Meclis Genel Kurulu’nu terk etmeyerek “adalet” eylemine başlayan CHP’de eyleme Genel Başkan Özgür Özel de katıldı.
Bu eyleme TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile HEDEP, Demokrat Parti ve Türkiye İşçi Partisi vekilleri de destek verdi.
T24’ten Eray Görgülü’nün haberine göre, CHP’li 25 milletvekili, yargıyı protesto etmek için sabah 08.30’a kadar oturma eylemine devem edecek ve ardından 25 milletvekiline nöbeti devredecek.
Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay kararı ile anayasayı ihlal ettiğini öne sürerek yüksek mahkemenin üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının yankıları sürerken, TBMM Genel Kurulu da CHP’lilerin eylemine sahne oluyor.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın konuşması sırasında masalara vurarak Yargıtay kararını protesto eden CHP, TBMM Genel Kurulu’nun kapanmasıyla birlikte “adalet” nöbetine başladı.
CHP lideri Özgür Özel Genel Kurul çıkışında gazetecilere açıklama yaptı.
“DARBELERİ HALK BASTIRIR”
Özel, şu ifadelere yer verdi:
"Eylememize Demokrat Parti, HEDEP ve TİP destek veriyor. Diğer partiler de durum değerlendirmesi yapıyor. Nöbetçi vekillerimiz aralıksız nöbet tutarak eylemi sürdürecekler. Amacımız, darbe girişimine dikkat çekmektir. Biz, darbe girişimine karşı ses yükselten herkesin yanında olacağız. Tüm vatandaşlarımızı direnmeye davet ediyorum. Darbeleri halk bastırır. Milletimizin bu darbeyi bastıracağına inanıyorum. Yargıtay, hepimizin toplum sözleşmesi olan Anayasa'ya kafa tutmaktadır. MHP içindeki bir grup bu işin içindedir. Siz, hepimizi bir arada tutan Anayasaya kafa tutarsanız bu ülkede kamu düzenini nasıl sağlarsınız? Kendisiyle telefonda konuştuğumda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da bu durumdan hoşnut değildi. Gün boyu ne oldu da Meclis Danışma Kurulunu toplayamadı? Galiba, yürütmenin yasamaya tahakkümü oldu. 15 Temmuz'da topla tüfekle yapılan darbe girişimi bugün Yargıtay tarafından kalemle, imzayla yapılıyor."
“AYM TARAFINDAN HAK İHLALİ KARARI VERİLMİŞTİR”
“Can Atalay, bütün partilerin oy birliğiyle insan hakları komisyonuna seçildi. Ama birileri hukuksuz olarak onu içeride tutmaya devam etti. O İnsan Hakları Komisyonu ki cezaevlerini denetleme görevi vardır. Aç dedikleri kapı açılır. Can Atalay’ın milletin ve Meclis’in verdiği görevleri yapması durumunda Türkiye’de açtıramayacağı hiçbir cezaevi kapısı yokken, Can Atalay’ın kendisi üzerine kapalı kapı halen daha durmaktadır. Bu konuda gerekli bütün hukuki girişimler kademe kademe yapılmış ve AYM tarafından hak ihlali kararı verilmiştir.
“ANAYASA’YA KAFA TUTMAK, DARBE GİRİŞİMİDİR”
Anayasamızda AYM kararlarının herkes için bağlayıcı olduğu, kesin olduğu yazdığı halde Yargıtay 3. Ceza Dairesi AYM kararına, dolayısıyla anayasaya, dolayısıyla hepimizin ortak toplum sözleşmesine kafa tutmaktadır. Bir yargı içerisindeki bir klik, AKP içindeki bir ekipten bir klikten ve MHP’den aldıkları cesaretle Anayasa’ya kafa tutmaktadırlar. Anayasa’ya kafa tutmak, suçtur; Anayasa’ya kafa tutmak, darbe girişimidir, kalkışma girişimidir. Siz hepimizi bir arada tutan Anayasa’yı yok kabul ederseniz bu ülkedeki kamu düzenini nasıl korursunuz?
“MECLİS TOPYEKUN İTİRAZ ETMELİ”
Biz dün buna itiraz ettik. Bu kalkışmaya direneceğimizi söyledik. Dün kapalı grup toplantımızda bir dizi karar aldık. Aldığımız kararlardan ilki Sayın Numan Kurtulmuş’la benim yapacağım bir görüşmeydi. Aramızda son derece durumun tespitinde ortaklaştığımız yapıcı bir konuşma geçti. Cümlelerini aynen aktarmak doğru olmaz. Ama Sayın Kurtulmuş da yaşanan bu durumdan hiç memnun değildi. Ben kendisine Meclis’in saldırı altında olduğunu söyledim. Aynı 15 Temmuz’da olduğu gibi. 15 Temmuz’dakiler tankla, topla, tüfekle, uçakla anayasayı askıya almaya kalkıyorlardı. Yargıtay’dakiler de kalemle, imzayla, kararla yapmaya çalışıyorlar bunu. Sayın Kurtulmuş, bütün Meclis’in tehdit altında olduğu tespitimi dinledi. Kendisinin kararı okutmama iradesinin, kararda eleştirilmesinin kendisine had bildirmek olduğu tespitimi dinledi. Anayasa Mahkemesi üyelerine karşı yapılan suç duyurusuyla ilgili dün sizlerle de paylaştığım tespitlerimi dinledi. Ve Dedim ki: Buna Meclis topyekun itiraz etmeli ve anayasaya ve kendi hukukuna sahip çıkmalıdır.
“BÜTÜN TÜRKİYE DUYMAK İSTER”
“Numan Bey ‘Bu seferlik beni mazur görsünler’ diye bir ifade kullanmış"
Bu konuda bir danışma kurulu talebim var dedim. Sayın Kurtulmuş bir Filistin heyetinin olduğunu heyeti uğurladıktan sonra bunu yapabileceğini, işin akşamüstüne doğru bir mahsur görüp görmediğimi sordu sadece. Ben bir mahsur görmem önemli olan siz başkanlık edin ki ben CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı olarak ben de geleyim. Böylelikle diğer partilerin de bu düzeyde katılımı sağlanabilir dedik. Sonradan da gördük ki pek çok grup başkanı düzeyinde katılıyor. Ancak saat beşte yapılması öngörülen toplantının bir türlü resmi çağrıya dönüşmediğini, sonradan da vazgeçildiğini öğrendik. Sayın Grup Başkanvekilimiz kendisiyle yaptığı görüşmede de Numan Bey ‘Bu seferlik beni mazur görsünler’ diye bir ifade kullanmış. Gün boyunca ne oldu da Numan Bey, Danışma Kurulu’nu, partilerin grup başkanlarını, genel başkanlarını davet ediyorken bundan geri durdu. Ben Numan Bey'e hiç yakıştırmam, hiç kondurmam ama galiba dün akşam kuvvetler ayrılığını yargının yasamaya tahakkümüne dönüştürmeye çalışan birileri varken bugün de yürütmenin yaşamaya tahakkümüyle ilgili bir girişim oldu. Böyle anlaşılıyor değilse bunun düzeltilmesi lazım. Ben Numan Bey'den bu konuda bir şeyler duymak isterim. Bütün Türkiye duymak ister..."