CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, T24'ten Fikret Bila'ya konuştu.
Kılıçdaroğlu, "AK Parti iktidarında egemenliğin halktan alınıp Saray'a verildiğini, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın iki dudağı arasına sıkıştırıldığını" belirttikten sonra, "Türkiye'de demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz ve egemenliği yeniden Saray'dan alıp halka vereceğiz. Çocukların geleceğinden, gençlerden alınan her şeyi de bir bir onlara iade edeceğiz" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu seçime doğru nasıl bir yol haritası izleyeceğine dair soruya şöyle yanıt verdi:
"Şu günlerde ittifakı oluşturan partiler ilkeler üzerinde çalışıyor. Millet İttifakı'nın ortak zeminini oluşturmak üzere ilkeleri belirliyoruz. Her parti kendi çalışmasını sürdürüyor. Biz de CHP olarak çalışmamızı ilerlettik. Arkadaşlar ilkeler konusunda yaptıkları çalışmayı MYK'ya sundular. MYK'da görüşüldü. Biraz daha olgunlaştıktan sonra da Parti Meclis'ine sunacağız ve son şeklini vereceğiz. Bu aşamadan sonra Millet İttifakı'nı oluşturan partilere götüreceğiz. Görüşümüzü İyi Parti'ye, Saadet Partisi'ne, Demokrat Partiye vereceğiz. Tabii Gelecek Partisi'ne ve DEVA Partisi'ne de götüreceğiz. Onlar çalışmalarını daha önce bize getirmişlerdi. Daha sonra yapılacak çalışma sonucunda ortak ilkeler belirlenmiş olacak."
Kılıçdaroğlu, ilkeler üzerinde yaptıkları çalışmanın çerçevesini, son kurultayda açıkladığı 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'nin oluşturduğunu da vurguladı.
Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin 37. Kurultayı'na sunduğu ve oybirliğiyle kabul edilen beyannamede, yeni anayasa ile güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş, partili cumhurbaşkanı sistemine son verilmesi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının tam olarak sağlanması, düşünce, ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğünün koşulsuz güvence altına alınması, başta Kürt sorunu olmak üzere toplumsal sorunların demokrasi temelinde, TBMM'nin öncülüğünde çözülmesi maddeleri bulunuyordu.
Kılıçdaroğlu'nun adaylığı
CHP liderine adaylık konusunda yeni bir çalışma olup olmadığı sorusunu da yönelttim. Şu yanıtı verdi:
"Bu konuyu önce İttifak içinde konuşacağız. Şu aşamada bu konuda özel bir yorum yapmayı düşünmüyorum. Önemli olan ittifakı oluşturan partilerin tutumudur. Tek aday mı çıkacak, yoksa her parti ayrı ayrı mı aday çıkaracak, bunlar olaylar olgunlaştığında yani gündeme geldiğinde oturup konuşacağımız konular. Bizim açımızdan kuşkusuz öncelikle partimizin yetkili organlarının görüşü önemli…"
128 milyar dolar nereye gitti?
Gündemin ilk sırasındaki yerini koruyan Merkez Bankası'nın 128 milyar dolarlık rezervi eritip, eksi 48 milyar dolara inmesi konusunda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ve diğer yetkililerin yaptığı açıklamalar Kılıçdaroğlu'nu tatmin etmiş değil. Kılıçdaroğlu, 128 milyar doların nasıl, kimlere ve hangi kurdan satıldığını sormaya devam ediyor.
Değerlendirmesi şöyle:
"Yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki Merkez Bankası yetkisini bir protokolle Hazine'ye devretmiş. Hazine de arka kapıdan kamu bankaları aracılığıyla bu dövizleri satmış… Bu satış talimatını kim verdi? Banka aldığı talimat gereği kime hangi kurdan ne kadar döviz sattı? Bunların bilinmesi gerekiyor. Kaldı ki dövizlerle ilgili yetki Merkez Bankasının, Bankanın yetkisi bir protokolle bir başka kamu kurumuna devredilemez. Öyle anlaşılıyor ki, Merkez Bankası gelen baskılara direnemedi ve bu protokolü yapmak zorunda kaldı. Kime ne kadar, hangi kur üzerinden 128 milyar doların verildiğini bilmiyoruz.
Erdoğan da, Hazineden sorumlu bakan da, Merkez Bankası da açıklamıyor. Kaldı ki Erdoğan bu soruyu soranları tehdit ediyor. Tehdit, yapılan işlemlerde bir kanunsuzluk olduğunu gösteriyor. Erdoğan bu kanunsuzluğun sorgulanmamasını istiyor. Oysa Hazine ve Maliye Bakanı bu konuda Merkez Bankasını göreve davet ediyor. Açıklama görevine. 128 milyar dolar olayının açıklanmasının önündeki tek engel Erdoğan'dır. Çünkü sürecin başlama talimatını veren Erdoğan'dır."
Son anketten çarpıcı sonuçlar! Cumhurbaşkanı Erdoğan'a büyük şok
Erdoğan ve Asiltürk'ün buluşması sonrası Saadet Partisi’nde AKP krizi
Devlet protokolü önünde el pençe duruyordu! Cübbeli Ahmet o şeyh için açtı ağzını yumdu gözünü
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 1915 olayları açıklaması
Fıkra gibi olay! İnsan kaçakçılığına Diyanet'i bile alet etmişler