İHA’da yer alan habere göre, Besin alerjisinin ölümcül risklere yol açabilen kronik bir reaksiyon olduğunu belirten Koçan, “Besin intoleransı ise daha çok sindirim sisteminde ortaya çıkar ve gaz, şişkinlik, huzursuzluk, kabızlık gibi kronik problemlere neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin Koçan, iki kavramın farklı olduğunu ve genellikle karıştırıldığını ifade etti. Koçan, “Besin alerjisi, bir besini tükettikten sonra vücudumuzun bağışıklık sisteminin bu besindeki proteine karşı antikor cevabı vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum, ciddi fizyolojik belirtilere, hatta ölümcül risklere yol açabilen kronik bir reaksiyondur” dedi.
“BESİN İNTOLERANSI, BESİN ALERJİSİNE KIYASLA DAHA YAYGIN GÖRÜLÜR”
Besin intoleransının daha çok sindirim sisteminde ortaya çıktığını söyleyen Beykent Üniversitesi Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin Koçan, “Gaz, şişkinlik, huzursuzluk, kabızlık gibi kronik problemlere neden olabilir. Besin intoleransı, besin alerjisine kıyasla daha yaygın görülür ve genellikle sindirim enzimlerinin eksikliği veya sindirim sistemi hassasiyetiyle ilişkilendirilir. Eğer bir besin alerjisi olduğunuzu düşünüyorsanız, mutlaka bir doktor muayenesi yapmanız önemlidir. Doktorunuz, besin alerjilerini teşhis etmek için IGE antikoru adı verilen bir kan testi veya deri prick testlerini uygulayabilir. Deri prick testi, bir besine karşı alerjinizin olup olmadığını ölçmek için kullanılan bir test yöntemidir. Özellikle inek sütü (özellikle yenidoğan bebeklerde), yumurta, balık, kuruyemişler, soya, yer fıstığı, susam gibi besinlere karşı alerji vakaları daha sık görülmektedir. Bu nedenle, bir yaşından önce bebeklere bal ve inek sütü tüketimi konusunda dikkatli olmak önemlidir” ifadelerini kullandı.
Koçan, “Besin alerjisi veya intoleransı olduğunuzu düşünüyorsanız, kesinlikle bir doktora başvurmalı, gerekli testleri yaptırmalı ve doktorunuzun önerileri doğrultusunda gerekli önlemleri almalısınız” diyerek sözlerini noktaladı.