2005 yılında Burdur Gölü’nü kurtarma amacıyla başlatılan Lisinia Projesi kapsamında, az su tüketen gül, lavanta ve adaçayı gibi bitkiler dikildi.
Lisinia Doğa Projesi kurucusu Veteriner Öztürk Sarıca, susuz tarımın ve adaçayının eko turizme katkılarından bahsetti. Sarıca, "Adaçayı hiç su tüketmeden yetişebilen bir bitki. Uluslararası piyasada ülkemize döviz kazandırabiliyor. Adaçayının hem kurusu hem de yağı uluslararası piyasalarda ve Türkiye’de büyük ilgi görüyor. İklimsel değişiklikler nedeniyle bu yıl adaçayları erken açtı. Lavantadan sonra en ciddi mor görüntüyü adaçayında gördük. Bu sayede hem eko turizme hem de insanların keyif alabileceği görsel bir şölen sunuyoruz" dedi.
ADAÇAYININ FAYDALARI VE KULLANIMI
Adaçayı, çeşitli hastalıklara karşı doğal çözüm sunuyor. Sarıca, adaçayının mide ağrıları, gastrit, sindirim sistemi problemleri, gaz problemleri, antimikrobiyal özellikleri ile bakterilere, mantarlara ve virüslere karşı etkili olduğunu belirtti. Ayrıca, geçmeyen boğaz ağrılarında da etkili olduğunu vurguladı.
Adaçayı, yüksek kesimlerde susuz yetişebiliyor ve litre fiyatı 1000 ile 1500 TL arasında değişiyor. Sarıca, "Adaçayı, 800-900 metre rakımlarda damlama sulama sistemiyle, daha yüksek rakımlarda ise susuz olarak yetiştirilebiliyor. Adaçayı hasadı temmuzda başlayıp ekim sonuna kadar devam ediyor. Hem kuru hem de yağ olarak değerlendirilmesiyle iç ve dış piyasada büyük talep görüyor. Geçen yılki fiyatı 1000-1500 TL arasındaydı, bu yıl daha yüksek olmasını bekliyoruz" diye konuştu.
