"Onurlu barış mücadelemize kimse çamur atmasın, o çamur size bulaşır"
DEM Parti grup toplantısını, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle kadın grubuyla yaptı. Toplantıda konuşan Hatimoğulları; şüpheli kadın ölümlerine dikkat çekerek Van'da yaşamını yitiren Rojin Kabaiş'in otopsi raporunun ailesinden gizlendiğini söyledi.
Rojin Kabaiş'in annesinin ve ablasının da izlediği grup toplantısında "Her daim yanınızdayız" diyen Hatimoğulları; Tunceli'de Gülistan Doku'nun halen akıbetinin belirsiz olduğunu hatırlattı.
'HANİ KÜRTLER İLE KARDEŞTİNİZ!'
"Biz bir kişi daha eksilmek istemiyoruz" diyen Hatimoğulları; kayyum atamalarına yönelik şu ifadeleri kullandı:
Kayyum anayasaya aykırıdır, Avrupa Özerklik şartına aykırıdır, seçimi boşa düşürmek demektir, yargı-polis eliyle yapılmış bir siyasi darbedir. Sen kendini yönetemezsin demektir, kayyum Kürt düşmanıdır, eşbaşkanlık sistemimize saldırıdır, kadın düşmanıdır. Kayyumların bugüne kadar ilk icraatları ne oldu biliyor musunuz? Kadın merkezlerimizi, daire başkanlıklarımızı ve müdürlüklerimizi kapatmak oldu. En son atanan kayyum, jinkart veri girişlerinin tamamını durdurdu. Batman kayyumunun ilk işi, çok dilli hizmet veren web sitesini kapatmak oldu. Hani Kürtlerle kardeştiniz? Beybun Kürtçe kreş hizmetini de durdular. Kayyum kadının bedenine, kimliğine yöneltilen erkek şiddetinin halidir. Biz ne yaparlarsa yapsınlar, eş başkanlık mor çizgimizdir demeye devam edeceğiz.
Hatimoğulları, bütçe görüşmelerine dair de değerlendirmelerde bulundu:
En çok yoksullaştığımız zamanlarda, bir bütçe görüşmesine daha tanıklık ediyor parlamento. İktidar bütçede, toplumsal eşitsizliği yeniden üretiyor. Toplumsal cinsiyet kelimesinin t'si bile bu bütçe hazırlıklarında yer almıyor. Bütçede her kadın için düşen miktar, 139,3 TL. Şiddetin önlenmesi için artık sığınaklar yapılmıyor. Bu ülke yoksulluğu derinleştirdi, sorumludur, suçludur. Bu iktidar, yoksulluk bu ülkede konuşulmasın diye sürekli gündem değiştiriyor, bu nedenle de suçludur. Türkiye'nin dört bir yanını dolaştık. Her yerde emekçi kadınlarla, yoksullarla buluştuk. Sarayda oturanlar, hiçbir zaman o çarşıya inmeyi cesaret edemeyen o saraylıların, o yoksullukla yüzleşmekten kaçıyorlar. Bu ülkeyi sanki kendileri yönetmiyorlarmış gibi davranıyorlar. Bu ne rahatlık yahu? Yoksulun elinden kurtulamazsınız, açın elinden kurtulamazsınız, evde bebeğine bir bardak süt veremeyen annenin öfkesinden kurtulamayacaksınız. İzmir'de beş çocuk yanarak hayatını kaybetti, bu iktidar bu olaya magazin habere gibi yaklaştı. Bu kadar vicdan kalmamış bu iktidarda? Ve bu iktidarın grup başkanvekili, kadının yaşam tarzı diyebiliyor. Yuh size, binlerce kez yuh size.
