AKP iktidarının seçim öncesi ve seçim sonrası ürün sorunlarına müdahalelerinin farklı olduğunu belirten Gürer, bugün yaptığı yazılı açıklamada, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Girdi maliyetleri sürekli artıyor. TÜİK’in son açıkladığı Tarımsal Üretim Girdilerinde bir yıllık artış, yüzde 56. Ancak bunun çiftçiye yansıması daha yüksek oluyor. Örneğin, gübrede seçim öncesi fiyatlar düşer gibi oldu, seçim sonrası ise tırmanışa geçti. Çiftçinin en çok kullandığı üst gübrenin (ÜRE) bayi fiyatı 12.04.2023 tarihi 9.200 TL/ton iken bugün 10.600 TL/ton fiyatına yükseldi. Taban gübresi (DAP) 14.300 TL/ton fiyatından 14.700 TL/ton fiyatına çıktı. Ekim dönemine kadar artış sürerse yine çiftçinin gübre atması zorlaşacak. Geçmiş yıllarda yaşanan sorunlar yeniden oluşacak. Tohum, tarım ilacı, mazot, tarla kirası, işçi gideri, traktör, biçerdöver ve ekipman giderleri sürekli artıyor.”
“İktidarın tarımda planlama ve öngörüden uzak ve kamucu bir anlayışla süreci yönetmediği için sorunlarda bitmiyor” diyen ve kiraz üzerinden örnekler veren Gürer, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“En kaliteli kirazın yetiştiği Darboğaz, Emirler, Porsuk, Kılan, Beyağıl, Hasangazi gibi önemli üretim bölgelerinde üretici şok yaşıyor. Geçtiğimiz yıl değer bulan kiraz bu yıl tüccar yok pahasına almak istiyor. Bölgede yeterli soğuk hava deposu, paketleme birimi ve ürün işleme tesisi yok. Dalda toplandığı an satılması gerekiyor. Bakanlık, Cumhurbaşkanı müdahil olup kiraz alınıp, büyük kentlerde satışı ve de tıkanan ihracatın önü açılıp satışı sağlanmalıdır
Buğday ve arpada da TMO randevu sorunun devam ettiği belirti. Seçim öncesi ayrı seçim sonrası ayrı uygulamalar çiftçiyi bunalttı. 2021 yılında buğday alım fiyatı primler dahil 2022 yılında yüzde 225 artış yapılarak primler dahil 7450 TL/ton olarak belirlenmişti. Seçim sonrası 2023 yılı buğday alım fiyatı belirlenmeye geldiğinde ise yüzde 24 artış ile primler dahil 9250 TL/ton olarak açıklandı. Arpada ise 2021 yılına göre 2022 yılı yüzde 282 artış ile 2022 yılı fiyatı 6700 TL/ton olarak açıklandı. Seçim sonrası 2023 yılı arpa alım fiyatları ise yüzde 11 artışla 7500 TL/ton olarak belirlendi. Yani, seçim öncesi buğdaya yüzde 225, seçim sonrası yüzde 24, arpaya seçim öncesi yüzde 245, seçim sonrası yüzde 11 artış vererek alım fiyatı belirlemek çiftçiye seçimden seçime hatırlamak oluyor. Hatta alım koşulları dahi seçimden sonra değişiyor. TMO verdiği taban fiyatla randevu sistemi düzenli çalışmadığından alım yapmayıp, düşük fiyatlar ile ürün alan tüccarlara çiftçi mahkûm ediyor. Seçimden seçime sahte bahar çabuk bitiyor.
Şekerpancarı, fındık, çay, mercimek, nohut gibi taban fiyat açıklanan farklı ürünlerde de seçim dönemi ile seçim sonrası taban fiyatta alım koşulları da ciddi fark gösteriyor. Mercimek gibi ithal edilen üründe de çiftçi mutsuz. Tarla bitkisinde ve bahçe ürünlerinde oluşan sorunlara iktidar hızlı çözüm üretmelidir.
Çiftçinin üretim girdilerindeki fiyat artışları devam ediyor. AKP iktidarı seçim sonrası sanki çiftçinin üretim maliyetini düşürdü mü ki bir yıl önceki alım fiyatındaki artışın yanından dahi geçmeyen fiyat uygulamalarına gidiyor, çiftçiyi tüccara mahkûm ediyor. Seçim bitti vaatler de uygulamalar da değişti. Seçim bitti, çiftçi lehine uygulamalar gitti ve tarım yine sahipsiz kaldı. AKP iktidarının plansız tarım politikaları sorunları derinleştiriyor. Vatandaş simit alamaz duruma geldi. Çay-simit hesabı şaştı. AKP, üretim maliyetine etki eden gübre, tohum, ilaç, mazot, tarla kirası, işçilik, ekipman gideri ve ulaşım gibi gider kalemlerinin enflasyon üzerindeki artışını seyrediyor. Tarım kesimine ise ‘üret ama hakkın olanı isteme’ diyor. Maliyetine ürünü versin istiyor, çiftçiyi düşünmüyor.”