'Çiftçi borçtan vatandaş zamdan perişan'

'Çiftçi borçtan vatandaş zamdan perişan'

CHP'li vekil Okan Gaytancıoğlu, tarım sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekti.

Rusya Ukrayna savaşının başlamasının ardından Türkiye’de tarım üretimi daha da çok tartışılmaya başlandı. Türkiye’de tarımın özellikle ithalat nedeniyle daha da sorunlu hale geldiğine dikkat çeken CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, “Rusya, Ukrayna coğrafyasındaki savaş başka coğrafyalara sıçrarsa, iki ülke arasında daha da şiddetlenirse ihtimallerine yönelik olarak hiçbir önlem alınmıyor şu anda. AKP sadece seçimlerde nasıl iktidar olabilirim hesabını yapıyor, tarım gözlerimizin önünde kan kaybediyor. Şekerde kriz yok, üretim sorunu yok, Türkiye’de ekonomi bozuk. Şeker fabrikalarının yarısı devlette, yarısı özel sektörde. Devlet 5 lira 90 kuruştan şeker veriyor, özel sektör 15 liradan şeker veriyor. 5 lira 90 kuruştan piyasaya getirmiyor, TÜRKŞEKER’in ürettiği şeker bazı özel firmalar tarafından da depolanıyor yönünde bilgiler alıyoruz, şu an da ne kadar doğru bilemeyiz bu bilgiler. Stoklarda yok deniyor. Bunun sonucunda marketleri eleştiriyorsunuz. İktidar denetlemeli, bir kotası var, belli bir üretim miktarı var, piyasaya vermesi gerekiyor, bunun fiyatını belirlemeniz gerekiyor, iktidar piyasaları yönetemeyince kriz çıkıyor, politikasızlık var çünkü” dedi.  

Türkiye’nin üretime yönelmesi durumunda tarımda ciddi bir kazanç elde edeceğini kaydeden Gaytancıoğlu, “Romanya, Bulgaristan, Moldova, Rusya, Türkiye aynı coğrafyadayız. Yağlı tohumlar üreticisi değil. Türkiye’nin üretimimiz kendimize yetmiyor. Türkiye öyle bir sanayi kurdu ki ayçiçeğini sıkıp hem küspesini alıyor, hem de yağını alıp şişeleyerek dünyaya satıyor. Ham yağı, Irak üzerinden başka ülkelerin gönderdiklerini satın alarak ham yağ şişeleyerek Avrupa ülkelerine satabiliyoruz. Çok büyük bir avantaj. Türkiye üretime yönelse çok ciddi paralar kazanacak” diye konuştu. 

''AYÇİÇEK YAĞI DA BULAMIYORUZ''

Türkiye’nin ayçiçeği üretiminin ham yağ satın alarak işlemesinden daha karlı olduğuna dikkat çeken Gaytancıoğlu, “Türkiye için ayçiçeği üretimi avantajlı, ham yağ satın alındığında örneğin küspesini alamıyorsunuz. Küspesi olmaz. Küspesi o ülkelerde kalıyor, satmıyorlar,. Siz sadece hayvan beslemek için değil insan beslemek için de bu küspeleri satın alıyorsunuz. Ham yağı aldıktan sonra rafine edip, şişeleyip satıyorsunuz, bu seferde ihracatı yasakladılar. Tamamen ham yağ alıp Türkiye, işleyecek ve ancak kendi açığını kapatabilecek. Türkiye’de mısır özü, soya, pamuk yağı getirildi tüketici hiç birini almadı Türkiye’deki tüketicinin damak tadı Ayçiçek yağı çünkü. Ayçiçek yağını sürekli dışarıdan alıyor Türkiye ham yağ olarak, 900 dolardı bir ton Ayçiçek ham yağı, şimdi 2 bin 600 dolar. Üç kat arttı ve o da yok” ifadelerini kullandı.  

