Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1 Ve TRT Haber'in ortak canlı yayını üzerinden gündem değerlendirmesinde bulundu ve kendisine yöneltilen sorulara cevap verdi.

"Yeni anayasa çalışmaları, salgında normalleşme, terör örgütleriyle mücadele, ekonomideki gelişmeler... gibi gündemin sıcak başlıklarına dair sorulara yanıt veren Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: 

MASKESİZ GÜNLER NE ZAMAN?

Şunu çok açık söylemekte fayda görüyorum. Maske, mesafe, hijyen bu 3 başlık söz konusu. Sosyal mesafe eğer gündemimizde yerini korursa o zaman arada mesafe konulması halinde maskeden de kaçabilmek, maskende de kurtulmak mümkün olur.

1.5 metreye dikkat edildiği zaman maskeden kurtulmak mümkün. Şimdi Bakanımız kısa bir süre sona bununa ilgili açıklamayı yapacak. Şu tarihten itibaren şu şartlarda sosyal mesafe dikkat edildiği takdirde maskeyi de çıkarabiliriz. 1.5 metre gibi bir mesafeyi koruduğumuzda maskeyi çıkarabiliyoruz. Ama buna dikkat edeceğiz. Buna dikkat edilmediği takdirde maskeyi her zaman takıyoruz.

"3 DOZ AŞI OLDUM"

Şu anda biliyorsunuz 50 yaş üstüyle alakalı ciddi manada aşımız geliyor. Bu aşıların gelişiyle birlikte de 50 50 yaş üstüne de aşıyı yoğun bir şekilde yapmaya başlayacağız. Ben 3 aşımı oldum ama bir de 3 aşıdan sonra antikor adımını attım. 

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Detaya girersem Cumhur İttifakı'ndaki ortağımıza yanlış yapmış oluruz. Heyetler oturacak, konuşacak ve çalışma yapılacak. Bu çalışma yapıldıktan sonra çıkarılması ve ilave edilmesi gereken ne gibi maddeler vardır aramızda konuşacağız.

Tamam dediğimiz anda Devlet Bey'e takdim edeceğim. Birlikte yapacağımız bu çalışma aynı zamanda Cumhur İttifakı'nın bir çalışması olacak. Bugüne kadar yaşam koşullarımızda, ne gibi çıkarımlarda bulunabiliriz? Bunları nasıl değerlendireceğiz? Hepsi ele alınacak.

Anayasa Bilim Kurulu oluşturmanın gayreti içinde olduk. Bu şekilde çalışmaları yürütmek istiyoruz. En geniş anlamda bir uzlaşı sağlayalım, bunu neticesinde meydana gelen hazırlığımızı, Cumhur İttifakı'na ulaştıralım.

En geniş anlamda uzlaşıyı sağlayamazsak, hazırlığımızı milletimizdin takdirine sunamayız. Bu da benim en büyük endişemdir.

MUHALEFETİN ANAYASA ÇALIŞMASI

Millet İttifakı, neyi ne ile yapacak? Kimi kim ile bir araya getirecek? Veya hazırlayacakları bir anayasa metni nasıl ortaya çıkacak? Düşündürücüdür. Çünkü anayasa hazırlıklarında millilik ve yerlilik olmayacak. Dağdaki PKK'lılar ve uzantılarıyla mı anayasa metni hazırlayacaksın.

Bu milletin anayasasının milli ve yerli bir boyutunun olması şart. Bu millet milli ve yerli bir anayasa ister. Gayri milli değil. Biz bunların yapacağı çalışmadan rahatsız değiliz. Yapsınlar.

Bir defa Parlamenter demokrasi dendiği zaman, bizim için ve milletimiz için mazi oldu. Hiçbir istikrarı olmayan, sürekli koalisyonlarla iç içe olan dönemleri yaşadık biz. Bu dönemleri yaşayan, bu yüzden AK Parti'yi tek başına iktidara getiren milletimiz oldu.

O dönem mevcut sistem yoktu. Halkımız yüzde 34 küsürle bizi parlamentoya gönderdi, tek başımıza iktidar olduk. Karşımızda sadece CHP vardı. CHP ile çalışma yaparken, bizler pozitif kararlar alırken, bütçede başarılı adımlar atarken, süreci huzur içinde işlettik.

