İHA’da yer alan habere göre, Prof. Dr. Umut Gönülalan, “Böbrek bizim kanımızı temizleyen organlardan bir tanesidir. Sıvı alımı özellikle su olmalı. Çay, kahve gibi sıvı alımlarını su içmekten saymayız. Su ihtiyacımızı düzgün karşılamamız gerekir. Genellikle erişkin hastaların kış dönemlerinde 2 litre su içmeleri gerekir. Yaz döneminde terlemeyle su kaybımız arttığı için 2,5-3 litreye kadar su içimini artırmamız gerekir. Ateşli hastalık geçirdiğimizde ya da ishal olduğumuzda veya terlediğimizde su tüketimini daha da artırmamız önemlidir. Çünkü böbreği susuz bırakmamak esastır” dedi.
“ÇAY DAHA FAZLA SU KAYBINA NEDEN OLUR”
Çay ya da kahve içmenin suyun yerini tutmadığını söyleyen Prof. Dr. Gönülalan, “Çay idrar söktürücüdür. Çay idrar söktürücü olduğu için daha fazla su kaybına neden olur. Çay veya kahve gibi içecekler suyun yerini tutmaz. Aslında çok su içmek de zararlıdır. Uyanık olduğumuz zaman dilimi içerisinde saat başı bir bardak su içsek ortalama 3 litre yapar. Gün içerisinde dengeli bir dağılım olduğu için böbrek sağlığımız için de daha faydalı olur. Özellikle masa başı çalışanların masalarına cam şişede su koymalarını tavsiye ediyorum. Gözümüzün önünde olması gerekiyor. Su ihtiyacımızı artıran bazı hastalıklar da var. Bunlardan biri de şeker hastalığıdır” şeklinde konuştu.
Bazı durumlarda sıvı kısıtlamasına gidildiğini vurgulayan Dr. Umut Gönülalan, “Özellikle kadınlarda daha sık gördüğümüz idrar torbası hassasiyeti diye bir konu var. Buna aşırı aktif mesane de denir. Bu tür durumlarda kişinin, kişileştirilmiş bir sıvı tüketmesini istiyoruz. İdrar söktürücü içeceklerden kafeinden, gazlı içeceklerden, çaydan uzak durmalarını ve sıvı kısıtlaması yapmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.