''ARJANTİN VE BREZİLYA’DAN BEKLİYORUZ''

Rusya ve Ukrayna’dan gelen gemilerin 5 bin tonluk ve Türkiye’nin ancak bir buçuk günlük ihtiyacını karşılayabileceğini ifade eden Gaytancıoğlu, “Tonajlı gemiler Arjantin’den ve Brezilya’dan geliyor 20-25 günde geliyor, 45-50 bin ton yağ getiriyor. Açık oradan kapatılacak diye bekliyoruz. Türkiye’nin yağ açığı var denildi iktidar kabul etmedi, açık yok dedi. 265 bin tonluk yağ vardı depolarda. Türkiye’de aylık yağ tüketimi yaklaşık 100 bin tonluk. Arjantin ve Brezilya bekleniyor. Daha önce bu ülkelerden gelen yağlarda pestisit kalıntısı ürünler vardı. Gemiler içeri giremedi, bir diğer gemi başka ülkeye gitti. Bu sene bunların olmayacağını nereden biliyoruz? Bu arada cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle analizler de kaldırıldı” dedi.  

''PALMİYE YAĞINA KALDIK''

Türkiye’nin yağda en son rotayı Malezya ve Endonezya’daki palmiye yağına da çevirdiğini kaydeden Gaytancıoğlu, “Palmiye yağı ambalajlı olarak tüketmediğimiz ama tüketirken de anlamadığımız bir yağ. Çok çabuk donabiliyor. Rafine yapılabilir, nebati bir yağ. Bunda da yeni ürün Ağustos ayında çıkıyor. Temmuzda hasat başlıyor. Bu sene sorunları çözseniz bile seneye ne olacak? En basitinden savaş bitmezse ne olacak?  Türkiye’de üretim teşvik politikası var, peki bu teşvikleri alan var mı, maalesef yok. Bunun nedeni tarlaları boş bıraktılar, şehre göçmüşler. Yüzde 75 hibe desteği için bu insanlar geri döner mi, hesaplayalım, bu insanların traktörü yok, gübre atma makinesi yok. Üretim planlaması böyle yapılırsa sonuç alınmaz” diye konuştu. 

''AYÇİÇEK YAĞI ÜRETİMİNE VERİLEN DESTEK YETMEZ''

İktidar ikinci tedbir aldı 4 il ve ilçelerde Ayçiçek ekimini desteklendiğini belirten Gaytancıoğlu, şunları ifade etti: 

“ 20 bin tonluk ayçiçeği üretimi bekleniyor. 20 bin tonun yarısı yağ olsa, bu yaklaşık 12 bin ton en fazla yağ alınır, bu da Türkiye’nin iki günlük ihtiyacının ötesine geçmiyor hesap ortada. Bu projelere bel bağlamak yanlış. Üreticinin beklediği çok açık, mazot desteği, mazotun yarısını devlet karşılasın diyor. İçinden geçtiğimiz süreç ekim mevsimi. Çiftçimizde para yok. Çiftçinin bütün kart limitleri dolmuş durumda. Limitler açılmıyor. 10 bin lira kredi verdiler, limit açıldı ama bu rakam geçen seneye göre büyük bir rakamdı. Şimdi biraz harcıyor bitiyor. Çiftçinin 100 dekar arazisi olsa bir traktör günde 8 saat çalışsa 25 dekar yer sürer. Depoyu 3 bin 500 liraya dolar, 10 bin lira limit sadece mazot parası. Gübre, tohum, ilaç, hasat masraflarını nasıl karşılayacak? İktidar bunlara yardım etmiyor, buna yönelik proje açıklanmalı. Dekara 70 kilo gübrenin yarısını desteklemeli, tarlalar boş kalmamalı. Şu anda 10-15 santim olması gereken buğdaylar yarı yarıya büyümüş çünkü gerekli gübre yok. Yağışlar iyi üretimde düşüş olmayacak deniyor ama, üretimde yağışların iyi olmasına rağmen düşüş olur çünkü gübre kullanamadı üretici. 2 bin liralık gübre 15 bin lira olunca nasıl kullansın? Çeltik, mısır, ayçiçeği, şeker pancarı masraflarını nasıl karşılayacak, traktöre nasıl mazot dolduracak çiftçi. Tarıma iktidarın ciddi bir ek bütçe yapması gerekiyordu, hiçbir şey yapmadı.” 

İlgili Haberler