Olaydan 4 gün sonra vicdan azabı duyarak polis merkezine giden Songürer'in, "Berat’ın bana küfretmesi sinirlerimi bozuyordu. Kanala girdi, yüzme bilmediği için duvardan tutuyordu, elini çekip suya düşürdüm. Vicdan azabı çektiğim için itirafta bulundum" dediği belirtildi. Suya düşen Berat'ın son sözünün ise, "Beni kurtarın" olduğu dile getirildi.
Olay, 21 Haziran günü Adana'nın Yüreğir ilçesi Yenidoğan Mahallesi’nde meydana geldi. Arkadaşlarıyla birlikte sulama kanalına giden Berat Coşan Göl, serinlemek için suya girdi. Bir süre sonra akıntıya kapılan Göl, arkadaşlarına ‘Beni kurtarın’ diye bağırdıktan sonra gözden kayboldu. Bölgeye sevk edilen dalgıç polisler tarafından yapılan aramada, Berat’ın suya girdiği noktaya 200 metre mesafede cansız bedeni bulundu. Adana Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsisinin ardından Berat Coşkun Göl’ün cenazesi, Buruk Mezarlığı’nda toprağa verildi.
"ÖLÜMÜNE NEDEN OLDUĞUM İÇİN VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM"
Berat’ın Coşkun Göl’ün(9), olay günü görgü tanığı olarak ifadesi alınan komşusu Anıl Songürer (19) tarafından kanala bırakıldığı ortaya çıktı. Olaydan 4 gün sonra 25 Haziran akşamı vicdan azabı çekerek polis merkezine giden Songürer’in, Berat’ı sulama kanalına götürdüğünü, ölümüne neden olduğu için vicdan azabı çektiğini itiraf etmesi üzerine gözaltına alınıp, tutuklandığı belirtildi. Songürer'in ifadesinde, "Berat, taşındığımız günden beri beni her gördüğünde küfrederdi. Olay günü de apartmanın bahçesine dikerek yetiştirdiğim biberleri kopartarak yedi. Çok sinirlendim ama kendisine bir şey demedim. Bu esnada kanal kenarına nane toplamaya gidecektim. Berat da geldi ve sulama kanalına gittik. Berat, üzerini çıkarmadan akan suya girdi. Elleriyle sulama kanalının duvarını tutuyordu. Başı ve elleri hariç vücudunun tamamı suyun içerisindeydi. Ben suya girmediğim için bana laf attı ben de sinirlendim. Berat’ın elleriyle betona tuttuğu yere gidip çömeldim. Her iki elimle Berat’ın ellerine çekerek duvarı bırakmasını sağladım. Berat, bir müddet suyun üzerinde çırpındı. Çırpınırken ‘Anıl ağabey beni kurtar’ diye bağırdı. Panikledim. Çocuk çırpınarak suya gömüldü. Korktum ve yardım çağırdım. Daha sonra arama kurtarma çalışmalarına katıldım. Berat’ın yüzme bilmediğini biliyordum. Ben yüzme biliyorum ama kanalda hiç yüzmedim. Berat’ın ölümüne sebep olduğum için pişmanlık yaşamaya başladım. Vicdan azabı çektiğim için itirafta bulundum. Berat’ı öldürmek için davet etmedim. Hakaret etmeseydi yüzüp nane topladıktan sonra eve dönecektik” dediği belirtildi.
"BAŞIMI YASTIĞA KOYAMIYORUM"
Acılı anne Songül Kılıç, olayı alt kat komşusundan öğrendiğini belirterek, “Anıl Songürer, ‘Gel seni kanala götüreyim. Kafanı soğuk suya sokarız’ diyerek Berat’ı sulama kanalına götürmüş. Ben de bu durumdan şüphelenerek şikayetçi oldum. İlk ifadeyi verdikten sonra eve gelmiş. Sonrasında vicdan yapıp, polis merkezinde Berat’tan hoşlanmadığını söyleyip her şeyi itiraf etmiş. Neden böyle oldu? Benim oğlum ona ne yaptı? 4 aydır ne gecem kaldı ne de gündüzüm. Başımı yastığa koyamıyorum. Günah olmayacağını bilsem, oğlumun öldüğü yerde kendimi suya atacağım” diyerek, gözyaşı döktü.
OĞLUNUN KATİLİ BOYNUNA SARILMIŞ
Eşinin kendisini ve oğlunu iki yıl önce terk ettiğini anlatan Kılıç, “Oğlumu 7 yaşından beri babasız büyütüyordum. Çok akıllı, çok zeki bir çocuktu. Polis olacaktı. Bana, ‘Anne ben çalışıp, seni çalıştırmamak için okuyacağım. Polis olacağım’ diyordu. Onsuz ne saat geçiyor ne de gün geçiyor. Ben 4 aydır gülmeyi unuttum. Başkasının çocuğuna baktığımda için yanıyor” dedi. Oğlunun katilinin kanalın başında boynuna sarıldığını belirten Kılıç, Anıl Songürer’in cezasını çekmesini ve cezaevinden çıkmamasını istediğini söyledi. (DHA)
Erken emeklilik müjdesi! SSK, Bağ-Kur, emekli sandığı... Herkesin önü açıldı
CHP’den Paris İklim Anlaşması raporu: Türkiye’nin planı yetersiz
Murat Ongun İBB ve KYK yurtlarındaki yemekleri karşılaştırdı