Bakan Çavuşoğlu'ndan kritik açıklamalar
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu son gelişmeleri Anadolu Ajansı Editör Masası canlı yayınında açıklıyor. Çavuşoğlu, "Ermenistan uluslararası hukuku yok sayıyor" ifadelerine yer verirken, "Azerbaycan mücadeleyi kendi topraklarında veriyor. Tüm imkanlarımızla Azerbaycan’ın yanındayız" dedi.
Çavuşoğlu'nun açıklamasından satır başları:
"Azerbaycan- Ermenistan gerilimine ilişkin değerlendirme - Ermenistan, ben sorunun diplomasi ile çözülmesini istemiyorum diyor. Yüzde 20 Azerbaycan toprağını işgal etti, ama daha fazlasını istiyorum diyor. Temmuz ayında saldırdılar. Sistematik ve planlı bir saldırı yaptılar. O zaman bu saldırıyı durdurmuştuk. Azerbaycan hamle yaptı, Rusya araya girdi, ateşkes oldu. Şimdi bu ateşkesi de tanımıyorum diyor.
Biz temmuzda Ermenistan'a aklını başına al şeklinde çok güçlü bir mesaj gönderdik. Ermenistan bu cesareti nereden buluyor? Bunu herkese soruyoruz, Lavrov'a da sorduk. Sahada ve masada Azerbaycan'ın yanındayız diyoruz ya, bu boş bir cümle değil. Ermenistan, ben hukuku hiçe sayarım, bildiğimi yaparım diyor.
Azerbaycan, sahada bu işi çözmek isterse tüm imkanlarımız ile yanında olacağız. Azerbaycan'ın bir isteği olursa gereğini yaparız. Ama görüyoruz ki, Azerbaycan'ın kapasitesi yeterli. Aliyev de sık sık söylüyor, gel baş başa kalalım, ne olacak görelim diyor. Ermenistan başka ülkelerden destek almasa buna cesaret edemez. Azerbaycan, benim gücüm var diyor, doğru diyor gücü yeter.
Bugün Azerbaycan tek başına topraklarını kurtarabilir, ama biz devlet olarak millet olarak ihtiyaç duydukları durumlarda yanındayız. Arada çatlak sesler çıkıyor, onu da siz zaten görüyor, yayınlıyorsunuz."
"Biz bu zamana kadar AGİT kapsamında çözülmesini savunduk. Ama Azerbaycan'ın endişesini anlıyoruz. 30 yıldır bu sorun çözülmediği gibi Azerbaycan somut bir adım da görmedi. Ermenistan saldırganlığını sürdürüyor. Çözümsüzlük Ermenistan'a yarıyor. Diplomasi ile çözülsün mü evet, çözüldü mü hayır. Bu ülkeler yüzde yüz Ermenistan'ı destekleyen ülkeler. Bu ülkeler ateşkes ister doğru, çatışmayı kimse istemez doğru, ama tek başına ateşkes durumu çözmez.
Ateşkes ve derhal Ermenistan Azerbaycan toprakların çekilsin diyorlar mı, hayır. Çözüm için bir formülünüz var mı? O da yok. Bunu tane tane anlatıyoruz. Sahada ve masada ilerlemek daha etkili oluyor. Azerbaycan, çok sabretti bugüne kadar.
Saha ihtiyaç olduğu zaman, uluslararası ilişkilerde bir terim var, sert güç, yumuşak güç diye. İkisini de yerinde kullandığında etkili olur. Doğu Akdeniz'de veya Suriye'nin kuzeyinde sahada olmasanız mücadele edebilir misiniz? Doğu Akdeniz'de 2003'ten bu yana KKTC ve Türkiye'nin haklarını yok sayan adımlar devam ederken, sahada olmasak sonuç elde edebilir miydik? Azerbaycan vakur duruş sergiliyor."
AB LİDERLER ZİRVESİ
"Yeni oluşan yapı ile Borell olsun, diğer komiserler olsun, AB ile biraz daha sağlıklı, makul ilişkilerimiz var. Daha iyi ilişkilerimiz var. Borell ile bizim temaslarımız, diğer düzeyde temaslarımız, daha olumlu bir atmosfer var. Ama gerçekçi olmak lazım, zorluklar da var. AB'nin içinde her politika konusunda bölünmüşlük de var. Tabi bazı Türkiye karşıtı ülkeler de bunu körüklüyor.
Değişik alanlarda işbirliği yapabileceğimizi düşünüyoruz. Doğu Akdeniz'deki kararlılığımız nedeniyle bir gerilim oldu. Ama haklarımızı yok sayamayız. Var olan sorunlara diplomatik bir çözüm bulmak gerekiyor. Diplomasi adımlarını Yunanistan geri tepmişti. Yunanistan da, istikşafi görüşmelere hazır olduğunu söyledi. Yunanistan bugüne kadar bu görüşmelerden hep kaçtı. Kendine güvenen ülke masada hep olmalı. Tezlerini savunmalı. Bu bir Doğu Akdeniz zirvesi değil ki. 18 Mart mutabakatının artık yenilenmesi gerekiyor.
Diğer taraftan gümrük birliği anlaşmasının müzakereleri konusunda adımlar bekliyoruz. Ukrayna vatandaşlarına tanınan ayrıcalık bize de tanınmalı. Birkaç detaya takılmamalılar. Türkiye'ye yönelik olumlu adımlar bekliyoruz. AB, şu pozitif ortamda daha somut adımlar atmalı."
DOĞU AKDENİZ'DEKİ SON GELİŞMELER
"Kararlı adımları attığımız dönemlerde bile ne dedik, hakça paylaşıma varız, başkasının hakkında gözümüz yok, ama hakkımızı da yedimeyiz. Akdeniz'de birçok ülke var. Akdeniz'de bölgesel bir konferans düzenlenmesi fikri ortaya çıktı. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Kimler katılır, kimler katılmaz, bunun üstünde çalışıyoruz. Zor ve çetrefilli konular ne, bunları liste haline getiriyoruz. Burada Kıbrıs'ta var. Ama Kıbrıs'ta 2 taraf var. Bu iki taraf ya katılmalı, ya da ikisi de katılmamalı. Belki de katılırlar, aradaki sorunlar çözülür. Böylece Doğu Akdeniz'deki sorunların yüzde 51'i çözülür.
Kıta sahanlığı konusunda Türkiye'nin haklı olduğunu görüyorlar. Biz tezimizi çok iyi anlattık. AB'nin bizim tezimizi anlaması yetmiyor. Çoğunluğun bizden yana olması da yetmiyor. Kararlar konsensus ile alınıyor. Yunanistan ve Rum kesimi hep AB'yi başka söylemler ile rehin almıştır. Siz bizi desteklemezseniz, biz diğer kararları veto ederiz diyorlar. Mesela Belarus ile ilgili karar ile Doğu Akdeniz konusunda ne ilişki var? Cumhurbaşkanımız neden dünya 5'ten büyüktür diyor. Veto hakkından... Bir ülke bile veto etse karar çıkmıyor. Bunu dostane söylüyoruz, Avrupa ülkeleri savaşmasın diye kurulan bir birlik, bugün başka bir boyuta taşındı. Birçok politikaları da başarısız olduğuna göre, kararlarını gözden geçirmeliler. Reform kararı almalılar"