. Sayın Erdoğan’ın bahsettiği konularda yargılanan kişilerin avukatlık yapması zaten mümkün değil. Bu konuyla ilgili çok açık bir yasa hükmü var iken değerlendirilmesi gereken konu; dönemin güçlülerinin ve iktidarının ‘bu kişi teröristtir’ demesi bir kişinin terör örgütü üyesi olması için yeterli mi olacaktır? Biz hukuk devleti isek bir kişinin terör örgütü üyesi olabilmesi için olması gerektiği şekilde bağımsız mahkemeler tarafından adil şekilde yargılanıp sonucunda kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı mı alması gerekmektedir? Herhalde tartışmaya açılacak konu bu olacak gibi görünüyor. Hukuk devleti olduğunu belirten bir ülkede bu konuların artık tartışma dışı olması gerekir. Bu konuların tartışmaya açılıyor olmasına şaşırmadığımızı da üzülerek ifade ediyorum."

Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Cihan Aydın

"Her gün savunmayı, avukatlığı törpüleyen ve ortadan kaldırmaya çalışan, gereksiz göre adımlar atılıyor. Biz bunları kaygı ve esefle karşılıyoruz. İktidar çoklu baroda istediğini yapamadığınız görüyoruz. Bu yeni bir şey değil. Son birkaç yıldır Türkiye’de savunmaya yönelik ciddi bir saldırı ve tehdit var. Meslektaşlarımız meslek faaliyetleri nedeniyle sorgulanıyorlar, kovuşturuluyorlar ve tutuklanıyorlar. Avukatlara yönelik şiddet sokağa taşmış durumda. Şu anda neredeyse kadılık sistemine geçişin adımı atılıyor. Yargı bağımsızlığını yitirmiş ve iktidarın arka bahçesine dönmüş durumda. Bu meseleye direnen, yargının onurunu, vatandaşın hakkını hukukunu korumaya çalışan bir tek kurum ve meslek kaldı. Onlar da barolar ve avukatlar. Mesleğe yönelik saldırıları anlayabiliyorum bu sebeple. Bu girişimlere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Avukatlık kanununda zaten ‘meslekten men’ mevcut. Fakat burada bunu da aşan, keyfiliğe tekabül eden bir durumdan bahsediliyor."