Türkiye''de 2018 sonrası çok hızlı şekilde yükseleşe geçen dolar kuru, özellikle 2021 yılının yaz aylarından sonra önlenemez boyutlarda bir artış hızı yakaladı. Kur karşısında çaresiz kalan AKP hükümeti, son silah olarak 21 Aralık 2021''de Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemini hayata geçirdi.
Her ne kadar bu hesaplardaki mevduatlar TL cinsi gösterilse de, tamamen dolar kurunda yaşanacak artışlara bağlı olunmasından ötürü, KKM hesaplarındaki paralar da bazı uzmanlar tarafından toplam döviz mevduatı hesaplamasına dahil edilmekte.
Hazineye getirdiği yük günden güme yükselen KKM uygulamasına, son olarak geçtiğimiz aylarda cezbedici bir yenilik getirilmiş ve bankaların KKM''deki paralara yönelik uygulayacağı yüzde 12''lik üst sınır ortadan kaldırılmıştı. Bu gelişmenin ardından KKM hesaplarında yer alan para 10 Şubat itibariyle 1.5 trilyon lirayı geçmiş durumda. KKM''deki paranın da ''dolarlaşma'' olarak sayılabileceğini belirten ekonomistler, bu hesaplardaki dolarların da dolaşıma sokulması halinde Türkiye''de dalgalı kur rejimine geçilen 2001 yılından beri en büyük dolar mevduatının dolaşımda olduğunu açıkladı.
10 Şubat tarihi itibariyle1 trilyon 500 milyar liraya ulaşan KKM, tüm zamanların rekorunu kırarken, bu paranın dolar karşılığına Döviz Tevdiat Haplarının (DTH) ve fiziki dolarların da eklenmesiyle ortaya çıkan sonuç bir Cumhuriyet rekoru olarak görüldü.
VATANDAŞIN VERGİLERİYLE ZENGİNLER KÖŞEYİ DÖNÜYOR
Halihazırda DTH hesabı açmaya sıcak bakmayan bankalar, toplam mevduattaki “TL-döviz” dengesisinin bozulmamasını istiyor. Döviz hesabı açtırmak isteyenlere ya da bankada döviz hesabı olanlara ise şu öneriliyor: Diyelim bir tasarruf sahibinin 20 bin doları var. Banka bu 20 bin doları TL’ye çevirip KKM yapıyor. Bu hesapların faizinde tavan yok ama oran yüzde 9 olarak uygulanıyor, avantaj ise başka türlü sağlanıyor. Ekonomist Alaattin Aktaş bu durumu şöyle özetliyor:
"Banka tasarruf sahibine 20 bin doların TL karşılığı kadar kredili mevduat hesabı açıyor ve bu hesaba yüzde 10-12 dolayında faiz uyguluyor. Kredili mevduat hesabı olarak oluşturulan tutar, bu sefer mevduat olarak işleme konuluyor. Banka bu mevduata yüzde 20 dolayında faiz veriyor.
Tasarruf sahibi böylece hem 20 bin dolarını döviz olarak tutmuş oluyor, hem de kredili mevduat hesabıyla oluşturulan 20 bin dolar karşılığı TL mevduatın faizini alıp kredili mevduat faizini ödemiş sayılıyor ve aradaki fark da cebine kalıyor. Tabii ki bu faiz işlemlerinin hepsi mahsup yoluyla yapılıyor. Sonuçta tasarruf sahibi dövizi için yüzde 6-7 faiz almış oluyor.
Bu işlemin banka açısından getirisi de tabii ki olmayan kredili mevduat hesabından olmayan mevduat yaratmak ve bir yandan DTH sıfırlanırken, bir yandan da DTH karşılığı kadar TL mevduat yaratarak toplam mevduattaki “TL-döviz” dengesini iyice lehine oluşturmak."