Çukur'un İdris Babası Ercan Kesal ilk kez Günboyu'na konuştu! Sosyal medyada linç edilen fotoğrafın perde arkası

Çukur'un İdris Babası Ercan Kesal ilk kez Günboyu'na konuştu! Sosyal medyada linç edilen fotoğrafın perde arkası

Çukur dizisinin sosyal medya hesabından önceki gün bir fotoğraf paylaşıldı. Rakı şişesinin saklandığı gerekçesiyle eleştiri yağmuruna tutulan fotoğrafın hikayesini Çukur dizisinde İdris Koçovalı karakterini canlandıran Ercan Kesal, Günboyu'na anlattı. 

UĞUR CAN BİÇER / GÜNBOYU

Çukur dizisinin sosyal medya hesabından paylaşılan bir fotoğraf rakı şişesi saklandığı gerekçesiyle eleştiri yağmuruna tutuldu. 

Dizide İdris Koçovalı karakterini canlandıran Ercan Kesal, fotoğrafın hikayesini Günboyu'na anlattı. 

Ercan Kesal, o fotoğrafın gerçek hayattan değil set bitiminde çekilen bir fotoğraf olduğunu söyledi. 

Ayrıca Kesal, çekilen sahnenin bir rakı içme sahnesi olduğunu ve korkan insanların böyle bir sahne çekmeyeceklerini ifade etti. 

Günboyu'ndan Uğur Can Biçer'e konuşan Ercan Kesal şunları söyledi:  

O fotoğraf var. Ama o fotoğraf yemek fotoğrafı değil. O setten bir sahnenin fotoğrafı. 

Sahne içkili ve bitmiş. Birazdan evlerimize gideceğiz. 

O sahnede insanlar içki içiyor. 

Rakı şişesi hiç olmadı. 

"MAFYA DEĞİL OYUNCUYUZ"

Biz arkadaşlarımızla buluşup Cihangir'de bir restoranda yemek yemek için bir araya gelmiş değiliz ki.  

Bir yemek sahnesi için bir araya gelmiş oyuncularız biz. 

İşimiz bitmiş. Siz yemeğe takım elbiseyle mi gidersiniz. 

Mafya değiliz biz oyuncuyuz. 

Arkadaşlar demişler ki, evlerimize gideceğiz bir anı olsun. 

O masa yemek masası değil. 

Yemek masası başka bir şey.

Restoranda oturursun, gazeteciler ya da birileri fotoğraf çekmek ister. Korkarsın, saklarsın. O zaman eleştirileri anlarım. Geçmişte böyle masalar vardı. 

Biz o sahnede rakı içme adabı üzerine sahne çekmişiz. 

Sonra sahne bitmiş, masa kaldırılmış. Evimize dağılacağız. Yönetmen gelmiş arkamda. 

Kendi aramızda anı olsun diye çektirdiğimiz bir fotoğraf. 

Neden çekineceğiz biz. Gazeteci yok. Orası restoran değil set. 

"NİYE SAKLAYALIM Kİ"

Öyle bir şeyi niye saklayalım ki. Biraz sonra yüzbinlerce insan onu seyredecek üstelik. 

Bir oyuncu normal hayatında gider Cihangir'de oturur. Orada rakısını saklar, onu anlayabilirim. Eleştirirsiniz ama orası set. 

Gülümsüyoruz, poz veriyoruz. 

"NE KADAR KÖTÜ BİR DÜNYAYA GELDİK"

Rakı yok ki saklayalım. 

Bu çok ayıp bir şey. Oraya yazılan binlerce yorum acımasız, sağduyusuz. 

İnsan desturla konuşur, yavaşça bakar. 

Oradaki her şey feyk.

Orada bir rol yapılıyor. 

Çok üzülüyorum gördüğüm zaman. 

Ne kadar kötü bir dünyaya geldik. 

"ÜLKEYE DAİR ÜMİTSİZLİĞE KAPILIYORUM" 

Hekim ve psikolog da olduğum için çok üzülüyorum. 

Bu tabloyu gördüğüm zaman ülkeye dair derin bir ümitsizliğe kapılıyorum. 

"KORKAN İNSAN BÖYLE SAHNE ÇEKMEZ"

İnsanlar gerçekle yalanı karıştırıyorlar artık. 

Bu kadar laf nasıl edilir yahu. 

Korkan insanlar böyle bir sahne çekmezler. 

Milyonlarca insan rakı sahnesi izleyecek. 

Rakı adabı üzerine konuşacaklar. 

Korkan bir yapımcı, senarist yapar mı bunları, yapmaz. 

"RAKIDAN ŞARAPTAN KORKAN ADAM DEĞİLİM"

Üstelik ayıp bir şey. 

Ben gerçek yaşamımda rakılı ya da rakısız hiçbir yemek masamı paylaşmam. 

İnsan yemek masasını neden paylaşır. Bu paylaşılır mı, çok edepsizce bir şey bence. 

Şurayı gezdim, şunu yedim!

Rakıdan şaraptan korkan bir adam değilim.