Bütün kötülüklerin bir cevabı var

Savaşlar, insan yapımı yapay virüsler, organize salgınlar, cinayetler, tacizler, tecavüzler, hak gasp etmeler, ruh, din, dava ve duygu adlı her asrın muteber ticaretleri, kadir bilmezlikler, iftiralar, müfteriler, zulümler, zalimler, karanlık hesaplar, kabalıklar, sonradan görmelikler, ötekine kör olmaklar, insan, kadın, hayvan katliamları, çocuk istismarları ve istismarcıları. Dün olduğu gibi bugün de atını sürüp bütün masum hayallerimize, hedeflerimize, günlük meşgalemize çökmüş halde.

Dün bu böyleydi bugün de böyle yarın da böyle olacak. Ancak korkmayın hepsinin bir cevabı var. En masumca yanımızla bütün bunların sebebi beşere insanca, çocukça, kadınca, sevgili gibi ana gibi evlat gibi, yavru gibi kuzu sesiyle, çocuk bakışıyla, beşikte bebek titreyişi ile kitap kokulu hayallerle, silgi kokan telaşlarla, kırışmış alınların namuslu duruşuyla, çatlamış ellerin yaşaran gözlere gidişiyle verilecek bir cevabımız var. Ölümüne, ölürken bile ölüşümüzle yani verilecek bir cevap var. Soğuğa rağmen üşüdüğünü bilmeden parkta koşturan çocuk çığlığımızla, evladı üstünde zırh gibi duran anne bakışı ile bir sıcak ekmekle mutlu olurcasına verecek bir cevabımız var.

Şu hoyratça kullandığı havanın, suyun, üstünde deneyler yaptığı bitkinin onlar için değil, bu dünyaya yaşamaya gelmiş, kimsenin derdinde tasasında olmayan, şairin dediği gibi:

Yaşamaya geldim ben de dünyaya

Elimden kolumdan bağlama beni

Komşular gidiyor yıldıza aya

Dağların başında eyleme beni

...

Körpecik aklını kandırma boşa

İnsanlar benzemez beyinsiz kuşa

Avareyim diye deme sen maşa

Bir dilim ekmeğe dağlama beni

...

Mahzuni nedendir geri kaldığın

Kulların sırtından çalın aldığın