Polat çiftinin, kara para aklama ve vergi kaçakçılığı suçlarından tutuklu bulunuyorlar. Silahlı saldırı iddialarının ardından ikinci bir tutuklama kararı verilmişti ve bu kez Dilan, Engin ve Sezgin Polat, 'birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme' ve 'mala zarar vermeye azmettirme' suçlarından toplamda 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti. Tanığın dikkat çekici ifadeleri davanın seyrini değiştirdi.
"BANU PARLAK'I VURMAM KARŞILIĞINDA 2 MİLYON TL DEĞERİNDE TEKLİFDE BULUNDU”
Halil İbrahim Kalkan, soruşturma sırasında yaptığı açıklamada, "2017 yılında Sezgin Polat'a 500 bin TL borç verdim. Ama bu parayı geri alamadım. Polat, borcu ödemek yerine Banu Parlak'ı vurmam karşılığında 2 milyon TL değerindeki bir bayilik teklif etti. Ben bu teklifi kabul etmedim. Para talebim üzerine, Polat ve diğerleri beni silahla ayağımdan yaraladı.
Vurulduktan sonra Banu Parlak bana sosyal medyadan ulaştı. Dilan Polat ve Engin Polat'tan şikayetçi olacağını belirterek 'Bana şahitlik eder misin? diye sordu. Şahitlik yapacağımı söyledim. Banu Parlak bu konuyu basına yansıtarak, beni de televizyonlara çıkartıp gazeteciler ile muhatap etti. Normal şartlarda Banu'yu tanımam. Bu zamana kadar bir ilişkim olmadı. İş yerinin kurşunlandığını sosyal medyadan öğrendim. Arayıp 'geçmiş olsun' dedim. Kimin yaptığına dair bir fikrim yok" dedi.
"BERATCAN’IN 200’E YAKIN ADAMI VAR"
Daltonlar çetesi lideri Beratcan Gökdemir’le 2015 yılından bu yana tanıştığını ifade eden sanık Batuhan İnci, savcılık ifadesinde şunları dile getirdi:
"Bildiğim kadarıyla Beratcan’ın 200’e yakın adamı bulunuyor. Kendisi şu an yurtdışında. Son bildiğim kadarıyla Gürcistan'daydı. Eskiden beri yakın ilişkimiz olduğu için, maddi sıkıntılarım olduğunda bana para gönderirdi. Bir gün önce Beratcan ile bir uygulama üzerinden görüştük. Paranın sıkıntısını dile getirince, 'Sana bir iş vereceğim' dedi. Karşılığında bir dükkana silahla ateş etmemi teklif etti ve para ödemeyi önerdi. Ancak ben yeni çıkmış bir hükümlü olduğum için doğrudan bu tür işlere bulaşmak istemedim. Arkadaşlarım Yunus Emre ve Nizamettin, bu işi yapabileceklerini söylediler. Beratcan, konum bilgilerini gönderdi ve silahın ve motosikletin teslim edileceği yeri belirtti. Ben evdeydim, onlar eylemi gerçekleştirmek için gittiler. İlk atıştan sonra silah arızalandığı için mermi yamuldu ve korkup kaçtılar. Daha sonra sakinleştikten sonra tekrar gidip 4 el daha ateş etmişler. Bu olayın neden iki kısımda gerçekleştiğinin nedeni budur."
"PARA KARŞILIĞINDA YAPTIM"
Eylemi gerçekleştiren Nizamettin Bilgili ise şunları söyledi:
"Yunus Emre, bir iş yerinin kurşunlanması gerektiğini söyledi. 'Para ihtiyacın var mı?' diye sordu ve ben kabul ettim. Bana silah verdi. Yunus şoför koltuğundaydı, ben arka koltuktaydım. Gece saat 01.30 civarında iş yerinin önüne geldik ve ben bir el ateş ettim ancak silah tutukluluk yaptı. Yunus işin tam olmadığını söylediği için yaklaşık saat 05.00 civarında tekrar gittik ve 4 el daha ateş ettim. İlk atıştan sonra işi tamamlamak için tekrar gittik. İkinci olay, ilk olayın devamıydı. Ben sadece para karşılığında bu işi yaptım."
TALİMAT İÇEREN MESAJLAR ORTAYA ÇIKTI
Sanıkların telefonlarında yapılan incelemelerde, Daltonlar Çetesi'nin firari lideri Barış Boyun ve diğer çete üyelerinin birçok fotoğrafı, uyuşturucu, büyük miktarda para ve silah fotoğrafları bulundu. Ayrıca, Onur Abiç’in telefonunda, Gürcistan'da firari olduğu sırada öldürülen Barış Boyun'un yakın adamlarından biri olan Emircan Yılmaz’ın fotoğrafının olduğu görüldü. Bir başka sanığın telefonunda ise Beratcan Gökdemir’in talimat içerikli mesajları ve Banu Parlak’a ait fotoğraflar bulundu.