CHP’li Ali Öztunç’tan çok sert uyarı: On binleri oraya yığarım

CHP’li Ali Öztunç’tan çok sert uyarı: On binleri oraya yığarım

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Afşin-Elbistan Termik Santrali’nin bacasına filtre takılmamasına karşı Elbistan’da çok sert açıklamalarda bulundu. Basın toplantısı için gittiği ilçede konuşması mini bir mitinge dönen Ali Öztunç, “Bugün biz burada 8-10 kişi açıklama yapacaktık, sizler gelmişsiniz ama sanmasınlar ki bu kadar; eğer gerekirse 10 binleri o santralin önüne yığarım" diye konuştu.

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Ocak ayında mühürlenen Afşin-Elbistan A Termik Santralinin aldığı “Geçici faaliyet belgesi” ile yaz döneminde filtresiz bir şekilde yeniden açılarak çalıştırılması karşısında memleketlisiyle omuz omuza mücadelesine devam ediyor.

Filtresiz çalıştırılan santrale karşı verdiği mücadelede çok sayıda tehdit aldığını açıklayan Öztunç’un, Elbistan konuşmasından bir birinden çarpıcı açıklamaları şu şekilde;

“DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YOK, BİR TEK ELBİSTAN’DA, AFŞİN’DE SİMSİYAH KAR VAR”

“Son dönemde Covid-19 sıkıntısı var ama Elbistanlı hemşerilerim Covid'e çok alışkındır. Niye biliyor musunuz, çünkü zaten 25- 30 yıldır bu termik santralin yüzünden Covid gibi illetlere alışkın bünyemiz var. Maalesef böyle bir gerçek var. 25 - 30 yıldır Afşin'in, Elbistan'ın havası kirli, kirli bir havada yaşıyoruz. Sabahları uyandığınız zaman o isi almıyor musunuz, gözünüzü gökyüzüne çevirdiğiniz zaman o dumanları görmüyor musunuz, kışın kar yağdığı zaman simsiyah olduğunu fark etmiyor musunuz? Dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur, bir tek Türkiye'de Elbistan'da, Afşin'de simsiyah kar var. Sebebi bu santralin filtresiz olması. “

“5 DAKİKADA KARARLARINDAN DÖNDÜLER”

“Ben yıllardır bu durumla uğraşıyorum, mücadele veriyorum. En son Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bir yasa geldi. Yasaya göre bu santral filtresiz çalışsın diye oylandı. Etmeyin dedik, çıktım anlattım; burada yaşayan 250 bin-300 bin insan var yazıktır dedim ama oylamaya gittik Kahramanmaraş Milletvekillerinden bir tek ben ret oyu verdim, hepsi kabul oyu verdi. Aradan bir süre geçti, mücadeleyi sürdürdük, büyüttük, daha çok konuştuk, ekranlara çıktım anlattıkça anlattım. Sayın Cumhurbaşkanı bir gün dedi ki; ya bu adam haklı veto ediyorum. Veto ettikten 5 dakika sonra baktım ki o kabul oyu veren Kahramanmaraş Milletvekilleri, eline telefonu almış Twitter'dan yazıyorlar 'ne güzel yaptın cumhurbaşkanım, helal olsun böyle olmalıydı' diye. Madem olması gereken buydu neden kabul oyu verdin kardeşim sen? Hemen döndüler, hemen.”

“HÜKÜMET YİNE İZİN VERDİ”

“Veto sonrası mutlu oldum dedim ki şirkete de, kardeşim sen buraya filtreyi tak. Takılacağını belirttiler. 6 ay sonra bir gün bütün Kahramanmaraş Milletvekilleri hep beraber santrale gittik. Dediler ki 'filtreyi taktık', görelim dedik. Bir yer gösterdiler, filtre bu dediler. Komedi. Toplantıya girdik, toplantıda içeride açık açık söyledim ben, kardeşim bu filtre değil, ben buna razı değilim, olmaz bu dedim ama hükümet bu duruma yine izin verdi.”

“İŞÇİ ÇOCUĞUYUM”

“Ben sermayeye düşman değilim. Ben işçinin çalışmasını isteyen birisiyim. Bir işçi çocuğuyum, işçi işsiz kalsın istemem. İşçiye karşı değilim. Enerji üretilsin, enerji üretimine karşı değilim. Bir gerçek var; enerji üretesin diye Afşin-Elbistan Termik Santrali'ni sana verdik, al burayı yılda 300-350 milyon daha fazla para kazan ama bir kısmıyla da bir defaya mahsus filtre tak denilse yapılmaz mı, yapılır kar çünkü. Maalesef bunu anlatamadık.”

“ÇELİKLER HOLDİNG’E 1.5 MİLYAR TEŞFİK, VATANDAŞA ASKIDA EKMEK!”

“Bunun üzerine ben mücadelemi sürdürdüm. Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete'de bir şey yayınlandı. Bir baktım, olamaz dedim. Covid var, işçi perişan, esnaf siftahsız kepenk kapatıyor, insanlar işsiz kalıyor, devlet onlara yardım yapmıyor ama bir baktım devlet Çelikler Holding'e 1.5 milyar lira teşvik veriyor… 1.5 milyar teşviki Çelikler'e veriyorlar, millete de askıda ekmek diyorlar. Yazık değil mi?”