İktidar iyi dinlesin. Yaşananların baş sorumlusu sizsiniz. Kadınlar için güvenceli iş, yeterince aş sağlanmalı. Çocuklar için kreş sağlanmalı. İktidarın yaptığı gibi daha çok çocuk doğurmaya teşvik yerine, çocukların yaşamları güvence altına almalı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gözeten, adil bir ekonomik dağılımın mücadelesini veriyoruz. Ekmek ve adalet için bütçe şiarıyla, yoksulluğa ve adaletsizliğe karşı mücadelemizi her yerde sürdüreceğiz.
ORTADOĞU BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİ
Bölge yangın yeri olmuş durumda. Barışın sesini daha çok yükseltmezsek, savaş daha geniş bir coğrafyaya yayılacak, bedeli daha ağır olacak. Savaşlardan ve çatışmalardan en çok biz kadınlar etkileniyoruz. Biz kadınlar bu tablo karşısında susmadık, tüm dünyada olduğu gibi Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da devam eden direnişlerin en başında kadınlar vardı. Kadın düşmanı rejimler, özel savaş politikalarını kadınlara ve topluma karşı bir saldırı olarak geliştiriyorlar.
BAHÇELİ'YE YANIT
Bu ülkede ve bölgede Kürt sorunu vardır. Kürt sorunu yoktur diyenlere, altını kalın kalın çizerek bu ülkede ve bölgede Kürt sorunu vardır. Son günlerde süren tartışmalarda, sözümü her fırsatta ifade etik. Biz DEM Parti olarak demokratik zeminde, onurlu bir barıştan yanayız ve İmralı tecridi kalkmalı, bunun için de sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşmalıdır. Bunu bugün söylemedik, bunu on yılladır söylüyoruz. Son 4 senedir süren ağırlaştırılmış tecride karşı mücadeleyi her yerde verdik. Sayın Öcalan'ın çözüm gücüne karşı fitne üreten kalemler var, bu fitne siyaseti yıllardır deneniyor, yalandır, başaramazlar. DEM Parti'nin çözüme karşı olduğunu söyleyenler; bu fitne çabasıyla neyi amaçlıyorsunuz, kimin adına konuşuyorsunuz, kimin kelimelerini yazıyorsunuz? Bu çözümsüzlüğün dilidir, kimse çözümsüzlüğün faturasını DEM Parti'ye kesemez. Bu komplo yaklaşımına karşı Türkiye halklarının karnı toktur.
Bahçeli'nin "Dün terörist başının uşağı olanlar şimdi Amerika'nın uşağı olmuşlar" sözlerine yanıt veren Hatimoğulları, şu ifadeleri kullandı:
Bugün yine bu kürsüde MHP Genel Başkanı, yine bu konuyla ilgili değerlendirmeler yaptı. Bizler Waşington'da askeri operasyonlar için vize aramaya çıkmadık. Kayyum atamadık, biz çözümü içeride arıyoruz. Ankara'da, Amed'de görüyoruz çözümü. Ortak bir yaşamda görüyoruz çözümü. Müzakerenin yeri de parlamentodur diyoruz, onurlu barış mücadelemize kimse çamur atmasın, o çamur döner size bulaşır.
Hatimoğulları barış mesajı verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:
Barışı yemyeşil bir ağaç gibi yeşertmeye kararlıyız. Bunun sözünü veriyoruz. Bizler birlikte güçlüyüz, azimliyiz, çatlamaz sabrımızla yürüttüğümüz mücadelemizden sonuçlar da alıyoruz. Sevgili kadınlar başın açık ya da kapalı, eteğin mini ya da uzun hiçbir önemi yok, ama hep beraber bu mesajlara kulak verelim. Erkek şiddeti, dayak, kadın, evimizin içinde küçümsenme, yoksulluk, iş yerinde mobbing, taciz, tecavüz, kadın cinayeti bunlar hepimizin ortak hikayesi değil mi? Hepsine biz kadınlar maruz kalıyoruz. Çocuklar bu şiddetin mağduru değil mi? Evde oturup, tek tek çözüm ararsak bir yere varamayız. Farklılıklarımıza rağmen, kadınlar için bir arada olabilirsek, pekala başarabiliriz.