MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu.
Bahçeli''nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Şiddetin olduğu yerde hayır yoktur, huzur yoktur. Özellikle kızlarımızı, çocuklarımızı, masum insanlarımızı hedef alan şiddet dalgası hepimizin ortak şikayet konusudur.
Sıla isimli kızımız vahşet dolu bir saldırıyla katledilmiştir. Beyaz gelinliğiyle evden çıkması gereken bir kız çocuğu kefene sarılarak bu dünyadan göçmüştür. Şiddetin muhakkak önüne geçmek mecburiyetindeyiz. Kadınlarımıza, kızlarımıza, çocuklarımıza kasteden, kurşun sıkan alçakları en ağır şekilde cezalandırmak adalet ve hukukun temel görevi, hepimizin takibini yapması gereken başlıca konudur.
Şiddete tolerans gösterilemez, iyi niyet hali uygulanamaz, pişmanlık hükümleri tatbik edilemez. Aksi olursa şiddet teşvik edilmekle kalmayacak bir bakıma ödüllendirilmiş olacaktır. Şiddetin olduğu yerde hayır yoktur. Kadınlarımızı ve kızlarımızı hedef alan saldırı dalgası hepimizin ortak şikayetidir. Gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmalı.
Ruh sağlığı yasa teklifinin yasalaşmasını, çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlarla alabilmek için gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmasını önermiştim.
MHP, pergelin çivili ucunu Ankara''ya koyan, diğeriyle de dünyayı tarayan bir partidir.
Türklüğü jeopolitik anlamda küçük düşünmek geride kalmaktır, yem olmaktır, yutulmaktır. Bizim adımız Türk milletidir. Biz medeniyetlere beşiklik, milletlere bilirkişilik yapan bir kültür kucaklaşmasının varisiyiz. Hocalı''da bir soykırım suçu işlenmiştir, hala kabuk bağlanmamış bir yaradır. Nerede bir soydaşımız nerede bir din kardeşimiz varsa gözümüz oradadır.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan antlaşma, zaferi teyit değerli kazanımları ihtiva eden tarihi bir belge hükmündedir. Türkiye - Azerbaycan dayanışması 2. Karabağ Savaşı''nda zaferi belirleyen iradeyi tesis etmiştir.
PUTİN''İN AYRILIKÇI BÖLGELERİ TANIMASI
Rusya ile Ukrayna ile arasında süregelen gerilim günbegün boyut değiştirmektedir. Başını ABD''nin çektiği bazı ülkelerle bir kısım Batı medyası savaşın her an çıkabileceğini iddia etmektedir. Boris Johnson, Rusya''nın 2. Dünya Savaşı''ndan bu yana Avrupa''daki en büyük savaşa hazırlandığına yönelik ellerinde istihbarat olduğunu açıklamıştır. Kiev''in kuşatılarak işgale hazırlık yapıldığını da iddia etmiştir. ABD Başkanı ise Birleşik Krallık Başkanı ile eşzamanlı şekilde Putin''in doğrudan Kiev''i hedef alacağını öne sürmüştür. Buna rağmen tehlikeli iddialar Rusya tarafından yalanlanmıştır. Ne var ki aynı Rusya 19 Şubat 2022 tarihinde balistik füzeleriyle tatbikat yapmıştır.
İkili arasında sıcak gerginliği tırmandıran söz ve eylemlerin gittikçe yoğunluk kazandığı gözlemlenmektedir. Ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk bölgelerin ayrı birer bağımsız cumhuriyet olarak tanınmasını içeren tasarının Putin''e sunulması ve Putin''in "olur" vermesi yangına körükle gitmekten başka bir anlam taşımamıştır.
Putin geçen hafta Ukrayna sınırından askerlerinin çekileceğini söylese de ABD Dışişleri Bakanı asker çekilmediğini, bilakis kritik askeri unsurların sınıra doğru sevk edildiğini açıklamıştır. NATO da çekilme için yeterli kanıt olmadığını vurgulamıştır. Hem ABD hem de Rusya şu andaki statüko çerçevesinde söylersek barış ve istikrara hizmetten ne yazık ki uzaklara savrulmuşlardır. Rusya''yla güvenlik konularında müzakereye açığız diyen Biden, bir yönüyle Ukrayna''nın egemenlik haklarını zedelemiştir.
MHP olarak Rusya-Ukrayna arasında muhtemel bir savaşı kesinlikle doğru bulmuyor, bu cinayet teşebbüsüne hiç kimsenin ortak olmamasını temenni ediyoruz. Barış, huzur ve istikrarın kökleşmesi için diyaloğun tek çıkar yol olduğuna inanıyoruz. Savaş yanlıştır, insanlığın kaybetmesidir. Savaş çığırtkanlığı yapan ülkelerin asla iyi niyetli olmadığı kanaatindeyiz.
Rusya ile Ukrayna arasında kıvılcımı tutuşturan bir çatışma ve savaş halinin bölgesel ve küresel sarsıntılara yol açacağını görmek lazımdır. ABD ile Rusya''nın bu savaş ihtimali üzerinde nüfuz alanlarını genişletme arayışları, birbirlerinin gücünü tartma stratejileri, tehdit altındaki ülkelere daha da yerleşme siyasetleri hakkaniyet ölçüleriyle bütünüyle terstir.
Dünya Rusya-Ukrayna arasıındaki cepheleşmeye kilitlenmişken Milli Güvenlik Konferansı''na katılanlar arasında bir isim gözümüze çarpmıştır. Türkiye''yi temsilen Milli Savunma Bakanımız bu konferansa katılmışken İBB Başkanı''nın Münih''e gitmesi dikkat çekmiştir. Belediye işleri bitti de sırayı Münih Güvenlik Konferansı mı aldı? İBB Başkanı Münih''te hangi sıfat, görev ve sorumlulukla bulunmuştur? Bu şahıs ne arıyor Münih''te?
İBB Başkanı hiç utanmadan sıkılmadan Türkiye''yi kötülemiştir. Bu köksüzlüktür, kimliksizliktir. Skandal bir rezalettir. Türk milletinin oyuyla seçilen bir belediye başkanının yabancı ülkelerde milletin irade, tercih ve takdirinden şikayet etmesi fosilleşmiş zihniyetini ele vermiştir. PKK ve HDP sevdasını her fırsatta dile getiren Cem Özdemir isimli şarlatanla fotoğraf çektirip kucaklaşması soysuzluğun ete kemiğe bürünmüş halidir.
İstanbul demokrasiye aç olsaydı, sen ekmeğe muhtaç olurdun. İstanbul demokrasiye aç olsaydı, Münih''in yolunu zor bulurdun.
TARKAN AÇIKLAMASI
"Tarkan bir şarkı sözü yazmıştır. Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadolu''ya yakın bir şiveyle söylüyor. Elbet geçecek, sorunlar bitecek, salgın geçecek, dertler bitecektir. Tarkan''dan muhalif bir figür üretme peşine düşenler onun ''Kıl Oldum Abi'' şarkısını dinlesinler" dedi.