CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, önemli açıklamalarda bulundu.
Öztrak, AKP'li bazı isimlerin korona virüs aşısı olmaya başladığı iddialarıyla ilgili konuştu.
Öztrak, "Ortada çok ciddi iddialar var. Aşıların saray sosyetesine ve AK Partililere bir süredir zaten yapıldığı söyleniyor. Milletvekilimiz bu iddiaları Sağlık Bakanı’na sordu. Bakan bu iddiaları net bir şekilde yalanlayamadı. Yuvarlak cevaplar verdi. Bu konu, yuvarlayarak geçiştirilecek bir konu değil. Hiç olmazsa aşıda partizanlık yapmayın. Bari aşıda yandaşlık olmasın. Torpil olmasın" diye konuştu.
Öztrak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun dinlendiğine yönelik yaptığı açıklamalarla ilgili AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Seni kim nerede ne zaman dinlemiş, yargıya anlat" sözlerine şöyle yanıt verdi:
Bugün tüm muhalefet partilerinin neredeyse tamamında böyle bir endişe var. Onları bırakın milletimizin tamamında var. Bu ülkede telefonlar hukuksuz bir şekilde dinlenmedi mi? O telefon tapeleri üzerinden insanlar hapislere atılmaya kalkışılmadı mı?
Öztrak'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Hükümetin salgınla mücadele edemediği, süreci çok kötü yönettiği her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor. Gerçek vaka sayılarını uzunca bir süre milletten sakladılar.
Sonunda gördük ki; saray, salgınla mücadele etmemiş. Vaka sayılarını eğip bükerek gerektiğinde de gizleyerek milletimizden gerçekleri saklamış. Artık mızrak çuvala sığmayınca vaka sayılarını açıklamaya başladılar.
"İTİBAR SAYDAMLIKLA SAĞLANIR"
İtibar oturulan saraylarla; milyarlarca dolarlık uçak filolarıyla, lüks araç konvoylarıyla sağlanmaz. İtibar, saydamlıkla, hesap vermeyle en başta kendi vatandaşlarına gerçekleri söylemekle sağlanır. Saray iktidarına tavsiyemiz; gerçek vefat sayılarını da vakit yitirmeden açıklayın. Ülkemizin verilerine duyulan güveni daha fazla yıpratmayın, halkımızın Korona’yı küçümsemesine neden olmayın.
Vatandaşlarımızın hayatlarını kaybetmesine neden olmayın.
Ülkemize duyulan güveni sarsan, milletimizin canını tehlikeye atan bu durumun sorumlusu, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanıdır. Sorumluluğunun gereğini yapmalı ve istifa etmelidir.
Saray, salgın sürecini saydam bir şekilde yönetemedi. Bari aşı sürecini şeffaf bir şekilde yönetse… Ancak burada da işler şeffaf şekilde yürütülmüyor. Tüm ülkeler aldıkları aşıları, ödedikleri paraları, aşılama protokollerini açıklıyor. Bizde ise bunlar yeterince açık değil.
KORONAVİRÜS AŞISI İDDİALARI
Ortada çok ciddi iddialar var. Aşıların saray sosyetesine ve AK Partililere bir süredir zaten yapıldığı söyleniyor. Milletvekilimiz bu iddiaları Sağlık Bakanı’na sordu. Bakan bu iddiaları net bir şekilde yalanlayamadı. Yuvarlak cevaplar verdi. Bu konu, yuvarlayarak geçiştirilecek bir konu değil. Hiç olmazsa aşıda partizanlık yapmayın. Bari aşıda yandaşlık olmasın. Torpil olmasın. Biz bunun da takipçisi olacağız.
"SARAY VATANDAŞLARA IBAN GÖNDERDİ"
Salgında tüm hükümetler vatandaşlarına yardım gönderdi. Saray ise vatandaşlarımıza İBAN numarası gönderdi. Millete beş maskeyi bile dağıtamadı. Devlete 40 yıl vergi veren esnaflarımıza salgında 40 gün bakamadı. Şu zor dönemde çiftçilerimizin tarlasına, traktörüne, ineklerine haciz koydular. Salgınla mücadele edeceklerine, verilerle mücadele ettiler. Canla başla çalışan CHP’li belediyelerle mücadele ettiler. Aşevlerinin parasına bile el koydular.
Beşiktaş’ta terör şehidi gencimizin babasına, bağlaya bağlaya 121 lira maaş bağladılar. Aradan geçen zamanda, bu aylık da ola ola, 192 lira 59 kuruş oldu. Kendilerine ise maaşlarının dışında, 18 bin liralık hakkı huzur takdir ettiler. Ama Cumhurbaşkanı Yardımcısı devlette kimin ne aldığından haberdar değil.
47 MİLYON DOLARLIK JET
Yetmedi dün de Tunus’a 5 milyon dolar hibe verdiler. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Sarayın beslemelerinin 47 milyon dolarlık Fransız jeti aldığı gün, Samsun’da 45 yaşında bir vatandaşımız, eline “iş, aş” yazarak yaşamına kıydı. Millet artık cinnet getiriyor.
Salgında milletimizin payına acı reçete, el âleme, milyonlarca dolarlık çekler keşide… Hep diyoruz “bunlar el iyisi” diye… Milletin vergileriyle, duran, uçan, kaçan saraylarda oturup milletimizi unuttular. Tüm bu kibri, tüm bu şımarıklıkları milletimiz görüyor. Saray sosyetesinin ve beslemelerinin notlarını veriyor. Milleti unutanları evlerine göndermek için, sabırsızlıkla gün sayıyor. O gün geldiğinde de bunlara yerlerini gösterecek.
Salgında sadece vaka ve vefat istatistiklerine karartma uygulanmıyor. İşsizlik rakamlarına da karartma uygulanıyor. Dün Eylül dönemi iş gücü ve istihdam verileri açıklandı. Geçen yılın aynı dönemine göre 733 bin yurttaşımız işini kaybetmiş.
Aynı dönemde “gerçek çalışanları” gösteren işbaşında olanların sayısı da 1 milyon 186 bin kişi düşmüş. Buna karşın, işsiz sayısı önceki yıla göre 550 bin kişi azalmış. Bu nasıl bir hokus pokustur ki millet işini yitirirken işsiz sayımız düşüyor? Çünkü; artık umudunu yitirip iş aramaktan vazgeçenleri TÜİK işsiz saymıyor. İşsizi işsiz saymayınca işsiz sayısı da 550 bin kişi azalıyor.
Eylül’de iş aramadığı halde çalışmaya hazır olan, eksik, yetersiz ve mevsimlik çalışanlarla beraber gerçek işsiz sayımız ise 10 milyon 249 bin. Son bir yılda; gerçekten işsiz olan yurttaşlarımızın sayısındaki artış 2 milyon 266 bin kişi. Gerçek işsiz sayısı son altı aydır 10 milyonun üzerinde seyrediyor.
Bir de istihdamda göründüğü halde “iş başında olmayan” 1 milyon 963 bin yurttaşımız var. Bunları da dâhil etsek işsiz sayısı 12,2 milyona ulaşıyor.
İBB'NİN YOLSUZLUK DOSYALARINA ERİŞİM ENGELİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın, Ulaştırma Bakanı ve 23 isim hakkında yolsuzluk dosyalarını mahkemeye taşıması haberlerine erişim engeli getirildi. Hukukta reform böyle mi yapılacak? Yolsuzluk dosyalarına erişim engeli getirilerek mi işler düzelecek? Biz onun için “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diyoruz.
Müge Anlı, 'tandırda bebek' davasında şok üstüne şok yaşadı!