Burdur'da nesillerdir devam eden gül yetiştiriciliği, birçok ailenin geçim kaynağı olmaya devam ediyor. Yetiştiriciler, ektikleri güllerle ilgilenerek hasat zamanına kadar özen gösteriyor.
Hasat sonrasında ise güllerden suyunu ve yağını çıkararak, bu ürünleri kozmetik ve ilaç sektöründe kullanılan firmalara satıyor. Her yıl 15 Mayıs'ta başlayan gül hasadının bu yıl iklim şartları sebebiyle 3 hafta erken başlaması bekleniyor.
Bu yıl yapılan hasat miktarının, normal yıllara göre üç katına kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Burdur Gölü kenarında yetiştirilen güller, mısır ve yoncaya göre daha az su tüketerek, gölün kuruyan bölgelerinde oluşan tozlaşmayı da azaltıyor.
Sağlık ve çevre açısından önemli faydalar sağlayan gül yetiştiriciliği, yüksek ürün fiyatları nedeniyle ekonomiye büyük katkı sağlıyor. Öztürk Sarıca, yıllar önce Burdur Gölü'nü kurtarma amacıyla başlattığı Lisinia Projesi kapsamında az su isteyen bitkilerle susuz tarımı yaygınlaştırmaya çalışıyor. Sarıca, projenin gül yetiştiriciliğinde kullanılan damlama sulama sistemini öne çıkardığını ve bu yıl gül hasadının beklenenden uzun süreceğini belirtti.
ASAT MİKTARI GEÇEN SENEYE GÖRE 2-3 KATINA ÇIKTI
Öztürk Sarıca, geçen seneye göre toplam hasat miktarının 2-3 kat arttığını belirtti. "Geçen sene 30 ton civarında olan gül hasadımız, bu yıl 100 tonlara çıktı." diyen Sarıca, toplamda 30 litreye yakın gül yağı elde etmeyi hedeflediklerini ifade etti. Geçen yıl 1 kilogram gül yağının 12 bin Euro'dan satıldığını hatırlatan Sarıca, bu yıl için fiyat tahminlerinin 10 bin ile 12 bin Euro arasında olduğunu söyledi. Ancak fiyatların arz ve talep durumuna göre değişebileceğini belirtti.