Şimdi ise olay çok farklı bir sürece gidiyor. Türkiye çok partili sistemden huzur bulamıyor. Netice de alamıyor. Bunları yaşadık. Koalisyonlar dönemine geri dönmeyi milletimiz istemiyor. Hakikaten, bizler de milletimizden aldığımız bu vekaletle, kararlı şekilde yaptığımız çalışmalar, altyapı ve üstyapı yatırımlarla, gençliğe verdiğimiz önemle, özellikle eğitim, sağlık ve ulaşımda attığımız adımlarla Türkiye bir değişim ve dönüşüm yaşadı. 26 havalimanı vardı 57'ye çıktı.

Bu Türkiye'nin refah düzeyinin yükseldiğinin alametidir. Bunu çok partili dönemde değil, AK Parti iktidarında yaptık. Bir de Cumhur İttifakı ile öyle bir sistem kuralım ki; gelişmiş ülkelerin sistemi olsun. 

Ülkemiz önce AK Parti ile ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devlet idaresine istikrarı getirdi. Yeni sistem sayesinde son asrın en büyük sağlık krizi olan korona virüse karşı hızlı kararlar alabildik.

TÜRKİYE'DE HASTANELER

45 günde Sancaktepe'de hastane yaptık. Bütün en ileri teknoloji ne varsa hepsi burada var. Tedavi uygulamaları ameliyathane vs... Bir özelliği de şu; ultrason, tomografi en ileri teknoloji ile var. Atatürk Havalimanı'ndaki hastanede de bu teknolojiler var.

ABD'de bu noktada en iyi hastane Cleveland'dır. Bize yakışan orayı geçmektir. Orayı da geçmiştir. Burayı gelip gezenler 'Biz geride kalmışız' diyor. Şu anda büyükşehirlerimizin tamamında bunu yapacağız. Tamamında bu hastaneler olacak. İlk şehir hastanesini Yozgat'ta yaptık. Kayseri, Konya buralarda var. Şehir hastanelerinin yapımları hızla devam ediyor. Çam ve Sakura Hastanesi bu konuda farklı bir yere sahip.

Ankara'da ikinci şehir hastanesine karşı çıktılar. Başkente yakışan ne ise onu yapacaksın. Şehir hastaneleri örnek projedir. En kısa sürede doktor açığımızı kapatacağız. Sağlık ordumuzu güçlendireceğiz.

Her siyasi partinin kendine ait hedefi vardır. Bizim de bu. Parlamenter sistemi geride bıraktık. Denenmiş çünkü. Biz yeni bir şeyler söylemenin gayreti içindeyiz.

"BUNLAR HESAPTAN KİTAPTAN ANLAMAZLAR"

128 milyar nerede? diye soruyorlar. Merkez Bankası'nın parasının nereye gittiği sorulur mu? Bunlar hesaptan kitaptan anlamazlar. Bu süreç içerisinde geçirdiğimiz afetler; bu harcamaları nereden yaptınız diye soran oldu mu? Bunlar sorma hakkını kendinde bulabiliyorlar. Şunu unutmayın; altyapısı olmayan bir ülkenin üstyapısı her zaman tehdit altındadır. Bu yüzde altyapıya önem vermeye devam edeceğiz.

MUHALEFETİN ADAYI KİM OLACAK?

Bizim sahada böyle bir adım yok. Cumhur İttifakı olarak partimizin içindeki bu karar belli. İttifakın bir diğer ortağı olan MHP'de de Sayın Bahçeli kararlarını başından itibaren açıkladı. Dayanışmamız kararlı bir şekilde yürüyor. Sıkıntı diğer tarafta. O da bizi pek ilgilendirmiyor.

Biz şimdi anayasa çalışmamızı neticelendirip, Sayın Bahçeli ve ekibine takdim edeceğiz. Birlikte yapacağımız çalışma ile diğer siyasi partiler ve STK'lar ile paylaşacağız. Ondan sonra da milletimizle paylaşacağız. En ideale ulaşmanın gayreti içerisinde olacağız. Bu alanda tecrübemiz var.

