Özel ve Chakar’ın hedefe alınmasının ardından Chakar sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu.
Chakar'ın açıklaması şöyle:
“Çok değerli takipçilerim. Dün gece Süreyya Operası’nda muhteşem bir geceye tanıklık ettik. Ravel, Delibes, Lehar, Bellini, Strauß, Massenet, Brahms, Dvorak gibi bestecilerin oda müziği eserlerini, operet ve opera aryalarını seslendirdim. Bu tarihi tiyatroda, güzel atmosferde Almanca, Çekçe, İtalyanca ve Fransızca eserlerin yanında kendi anadilim olan Kürtçe’de de eserler seslendirdim dinleyicilerime. Anadilimde şarkı söylemek en büyük hakkım olduğunu düşünüyorum. Ve bunun için izin almayı da düşünmüyorum kimseden. Ayrıca konserime beni dinlemek için pek çok siyasi lider, belediye başkanları, milletvekilleri, yazarlar, entelektüeller de katılım gösterdiler. Beni dün sahnede tebrik etmeyen isteyen, duygulanan ve taktir eden siyasi liderler oldu. Tıpkı Özgür Özel ve Pervin Buldan gibi. Konserlerime bugüne kadar pek çok farklı görüşten siyasiler katılmıştır nitekim sanatıma değer verdiklerinin en büyük göstergesidir bu. Kral Charles ve Camilla da İtalya’da opera temsilimize gelmişlerdi Venedik’te. Ayrıca İrlanda cumhurbaşkanı yine opera temsilimi izlemeye Lismore’a teşrif etmişti. Eski Irak Cumhurbaşkanı keza konserimi yakından takip etmiştir. Ben bundan daha doğal bir şey göremiyorum. Dünden beri yazılan ve çizilenlere inat -sanatımı icra etmeye ve bunu pek çok sahneye taşımaya – devam edeceğim. Sanatçılar aynı zamanda hem barış elçisi, hem iyiliğin hem de kültürün en büyük taşıyıcılarıdır. Yaptığım sanat siyaset üstüdür. Değerlerimiz, kültürümüz, dilimiz, sanatımız biz Kürtlerin ve benim kırmızı çizgimizdir. Kapımız herkese, her düşünceye açıktır. Irkçı ve hakaret dolu sözlere sanatımla cevap vermeyi yeğliyorum. Çünkü her şey gelip geçicidir ama sanat daima kalıcıdır."