“BİR PARTİNİN İLÇE BAŞKANI DEVREYE GİRMİŞ NE ÇIKARI VARSA”

“Bunun üzerine bir kez daha girişimde bulundum dedim ki; ben Elbistan'a gideyim, Elbistan'da Afşin'de termik santralin önünde İyi Parti İl Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi İl başkanı, Gelecek Parti İl Başkanı, Deva Partisi, gelmek isteyen herkes isterse AK Parti'li Başkanlar beraber açıklama yapalım. Diyelim ki; arkadaş bu filtreyi ne zaman takacaksın, ne durumda bu filtre işi, taktın mı, takıyor musun, nedir senin derdin diye soralım. Bir baktım hemen Ankara'dan ajanslar aranmış, anlaşmalar yapılıyor. Aman ha Ali Öztunç'a iftiralar atın, Ali Öztunç'a medyadan vurun, dedikodu yapın. Hemen Whatsapp gurubu oluşturulmuş bazı işçi kardeşlerim arasında ve onlar üzerinden bana sosyal medya üzerinden feryat figan saldırı başlatmaya çalışıyorlar. Arkasından bir partinin yeni seçilen Elbistan İlçe Başkanı o devreye girmiş işçileri gazlıyor ne çıkarı varsa artık tıraş mı oluyor ne oluyor, anladınız siz ne demek istediğimi. Bir sendikanın başkanı ertesi gün gitmiş santrale, bir sendika başkanı işverenin talimatını yapar mı? Sendika başkanı işçiyi gazlıyor. Arkasından istihbarat raporları geldi ki provokasyon yapacaklar.”

“DEVAM EDERLERSE ON BİNLERİ YIĞARIM”

“Bizim derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil ki. Bağcıyı dövmek istesek başka şeyler yaparız, biz üzüm yemek istiyoruz. Bunun üzerine arkadaşlarımızla konuştuk dedik ki; Elbistan'da gidelim açıklamamızı UYARI AÇIKLAMASI olarak yapalım. Bugün biz burada 8-10 kişi açıklama yapacaktık, sizler gelmişsiniz ama sanmasınlar ki bu kadar; eğer gerekirse 10 binleri o santralin önüne yığarım. Onlar bu santrali filtresiz çalıştırmamaya devam ederlerse, bu havayı, bu toprakları kirletmeye devam ederlerse binleri oraya yığarım ve başka açıklamalar da yaparım. Bazı ahlaksızlıkları da önümüzdeki hafta Meclis'te açıklayacağım zaten, hiç olmayacak işler yapıyorlar. Bizim bir derdimiz var; Afşin-Elbistan Termik Santrali filtreli olsun, dünya standartlarında olsun ve hava kirlenmesin çocuklarımız temiz yaşasın. Önümüzdeki günlerde Greenpeace dünya örgütü bir açıklama yapacak, dünyanın en kirli şehrinin Elbistan olduğu yönünde.”

“HİÇBİRİNDEN KORKUM YOK; ALLAH’IN VERDİĞİ CANI ALLAH ALIR!”

“Bu memleket için mücadele etmeye devam edeceğim. Öyle laf ederlermiş, dedikodu yaparlarmış, tehdit ederlermiş, hiçbirinden de korkum yok. Allah'ın verdiği canı Allah alır bunu da böyle bilsinler. Elazığ'dan gelip, Kahramanmaraş'ta, Elbistan'da Elbistanlıyı tehdit edemezler bunu da söylüyorum, hiç kusura bakmasınlar.”

“E BARİ BÜTÜN ELBİSTAN’IN TAPUSUNU ÇELİKLER HOLDİNG’İN ÜZERİNE YAPIN”

Biz buraya basın açıklamasına geldik, siz bunu mini bir mitinge çevirdiniz. Eğer bu kirlilik devam ederse daha da büyüğünü yapmak boynumuzun borcudur. İftira atıyorlar, dedikodu yapıyorlar. İktidar partisinin bazı buradaki yöneticileri belli ki bir şeyler alıyorlar buradan, başkaları da var orada burada konuşuyorlar ama 1.5 milyar lira da Çelikler Holding'e teşvik olarak veriliyor. Vatandaşa askıda ekmek, Çelikler Holding'e 1.5 milyar lira. Bir de yüzde 80 vergi muafiyeti getirmişler. E bari bütün Elbistan'ın tapusunu götürün Çelikler'in üzerine yapın! Benim feryadıma biliyorum ki bütün Afşinli-Elbistanlı hemşerilerim katılırlar. Bugün bir daha burada son sözüm; biz bir basın açıklaması yaptık, eğer toparlanmazsa bu durum başka türlü eylemler de geliyor, gelecektir. Sizleri seviyorum, sizler için mücadeleye devam edeceğiz ve Elbistan’ımızı daha güzel bir hale hep birlikte getireceğiz.

“HİÇBİRİNDEN KORKUM YOK; ALLAH’IN VERDİĞİ CANI ALLAH ALIR!”

“Bu memleket için mücadele etmeye devam edeceğim. Öyle laf ederlermiş, dedikodu yaparlarmış, tehdit ederlermiş, hiçbirinden de korkum yok. Allah'ın verdiği canı Allah alır bunu da böyle bilsinler. Elazığ'dan gelip, Kahramanmaraş'ta, Elbistan'da Elbistanlıyı tehdit edemezler bunu da söylüyorum, hiç kusura bakmasınlar.”

“KİMSE İŞÇİLERİ İŞSİZ BIRAKAMAZ, BAŞLARINA YIKARIZ”

“İşçi kardeşlerime sesleniyorum; ne zaman başlarına bir sıkıntı gelse ben sahip çıktım onlara. Hangi işçi kardeşimin ne sorunu olduysa bana geldi, elimden geleni de yaptım. Dedikodulara inanmasınlar, kimse işçileri işsiz bırakamaz! Net söylüyorum başlarına yıkarız burayı.”