ABD BAŞKANI BİDEN İLE GÖRÜŞME

Kendisiyle yapacağımız görüşmede, Türkiye ABD ilişkisi neden gerilim safhasında? Bunu soracağız. Sizden önce demokratlarla çalıştık. Bush ve Obama ile de çalıştık. Ama bunlarla böyle bir gerilim yaşamadık. 

Ardından Cumhuriyetçi olarak Sayın Trump ile çalışma yaşadık. Hiçbir gerilimi onunla da yaşamadık. Tam aksine telefon diplomasisinde çok huzurluyduk, çok rahattık. 

Sayın Biden ile maalesef bu görüşme buluşma trafiğimiz rahat olmadı. Şimdi de NATO Zirvesi'nde bir araya geleceğiz. Bunları konuşacağız.

"ABD İLE GERİLİMİN SEBEBİ SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI"

Gerilimin sebebi; sözde Ermeni Soykırımı. Artık bıktık. Her 24 Nisan gelir, ABD ne diyecek? Bırakın bu işi tarihçiler yapsın, antropologlar çalışsın. 

Bütün bu çalışmaların ardından siyasiler olarak üzerimize ne düşüyorsa biz onu yapalım. Ortada hiçbir şey söz konusu değilken, bunu gündeme getiriyorsunuz. Yıllar geçti Minsk 3'lüsü olarak Azerbaycan - Ermenistan sorununu çözemediler.

Minsk üçlüsü, yıllardır Karabağ sorununu çözemedi. Azerbaycan sonunda kendi göbeğini kendi kesti. Sen bir NATO ortağın olarak, çalışmalar yaptıralım, konuşalım. Ama 'ben yaptım' oldu, soykırım olarak önümüze atacaksın. Senden öncekiler bu ifadeyi kullanmadı. Biz buna üzülüyoruz. Türkiye bir kasaba devleti değildir, kimse köşeye sıkıştıramaz.

Türkiye Cumhuriyeti'ni bu şekilde köşeye sıkıştırmaya çalışanlar, önemli bir dostunu kaybeder. Avrupa'da güçlü görünen ülkelerden hiçbirisi, Türkiye'nin yerine getirdiği görevleri yapmamıştır. 

"FETÖ VE YPG İLE MÜCADELE BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

FETÖ ve YPG ile mücadele bizim için çok önemli. FETÖ'yü görsel olarak anlattığımız halde inanmıyorlar. ABD mesele YPG'nin PKK ile alakası yoktur diyor. Biz belgelerde ilişkiyi ortaya koyduk. Ama yine de 'yok' diyorlar. Bu bizim müttefikimiz ise bizim yanımızda mı yer alacak teröristlerin yanında mı? Teröristlerin yanında yer alıyorlar.

Trump göreve ilk geldiğinde binlerce tır silah ve mühimmat kuzeydoğu Suriye'ye geldi. Bu silahları teröristler kullanıyordu. Güneye doğru, petrol kuyularının olduğu yerde teröristlere o kuyuları kullanma imkanı verdiler. Pentagon teröre bütçe ayırıyor. Destek devam ediyor. Biden döneminde de terör örgütüne bu destekler devam ediyor.

Dün ABD'den gelen yayın grubuyla bunu konuştuk, hak veriyorlar.

"TÜRKİYE'NİN İÇİNDE OLMADIĞI BİR NATO GÜÇLÜ DEĞİLDİR" 

NATO'daki ortaklarımızın Türkiye'ye bakışını sorgulamamız lazım. Biz bugün eğer ilk 5 ülke hangisidir dense bunun bir tanesi Türkiye'dir. Türkiye, bir defa silahlı kuvvetler olarak güçlü. Bu konuda Türkiye'nin içinde olduğu NATO güçlüdür. Türkiye'nin içinde olmadığı NATO güçlü değildir.

S-400 konusu gündeme geldiğinde Stoltenberg şunu söylemiştir; 'Biz ortaklarımızın hangi silahı kullandığına karışmayız. Onların inisiyatifindedir' dedi. Buna ABD'liler de bir şey diyemedi. S-400'ü durduk yere almadık. İhtiyacımız vardı.

