Levent Çelebi “Bu yöntemle daha az kanama ve ameliyat sonrası daha düşük ağrı düzeyi sağlıyoruz. Bu da hastalarımızın günlük yaşamlarına yaklaşık 15 gün içinde sağlıklı bir şekilde dönebilmelerini mümkün kılıyor. Ayrıca robot, hem hastanın istirahat halindeki dizinin durumunu hem de diz hareket ederkenki durumunu, dengesini ve bağ dengesini gösteriyor. Böylece ameliyata başlamadan sonuçları görebiliyoruz. Robotik destekli diz protezi cerrahisi, Amerika’da ve Avrupa’da yaygınlaşmasının ardından ülkemizde de son 5 yıldır kullanılmakta” dedi.
Liv Hospital Ankara’dan Prof. Dr. Çelebi, robotik diz protezi ameliyatlarıyla ilgili bilgi verdi. Diz eklem kireçlenmesinin halk arasında kireçlenme olarak bilindiğini açıklayan Çelebi, bu durumun aslında eklem kıkırdağının bozulması ve aşınması sonucu ortaya çıktığını, kıkırdak aşınınca kemik yüzeylerinin birbirine daha çok temas ettiğini söyledi. Çelebi, kireçlenmeye neden olan etkenler arasında eklem travmaları, yaralanmalar, enfeksiyonlar ve bazı metabolik hastalıkların bulunduğunu belirterek, “Genellikle yaşlanma sürecinin bir parçası olarak ortaya çıkar ve bazı kişilerde daha şiddetli ve hızlı gelişir. Kadınlarda ve yaşlılarda daha yaygındır. Ayrıca aşırı kilo da risk faktörleri arasında yer alır” diye konuştu.
Kireçlenmenin en belirgin semptomunun diz ağrısı olduğunu belirten Prof. Dr. Çelebi, “Başlangıçta hareketle ortaya çıkar ve zamanla hareket kapasitesi azalır. Ağrı istirahat halinde de devam edebilir ve ilerlediğinde gece ağrıları yaşanabilir. Tedavi yöntemleri arasında kilo kontrolü önemli bir yer tutar. Çünkü diz eklemi biyomekanik olarak yük taşıyan bir yapıdadır ve bu yük, hastanın kilosu ve hareketsizliğiyle ilişkilidir” dedi.
Tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Çelebi, “Tedavi aşamaları, şikayetin şiddetine göre değişir. Son aşamada, eklem sağlığı tamamen bozulduğunda metal implantlarla eklem yüzeyleri değiştirilir. Bu, diz protezi ameliyatına kadar gidebilir. Klasik ve robotik diz protezi yöntemleri bulunmakta. Her iki yöntemde de protez aynı ancak robotik yöntem cerrah açısından avantajlar sunar. Robotik cerrahi, daha az doku ve kemik kesimi yaparak, ameliyat sonrası ağrı ve kanamayı azaltır. Bu, hastaların iyileşme sürecini daha konforlu hale getirir ve hastanede kalış süresini kısaltır” dedi.
Robotik cerrahinin önemli bir avantajı da, ameliyat sırasında robotik kolun net kesiler yapabilme yeteneğidir. Prof. Dr. Çelebi, robotun hastanın hem istirahat halindeki hem de hareket halindeki diz durumunu anlık olarak değerlendirip ekrana yansıttığını belirterek, “Bu sayede ameliyat öncesinde sonuçları görebiliyor ve cerrahi planı ona göre yapabiliyoruz. Hatta robot, otomatik olarak bu değerlendirmeyi yapabiliyor ve ameliyat sonucunu önceden tahmin edebiliyor” dedi.
Protez ömrüyle ilgili olarak Prof. Dr. Çelebi, “Klasik yöntemle yapılan diz protezlerinin ortalama ömrü 15 yıl civarındadır. Ancak robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlarda milimetrik hassasiyetle biyomekanik denge sağlanabildiği için protez ömrü 20-25 yıl olarak beklenmektedir. Robotik cerrahi yöntemi Türkiye’de hızla yaygınlaşmakta ve Ankara’da birçok merkezde uygulanmaktadır” şeklinde konuştu.
