Antalya Memorial Hastanesi'nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Bozduman, Dünya Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında bilgilendirme yapıyor. Bozduman, ebeveynlerin çocuklarının vücutlarını dikkatle gözlemlemesinin önemli olduğunu vurguluyor ve skolyoz tanısının, radyolojik olarak 10 derecenin üzerinde bir eğrilik tespit edildiğinde konulduğunu belirtiyor.
Bozduman, en sık skolyoz vakalarının ergenlik çağında görüldüğünü ve bu durumun genellikle aileler tarafından gözden kaçırıldığını söylüyor. Skolyozun semptomlarının omuz dengesizliği ve kollar ile vücut arasında asimetri olduğunu belirtiyor.
Skolyozun omurgada 'S' ve 'C' şeklinde eğriliğe yol açtığını ifade eden Bozduman, bu durumun birincil eğrilikten kaynaklanan ikincil bir eğrilikle kompanse edildiğini ve bu ikincil eğrilikle 'S' şeklini aldığını açıklıyor. 'C' şeklindeki eğriliklerde ise kompansasyon mekanizmasının çalışmadığını ve hasta tarafına doğru bir eğilme olduğunu belirtiyor.
Tedavi yöntemlerine değinen Bozduman, tedavinin yaşa ve eğrilik derecesine göre değiştiğini belirtiyor. Küçük yaşlarda fizik tedavi ve korse tedavisi gibi yöntemlerin sıklıkla tercih edildiğini ancak belirli bir derecenin üzerindeki ve belirli yaş gruplarındaki vakalarda cerrahi yöntemlere başvurulduğunu söylüyor.
Bozduman, aileleri çocuklarının vücutlarını gözlemlemeye ve erken tanı için dikkatli olmaya çağırıyor. Özellikle denize girmeden önce çocukların vücutlarını dikkatlice gözlemlemelerini ve herhangi bir asimetri veya dengesizlik fark ettiklerinde mutlaka bir uzmana danışmalarını öneriyor. Bu erken müdahalenin birçok çocuğun ameliyat olmasını önleyebileceğini vurguluyor.