Sonra yavaş yavaş gündemden düştü. Türkiye'nin kendini koruma hakkı var. Karşımıza sürekli Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ı getiriyorsunuz. AB ülkeleri içinde hiçbirisi Kıbrıs'la ilgili ayrışma sürecini bilmez. Bu ayrışma nasıl oldu? Görüşmeler nasıl oldu? Bilmezler. Bunu bilen tek lider benim.

Türkiye NATO'nun güçlü bir üyesidir. Macron ne diyor; NATO'nun beyin ölümünden bahsediyor. Macron şu an nerede? NATO üyesi ülkelerden bir tanesi. NATO'nun bunu hesaba çekmesi gerekir. Macron'un Libya ve Suriye'de kimlerle iş tuttuğu belli.

BAŞKA ÜLKELERE SİHA SATIŞI 

Polonya, NATO ülkesi olarak bu alımı yaptı. BAYRAKTAR, bu ürünleriyle NATO piyasasına girdi. Kalkıp buna da yani, 'Türkiye'den siz nasıl silah alabiliyorsunuz?' diyebilirler. 24 adet Bayraktar TB-2 tipi SİHA için anlaşma imzalandı.

Kendi segmentinde gerçekten çok başarılı ve bu başarısını Libya'da, Azrbaycan'da ispatladı. İsterlerse mühimmat da verilebilir. Türkiye bu mühimmatı üretiyor. Bu konuda da gayet iyiyiz. Mühimmatı Bayraktar değil, devletin kendi kurumları üretiyor.

"YENİ MÜJDEYİ CUMA GÜNÜ ZONGULDAK'TAN VERECEĞİZ"

Cuma günü Zonguldak'ta bir müjde açıklayacağız... Zonguldak'ta Uzun Mehmet Camii'nin açılışını yapacağız. Oradan da Kanuni Sondaj Gemisi ile bağlantı kuracağız. Müjdeyi cuma günü vereceğiz. Yine aynı gün açılış platformu içerisinde yine bir maske fabrikasının açılışını yapacağız.

MISIR İLE NORMALLEŞME SÜRECİ 

Bizim için Mısır dünün bir ülkesi değil. Türkiye ve Mısır halklarının tarihten gelen bir birlikteliği var. Devletler arasındaki ilişkilerimiz bu temelde ilerledi ve bu temelde ilerliyor. Görüşmeler genişleyerek devam etti, devam ediyor.

Doğu Akdeniz'de Libya'ya kadar geniş alanda ciddi iş birliği imkanları bulunuyor. Bakanlarımıza görüşmelerinizi yapabilirsiniz diyoruz. Arzumuz iş birliğimizi, münasebetlerimizi kazan-kazan temelinde devam ettirmek. Körfez ülkeleri için de bu geçerli. 

Yunanistan-Mısır ilişkisi ile Türkiye-Mısır ilişkisini aynı terazide değildir. Ben Mısır halkını iyi bilirim, severim. Yeniden bu süreci başlatmakta da kararlıyız.

TERÖRLE MÜCADELE

Biz Mahmur meselesini en az Kandil kadar önemsiyoruz. Mahmur, Kandil'in kuluçka yuvasıdır. Biz bu işi temizleme konusunda kararlıyız. Kuluçka yuvası adeta şehir merkezinde palazlanıyor. 

BM temizlemediği takdirde bir BM üyesi olarak biz temizleriz. Kandil'e sadece Diyarbakırlı anaların çocukları gönderilmiyor ki. Buna nereye kadar sabredeceğiz.

Teröristler için hiçbir yer güvenli değil. Bu başarı teslim olmaları da hızlandırıyor. Bu kiralık katiller çetesinden bir an önce kaçıp emin ellere gelin, devletinize sığının. Türkiye Cumhuriyeti samimi pişmanlık gösteren her vatandaşına sahip çıkmıştır.

NORMALLEŞMEDE EKONOMİ 

Dün akşam bütün ilave tedbirlerin bir paketini açıkladık. Salgın döneminde devletimiz tüm imkanlarını seferber etti. Yaptığımız harcamalar 104 milyar lirayı bulacak.

