Verem/tüberküloz hastalığı, insanlık tarihinin en eski hastalıklarından biridir. Günümüzde dünya nüfusunun 4’te biri vücudunda verem mikrobunu taşımaktadır. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 10 milyon kişi verem hastalığına yakalanmakta ve 1,5 milyon insan veremden ölmektedir.
VEREM ENFEKSİYONUNA YOL AÇAR
“Solunum yoluyla alınan verem mikrobu verem enfeksiyonuna yol açar. Vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına yol açar. Başta akciğerlerde yerleşir, fakat kan ve lenf yoluyla tüm vücuda dağılabilen mikrobik, bulaşıcı, kronik bir hastalıktır. Dolayısıyla en sık akciğerleri olmak üzere tüm organları (lenf bezleri, kemik, böbrek, beyin vb.) tutabilir. Tedavi edilmezse hayatı tehdit edebilir. Vücudunda verem mikrobu taşıyanların yaklaşık yüzde 5-15’i daha sonraki yıllarda verem hastası olur.
Verem hastalığı gelişiminde riskli gruplar; 5 yaş altındaki çocuklar, yaşlılar, HIV enfeksiyonu olan kişiler, silikoz, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, lösemi, lenfoma ya da baş, boyun, akciğer kanseri olanlar, sigara içenler ya da alkol kullananlardır. Belirtileri ise; en erken ve en sık belirtisi 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır. Bu şikayetleri olan ve özellikle 3 haftadan daha fazla öksürüğü olan hastaların en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir.” (İHA)