Ankara Etimesgut Havalimanında düzenlenen Türkiye’nin en büyük teknoloji ve bilim fuarı TEKNOFEST, tüm hızıyla devam ediyor. Son 2 yıldır TEKNOFEST’in paydaşı olarak yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi, 2018 yılında ilk defa düzenlenen TEKNOFEST’ten itibaren aralıksız katılıyor. Teknik, sosyal ve kültürel birçok etkinliği TEKNOFEST’e kazandıran Üniversite, ziyaretçilere geniş yelpazede imkan sunuyor. Ayrıca üniversite öğrencilerinin geliştirdiği birçok teknoloji de küçük çocuklara ufuk kazandırıyor.
“İzmir’de bir anlamda ev sahibi olarak daha geniş hazırlık içinde bulunmaktayız”
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin son 2 yılda araştırma üniversitesi olarak faaliyet yürüttüğünü ifade eden Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Araştırma üniversitesi olmuş olmamızın sonuçları daha çok araştırmaya yönelik olması gerekiyordu. TEKNOFEST aynı zamanda tüm buna bir fırsat oluşturan, hedef gösteren hem de üretilenlerin sergilenmesini sağlayan bir imkan da vermekte gençlerimize. Biz de bugün burada yüzde 100 yerli ve milli; tüm üretim, bilgi ve becerilerimizin bir kısmıyla bulunduk. Ay sonuna da İzmir’de var. İnşallah orada bir anlamda da ev sahibi olarak daha geniş, kapsamlı ve daha fazla katılımlı hazırlık içinde bulunmaktayız” dedi.
“Ödül alan su altı robotumuz alternatif yakıt kaynaklarına çok nemli bir destek olmuş olacak”
Ankara’da düzenlenen TEKNOFEST’te geliştirilen ödüllü cihazlarının da sergilendiğini dile getiren Hotar, “Ödül alan su altı robotumuz var. Fen Fakültesi Kimya Bölümümüzün yine çok önemli bir çalışması var. Deniz marulları artık çevre kirliliğinde bir göstergesi olarak maalesef İzmir Körfezi’nde de çok yoğun bir şekilde bulunmakta. Deniz marullarından hiç değilse faydalı bir şey yapalım dedik. Arkadaşlarımız, hocalarımız çalıştılar ve hidrojen gazı elde etmeyi başardılar. Dolayısıyla bu çok ciddi, güzel bir buluş. Hidrojen gazını yakıta çevirmek de mümkün olacak. Bu alternatif yakıt kaynaklarına çok önemli bir destek olmuş olacak” diye konuştu.
"Bildiğimiz kadarıyla resmi bir kurum olarak yapılan ilk belgesel"
Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerine de değinen Hotar, “O tarihten bugüne kadar orada aralıksız olarak bulunan tek üniversiteyiz. Bütün arkadaşlarımız en az 1 hafta arayla gittiler. Nöbet değişerek, hiç boşluk kalmadan; gerek çocuklarımıza bilim atölyeleri, oyun atölyeleri yaptılar. Fizik Tedavi Bölümümüz sağlık taramaları yaptı. Bütün bu çabaların ilk 3 aylık bölümünü bir belgesel yaptık. Belgeselimiz de burada sergilenmekte. Bu da bildiğimiz kadarıyla resmi bir kurum olarak yapılan ilk belgesel” dedi.
"Çocuklarımızın ilgisi de çok fazla"
Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü’nün geri dönüşümüm amacıyla beraber kumaşlardan elde ettikleri kitapları ve oyuncakları da TEKNOFEST’e getirdiklerinin altını çizen Hotar, sözlerine şöyle devam etti:
“Çocuklarımızın ilgisi de çok fazla. O oyuncaklardan elde ediyoruz, hikayelerini anlatıyoruz. Dolayısıyla hem teknik, hem sosyal, hem kültürel, hem çocuk, hem genç hem de büyükle alakalı birçok etkinliğimizi, faaliyetimizi ve buluşumuzu burada sergileme imkanı bulduk. Adı her ne kadar teknoloji fuarıysa da tabii ki her buluşun, bilginin nihai hedefi insan. Biz sosyal ve kültürel yönden fuara nasıl katkı yapabiliriz üzerinde de ağırlıklı olarak durduk.”
