Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), Temmuz ayı itibarıyla faizde gaza basması ve piyasalara radikal bir 'sıkı para politikası' uygulanacağının mesajını vermesinin ardından ekonomistler, ülkeye yıllar sonra yeniden yabancı sermayenin girip girmeyeceğine yönelik bir tartışma içerisine girmişti. Dolar kurunun ve borsanın kaderini belirleyecek gün nihayet geldi.
BORSA VE DOLAR KURUNDA DANANIN KUYRUĞU PAZARTESİ VE SALI GÜNÜ KOPACAK
28 Mayıs seçimlerinin ardından ekonominin dümenine geçirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, göreve gelişinin ardından ilk kez küresel ölçekte büyük yatırım gruplarıyla görüşme gerçekleştirecek.
18 Eylül'de New York'ta Citibank Genel Merkezi'nde yatırımcı ve fon sahipleri ile temaslar kuracak Şimşek, 19 Eylül'de ise Goldman Sachs Genel Merkezi'nde Türkiye'ye yönelik yatırım çekmek amacıyla bir sunum gerçekleştirecek. Piyasalar, Şimşek'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan doğrudan destek alması nedeniyle uluslararası yatırımcıları ikna edebileceğine yönelik iyimser bir beklenti içerisine girerken, Türkiye'nin yeni dönemde sürdürmeye hazırlandığı ekonomi politikaları için olmazsa olmaz konulardan birini ülkeye girecek sıcak para girişi oluşturuyor.
EKSİ REZERVİN TOPARLANMASI İÇİN YABANCI YATIRIMCI ŞART
Merkez Bankası'nın son yıllarda uyguladığı hatalı ekonomik politikalar ve seçim öncesi kur artışını engellemek için yıllar içerisinde eritilen dolar rezervi, TCMB'nin kasasını SWAP anlaşmaları ile birlikte yaklaşık eksi 65 milyar dolara indirmiş durumda.
Geçtiğimiz hafta OVP toplantısında açıklamalarda bulunan Şimşek, yeni ekonomi yönetiminin ilk hedefinin enflasyon ve fiyat istikrarı sağlamak olduğunu belirterek, bu konuda atılması gereken adımların ise rezerv biriktirmekten geçtiğini belirtti. Buna karşın Türkiye, esas döviz girişinin ve turizm gelirlerinin beklendiği yaz aylarını geride bırakırken, kış aylarının sorunsuz atlatılması için yüzünü yabancı sermayeye çevirmiş durumda.
Türkiye'de son olarak bir gecede Naci Ağbal'ın görevden alınması ve TCMB'nin arka kapı müdahaleleri için bir aparat haline çevrilmesi ile durma noktasına gelen uluslararası sermaye akışının yeniden canlanmasının ilk etkilerinin dolar kuru ve borsa üzerinde olması bekleniyor.
PİYASALAR İÇİN TARİHİ BİR HAFTA OLACAK
Bu nedenle, gelecek hafta tarihi bir takvim Türkiye ekonomisini beklemekte. Öncelikle pazartesi ve salı günü yapılacak görüşmeler ile yatırımcılarla doğrudan temas kuracak olan Şimşek'in ardından, çarşamba günü Fed tarafından açıklanacak faiz kararı ile dolar kurunun uluslararası piyasalardaki yönü tayin edilecek. Perşembe günü ise son toplantıda sürpriz bir faiz artırımına imza atan Merkez Bankası'nın PPK toplantısı sonucu yeni faiz kararı açıklanacak. Tüm bu gelişmelerin ardından ekonomide olumlu havanın artmasını bekleyen uzmanlar, Şimşek'in beklenen sermayeyi ülkeye çekmesi halinde BIST100 endeksinde hızla 10 bin puanın aşılma ihtimaline dikkat çekti.
Öte yandan, 24 Ağustos'ta alınan 750 baz puanlık faiz artırım kararı sonrası dolar kurunda ani bir iniş gözlemlenirken, radikal hamlelerin ardından piyasa beklentisi de 500 baz puanlık artışa yoğunlaşmış durumda. Birçok finansal kurum, perşembe günü açıklanacak karar öncesinde faiz artırımına kesin gözüyle bakarken, yayımlanan anketlerin meta analizine göre TCMB'nin eylül ayı toplantısında alacağı faiz kararının medyan beklentisi 500 baz puan oldu.