Tüm emeklilerimizin bayram ikramiyelerini yükselttik. Kurban bayramında da aynı şekilde olacak. 7 milyon haneye nakit yardımı gerçekleştirdik. Verdiğimiz tüm desteklerin miktarı haziran sonu itibarıyla 181 milyar liraya ulaşacaktır. 

"AVRUPA'NIN EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİSİ TÜRKİYE'DİR"

Ekonomimizin ilk çeyrekte yüzde 7 büyümesi ciddi bir başlangıç oldu. Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi Türkiye'dir. Göstergeler yılın ikinci çeyreğinde de güçlü bir büyüme olacağını öngörüyor. 

"FAİZLERİ DÜŞÜRMEMİZ ŞARTTIR"

Bu konuda yine aynı iddianın peşindeyim. Bugün Merkez Bankası Başkanı ile görüştüm. Bizim faizleri düşürmemiz şart. Faiz yükünü biz yatırımların üzerinden kaldırırsak, maliyetlerin üzerinden kaldırırsak, ondan sonra maliyet enflasyonunu tetikleyen faiz olduğu için rahatlama dönemine inşallah girmiş olacağız.

DENİZ SALYASI SORUNU

Bu konuda bizim de yapmamız gereken işler var. Bütün belediyelerin özellikle Marmara'ya kıyı belediyelerin yapması gereken çok önemli işler var. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Burada paslaşarak yapacağımız işler olabilir. Bir tarafta Ergene. Göreve geldiğimiz günden bu yana temizlemek için çok çalışmalar yaptık. 

Ancak şimdi bir şeylere benziyor. Ne kadar benzerse benzesin kıyısında CHP'li belediyeler olduğu için oraların atık suyunu temizlemiyorlar. Müsilaj olayı kenardan kıyıdan oluşturulan bir şey değil. Oradaki atıkların kıyılara attığı şeyler var. Şu anda Çevre Şehircilik Bakanlığımızın, üniversitelerle ortak çalışmalar içerisine giriyorlar. 

Bunu Allah'ın izniyle çözeceğiz. Başka çaresi yok. Bunu İstanbul Belediyesi'ne bırakamayız. Antalya'da da var, Muğla'da da var. Bu ülkemizin sorunu. Kalkıp da 'şu belediyelerin sorunu' diyemeyiz, imkanları yetmeyebilir. Biz bu işin üstesinden geleceğiz.

KANAL İSTANBUL PROJESİ 

İlk köprünün temelini Haziran'da atacağız. Ardından 5 köprünün daha temeli atılacak. Size bir müjde daha vereceğim. Öyle bir şehircilik projesi ki; kanalın her iki tarafında konutlarla devasa bir şehir oluşacak. 

Biz bu proje döneminde iki yüz bilim adamıyla çalışma yürütüldü. Kültürel değerlerin nasıl korunacağına yönelik planlar yapıldı. Kanal İstanbul projesine kararlı bir şekilde devam ederek güçlü bir adım atalım dedik. Yerli ve yabancı olmak üzere çok güçlü konsorsiyumlarla projeye devam edeceğiz.

HAYVAN HAKLARI KORUMA KANUNU

Yasayla ilgili çalışmalarımız oldu. Şu anda da iş Meclisimizde adeta kanunlaşma aşamasında yürüyor. Zaman zaman televizyon ekranlarında öyle sahneler görülüyor ki insan yıkıma uğruyor. Biz de 15-16 tane var. Nereden kaynaklanıyor bizdeki.

Gittiğimiz birçok yerde bana hediye ediliyor. Böyle de bir durum var. Oğlumun aynı şekilde muhabbet kuşları var. Hayvanla olan ilişkimiz bu noktada ileri derecede. AK Parti MKYK'da konuyu görüştük, bu süreci hızlandıralım dedik.

İş süratle devam ediyor. İnşallah başaracağız. Bu çalışma kamuoyunda evcil hayvanları düzenleyen bir çalışma olarak algılanıyor ama daha geniş bir çalışma olacak.