Amerikan Merkez Bankası FED faiz arttırmasının yanında, şahin açıklamaları ile de piyasayı germeye devam ediyor..
Sıkılaştırıcı para politikası uygulamaya başlayan ve ayda yaklaşık 95 Milyar doları geri çağıran FED, enflasyon düşene kadar faiz arttırımına devam edecek..
Gerek resesyon gerekse, işsizlik rakamlarının artışını göze alan Amerika enflasyonun katılaşmasından ziyade olası diğer sorunlarla mücadeleyi tercih ediyor..
Aylar öncesinde Euro/Dolar paritesinin, eylül ayında Dolar/Euro lehine değişeceğini söylemiştik.. Hantal bir yapıya sahip olan ECB (Avrupa Merkez Bankası) hamleleri yapmakta gecikip, bir de üzerinde resesyon ve enerji sorunu eklenince Doların Euro''yu sollamasına da şaşırmamalıyız..
Bu daha başlanğıç, İngiltere''de yeni yapılan vergi sistemi ve agresif Fed politikasını gözönüne aldığımızda Pound/Doların, Dolar/Pound olarak yer değiştirmesi de uzun değil…
Gelelim ülkemize mevcut yapı içerisinde enflasyona karşı kendimizi korumaktan çok seçim derdine düşen bir iktidar ile mücadele ediyoruz..
453 Milyar dolar dış borç, bunun 182 Milyar doları kısa vadeli, sene sonuna 100 milyar dolar olması neredeyse kesin olan dış ticaret açığı ve cari açık % 80 makyajlı enflasyon ile, yaşam mücadelesi veriyoruz..
Açlık sınırı 7.000 yani içinde barınma yok, içinde eğitim ulaşım enerji yok..Ölmemek için yemek yemek resmen.. Bu millete reva görülen asgari ücret açlık sınırının bile altında.. Vah ki vah…
Şimdilerde bir Toki hayali daha koydu bu milletin önüne.. Yersen..
"Herkesi ev sahibi yapacağız" diye başlayan, 18 milyon nüfuslu İstanbulda yalnızca 50 bin adet yapılacak.. Geri kalanı? Artık Hedef 2050 sanıyorum..
Seçime kadar iki blok bitirirler, onları yarım yamalak teslim ederler, "bize oy verin ki devamını yapalım" deyip, bir de oy isterler..
Şu andaki dertleri baz etkisi ile yıl sonuna kadar enflasyonu kontrol altına güya alıp, devamı için yetki istemek..
Kardeşim TOKİ''nin aklı 20 yıldır neredeymiş..
Bu iktidarın yaptığı bir tek şeyde mana arıyoruz, mantık arıyoruz bulamıyoruz.. Yahu arkadaş, kur korumalı denen saçmalığa 200 milyar lira veriyorsun, tarıma çiftçine 25. milyar..
Sen KKM''ye ödediğin parayı tarıma versen zaten tarım ihracatı ile hem döviz dengesini sağlar, hem de domatesi mevsiminde 8 liraya değil, 1 liraya yersin..
KKM''ye ödediğimiz paranın dörte biri ile bir Tüpraş kuruyoruz kıymetli dostlar.. Yazık bu insanların arkasından giden insanlara.. Din ile istismar edilen, 1000 odalı sarayı vergileri ile ısınıp, bir göz odasını ısıtamayan insanlara yazık..
Artık değişim zamanı olmalı.. Mantıklı ayakları yere basan bir ekonomi reformu, tarafsız ve baskısız bir adalet sistemi herkesi kucaklayan bir iktidar ve huzur dolu bir Türkiye için artık değişim zamanı..
Ben CHP, AKP, MHP veya başkası derdinde değilim.. Bu millete kim hakettiklerini kazandıracaksa, buyrun koltukta o otursun..
Lakin, "millet kuru ekmek yiyor" dendiğinde AKP Denizli milletvekili Şahin Tin "kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller demekki" demişti..
Sizce böyle bir zihniyet milleti ne kadar düşünür, derdine ne kadar derman olur kıymetli dostlar..
Her seçim önemlidir, ama bu seçim sıradan bir seçim değil, halkın nasıl yaşamak istediğine karar vereceği bir seçim..
Özgür, huzurla mı, yoksa baskı ve entrikayla mı..
