CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, motorlu taşıtlar vergisinin (MTV) ikinci kez alınmasını öngören yasal düzenlemenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle bugün Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Günaydın, başvurunun ardından şu açıklamayı yaptı:
“DEPREM BÖLGESİNDE ÇEŞİTLİ İSTİSNALAR VAR, YAKLAŞIK 37 MİLYAR LİRA CİVARINDA PARANIN TOPLANACAĞI DÜŞÜNÜLÜYOR”
“15 Temmuz tarihinde de Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren motorlu taşıtlar vergisinin (MTV), iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’ndeyiz. Söz edilen yasanın başlığı, biliyorsunuz, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremin ekonomik kayıplarının telafisi için motorlu taşıtlar vergisinin bir kere daha fazla alınmasına yönelik bir kanuna ilişkin.
Söz edilen kanunla bir trilyon 119 milyar TL’lik bir ek bütçe getirdiler. Ayrıca aynı gün TBMM’den geçen bir torba kanunla Cumhurbaşkanlığına 794 milyar TL ek ödenek hakkı tanındı. Böylece, 1,9 trilyon TL’lik bütçeden bahsediyoruz. Peki bu bütçenin ne kadarı vergi gelirlerine atfedilecek, yasanın gerekçesinden anlıyoruz ki 527 milyar lirası. Demek ki toplanacak paranın yalnızca dörtte biri deprem harcamaları için kullanılacak. Burada, motorlu taşıtlar vergisinin yeri nedir? Ocak 20223 tarihinde, tüm Türkiye’de toplanan motorlu taşıtlar vergisinden elde edilen vergi geliri 37 milyar TL. Şimdi bunu bir kez daha alacaklar. Deprem bölgesinde çeşitli istisnalar var, yaklaşık 37 milyar lira civarında paranın toplanacağı düşünülüyor. Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım ve soralım; 1,9 trilyon liralık bir ek bütçe getiriyorsun. Bunun 527 milyar lirasını yalnızca deprem bölgesindeki harcamalara hasrediyorsun ve motorlu taşıtlar vergisinden toplamayı düşündüğün para 30 milyar TL.
“EŞİTLİKLE, ADALETLE HERKESİN MALİ GÜCÜ ORANINDA VERGİ KULLANMA YETKİSİ İLE UZAKTAN YAKINDAN İLGİSİ YOKTUR”
Rakamlardaki uyumsuzluk aslında amacında bize anlatıldığı gibi olmadığını gösteriyor. Sevgili arkadaşlar, bu Anayasaya uyarlı mıdır? Bakın; hukuk devleti ilkesi, sosyal devlet ilkesi aynı zamanda eşitlik ilkesi, adalet ilkesi, verginin genelliği ve adaleti ilkesi, herkese mali gücü oranında vergilendirme ilkesi, bunların tamamını ihlal eden bir yasa ile karşı karşıyayız. Peki geçmişte böyle düzenlemeleri hükümetler yapmışlar mı? Evet, 1999 yılında yapılmış Anayasa Mahkemesi bunu deprem harcamaları için uygun görmüş. Ancak 2003 yılında bu yol ikinci kere denendiğinde Anayasa Mahkemesi iki kez bu ‘Anayasa’ya aykırıdır’ diyerek bu girişimi iptal etmiş. Oysa AKP hükümeti, bu iki iptal kararına rağmen bir kez daha bunu TBMM’den geçirerek yasalaştırmada sakınca görmedi. Bunun söylediğimiz gibi eşitlikle, adaletle herkesin mali gücü oranında vergi kullanma yetkisi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu nedenle birinci maddenin birinci fıkrasının iptalini talep ediyoruz. Bir başka önemli konu daha var. Biliyorsunuz, vergi gelirlerinin bir kısmı mali idarelere hazfediliyor. Bu yasa diyor ki; ‘Ben bunun mali idarelere düşen payını vermeyeceğim’; o halde soralım. Deprem bölgesinde yerel yönetimler, mali idareler, büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, il özel idareleri görev yapmadılar mı arkadaşlar? Yaptılar. Deprem için harcama yaptılar mı, yaptılar. O halde sen vergi salıyorsun ve bu vergileri de yerel yönetimin payından saymıyorsun. Dolayısıyla bu iki madde için düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk.
“BİZ DE BURADA ANAYASA MAHKEMESİ’NDE ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMIZI, YARGIÇLARI YORMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Hem kanuna aykırılık hem de telafisi zor zararların doğma olasılığını birlikte gördüğümüz için bu kanunun yürütmesini durdurulmasına yönelik de bir talebimiz oldu. Umuyoruz ki; Anayasa Mahkemesi temmuz ayında alınan bu vergilerden sonra ikinci dilimin kasım ayında alınmasından evvel hem yürütmenin durdurulmasına hem de iptaline yönelik bir karar verir. Böylece Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının üzerinden ağır bir yük olmaktan çıkar. Bu çerçevede ifade edelim ki; ‘CHP, Anayasa Mahkemesi’ne hep başvurur, önünden hiç ayrılmaz’ diyorlar. Biz de içeride bir espri yaptık ‘TBMM bizi yoruyor, vatandaşı yoruyor, vatandaşın aleyhinde işler yapıyor. Biz de burada Anayasa Mahkemesi’nde çalışan arkadaşlarımızı, yargıçları yormaya devam ediyoruz. Bir tek amacımız var, kamu yararı. Bir tek amacımız var, vatandaşın ağır vergiler altında daha fazla eğilmemesi.”
“BÖYLE BİR SANAL GÜNDEMİMİZ YOK”
Günaydın, CHP MYK toplantılarına alınmayacağı yönündeki iddiaların sorulması üzerine; “Bu iddiaların tamamı yanlıştır. Sabah Genel Başkanımız ile beraber bir cenazeye katıldık. Arkasından Lozan Anlaşması ile ilgili olarak Anıtkabir’i ziyaret ettik. Her zaman olduğu gibi bir kere daha ben Sayın Genel Başkanımız ile görüşme yaptım. Bugün Anayasa Mahkemesi başvurumuzu buraya getirdik. Yarın da Meclis açılacak, Meclis sonrası birlikte olacağız. CHP’yi bu sanal gündemler ile meşgul edilmeye çalışıldığının farkındayım. Böyle bir sanal gündemimiz yok” dedi.