Beslenmede diyetisyen, ebeveyn ve öğretmen üçlüsünün birlikteliğinin çok önemli olduğunu belirten Diyetisyen Eral, “Öğretmenlerin hazırladığı listelerin, çok karbonhidrat ağırlıklı olmaması gerekiyor. Beslenme listelerinde; bir protein, bir Omega 3, bir de kompleks karbonhidrat grubuna mutlaka ver verilmeli" diye konuştu. Yemekhanesi olmayan okullarda dondurulmuş ürünlerle yapılan tostları ve hamburgerleri önermediğini ifade eden Eral, beslenmenin de hazır veya paketli ürünlerle değil, ev yapımı ürünlerle hazırlanması gerektiğini belirtti. Kahvaltının çocuklar için önemli bir öğün olduğunu ve atlanmamasının yararlı olacağını aktaran Eral, "Kahvaltı yapmak istemeyen çocuklar için ise, ilk teneffüsten sonra 1 mevsim meyvesi ve yanına bir süt grubu verilebilir" şeklinde konuştu.
“HAZIR GIDALARDAN UZAK DURULMALI”
Çocukları hazır gıdalardan ve paketlenmiş ürünlerden uzak tutmak gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Şükriye Eral, şunları söyledi:
“Çocuklarımız için evde sağlıklı ürünleri hazırlayıp beslenme çantalarına eklememiz gerekir. Hamur işleri yapılacaksa; tam buğday, mercimek veya yulaf unu tercih edilebilir, hurma, keçiboynuzu özleri kullanarak, pastalar tatlandırabilir. Örneğin keçiboynuzu çok iyi bir akciğer koruyucusudur, pekmezden ziyade öz kısımları daha kıymetlidir. Pekmez, bal gibi ürünler ısıtıldıklarında kanserojen etki yapabildikleri için ısıtılmamalı, tatlılara veya sıcak içeceklere soğutulduktan sonra eklenmelidir."