Hatay’daki sağlık tesislerini kullanılamaz hale getiren 6 Şubat’taki depremlerin ardından ortaya çıkan hastanede terk etme vakalarına bir yenisi eklendi.
Diken yazarı Altan Sancar’ın haberine göre, 2016’da açılan ve depremde ağır hasar alan hastanede daha önce de yoğun bakım hastalarının ölüme terk edildiğine dair görüntülerin ardından zemin katına terk edilen hastanın görüntüleri ortaya çıktı.
Zemin katta dren ve sonda takılı hastayı, İzmir’den gelen ve Sağlık Bakanlığı’nda bağlı çalışan gönüllü sağlık görevlileri buldu.
Memur olduğu için ismini vermediğimiz E.M., çalıştıkları sahra çadırlarında kurulan hastanelerde malzemelerin azalmasıyla arayışa girdiklerini söyledi. Gönüllüler arayışın sonunda son çare eğitim ve araştırma hastanesine girdiklerinde zemin katta karşılarına yerde yatan bir hasta çıkmış. Hastanın cerrahi işlem geçirdiğini aktaran sağlıkçı yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Hastaneye girdiğimiz anda karşımızda yerde yatan hasta çıktı. Vücudunda hem dren hem de sondalar vardı. Cerrahi bir işlem gördüğü açıktı, yoğun bakımlık değildi ama yürüyemediğini belliydi. Altına bir sedye konmuş, battaniyeye sarılmıştı. Kan kaybı yaşadığı da etraftaki kan lekelerinden çok açıktı. Deprem öncesi mi burada mıydı yoksa birileri mi getirip bıraktı sorusunun cevabını alamadık. Hastanın bilinci kapanmıştı ve iletişim kuramıyordu. Fakat cerrahi bir işlem görmüştü ve bu onun önceden hastanede olduğunu gösteriyor.”
Hasta için uzun bir çabayla ambulans bulduklarını aktaran sağlık görevlisi, yaşlı kadının ambulansla başka hastaneye sevk edildiğini söyledi.
Sağlıkçı hastanedeki tabloyu şöyle anlattı: “Girdiğimiz odalarda hayatını kaybetmiş hastalarla karşılaşıyorduk. Bir süre sonra şoktan fotoğraf çekmeyi bıraktık. Aklımıza bile gelmedi, keşke çekseydik de yaşananları herkes görseydi. Buralar cenazelerin getirildiği yerler olmaya başladı. Hastanede bırakılanlarla sonradan gelenler birbirine karıştı.”
Kadın hastadan daha sonra haber alıp almadıkları sorusuna ise, ‘Her gün o kadar çok vaka geliyordu ve biz o kadar yetişemez durumdaydık ki bir öncekini takip etme şansımız kalmıyordu. Dilerim yaşıyordur’ dedi.
