Türk lirasının değer kaybetmesi nedeniyle dolar/TL paritesi yükseliyor olsa da, dünya üzerindeki çok sayıda finans kuruluşunun ortak raporlarına göre dolar için gelecek aylarda büyük bir değer kaybı bekleniyor.
Yakın gelecekte hem Türkiye''yi hem de dünya ekonomisini nelerin beklediğini cevaplayan Atilla Yeşilada, şu ifadeleri kullandı:
SUUDİ ARABİSTAN YENİ BİR EKONOMİK SAVAŞIN FİTİLİNİ YAKTI
"Suudi Arabistan''ın taraf seçmesi ve resmen ABD''yi karşısına alması bizim açımızdan çok riskli bir ortama girildiğini gösteriyor. Dolar telaşı derken, bu konuda çok kesin bir fikir birliği oluşmuş durumda. Önümüzdeki 3 ay boyunca dolar endeksinin gerilediğini göreceğiz. Yani ortak kanaate yakın tahminler, Euro/dolar 1.10''un üzerine pek çıkmaz, gelişmekte olan ülkelerin para birimleri de yüzde 3''e kadar değer kazanabilir dolar karşısında deniliyor ancak Türk lirası bunların arasında değil.
Ne zaman doların kaderi belli olur? Birincisi, FED çok ciddi bir resesyondan endişelenip, yalnızca faiz artırımlarını durdurmakla kalmaz ve bilanço daraltma sürecine de son verip, bir anlamda arka kapıdan finansal sıkılaşmayı durdurursa dolar endeksi doksonlara kadar geriler ancak ben böyle olacağını düşünmüyorum.
Şu anda dolar türev piyasalara göre fiyatlanıyor, orada da FED''in yılın ikinci yarısında faiz indirimine gideceği bekleniyor. Tabii ki bu durumda faiz swaplarında Euro öne çıkmaya başladı. Bu beklentinin değişeceğini düşünüyorum. Yani tamam FED daha fazla faiz artırmayacak ancak en az 1 sene bu seviyelerde bekletecek ki petrol fiyatlarının artması da bu görüşümü destekler nitelikte bir gelişme.
Bu şartlar altında doların açıkcası yine konsensusa göre, Reuters''ın anketinden çıkan sonuçlara göre yüzde 3 ile 5 daha değer kaybeder dolar endeksi sonra yeniden yatay bir seviyeye gelir ve oradan da dünya ekonomisinin yavaşlamasının gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkilerine bakarız ancak ben doların kesinlikle kalıcı bir ayı trendine girdiğini düşünmüyorum.
DOLARIN TAHTI SALLANIYOR MU?
Dolar telaşından bahsettiğim şu. Özellikle Türkiye''de çok popüler olan "Doların tahtı sallanıyor!, "Doların yerine Euro geçecek ya da Çin Yuanı geçecek" gibi sözler yeniden yaygınlaşmaya başladı. Bu sefer de gayet ciddiye alınıyor çünkü arkasında somut gerçekler de var.
Bunlardan en önemlisi Suudi Arabistan, detayları belli olmasa da Çin ile olan petrol ticaretini ''Yuan'' üzerinden yapma fikri bir bomba etkisi yarattı. Benim gibi "Doların tahtı sallanmaz" diyen uzmanların bile ciddi ciddi düşünmesine neden oldu. Başka gelişmeler de var. Rusya''da artık ''Yuan'' tamamen doların yerini almış durumda. Fransa bile bir miktar sıkıştırılmış doğalgazını yuan ile satmayı planlıyor. Brezilya ve Çin de ikili ticaretlerini yerel parayla, takas usulü yapmak için sözleştiler.
Bu olumsuz gelişmelerde ABD yönetiminin yani Beyaz Saray''ın çok büyük bir payı var. Çünkü ABD, rezerv para gücünü finansal yaptırımlarda kullanıyor. "Ya biz Türkiyeyiz kardeşim. Biz Rusya''ya da Avrupa''ya da mal satıyoruz. Bizi bu işe karıştırmayın" diyorsun ama onlar buna "Hayır öyle değil. Yok sen onlarla kredi kartlarını takas işlemlerini yapamazsın, ben senin dolarla bütün işlemlerini yasaklarım" cevabı veriyor.
Mesela Türkiye''de çok konuşulmadı ama artık Airbus ve Boeing türü uçakların Rusya ve Balarus filolarında olanlara Türkiye''de hizmet veremeyeceğiz. Artık Türkiye''de Rusya''ya seferlerde bütün gümrükler fellik fellik aranıyor çünkü ABD''den sert bir uyarı geldi. Dolayısıyla bütün ülkeler bu tür yaptırımlar dolayısıyla dolardan uzaklaşıyor. Bu çok normal bir süreç bence devam edecektir ancak önümüzdeki 20-30 yıl doların tahtını kimsenin sallayabileceğini ben düşünmüyorum.
YUAN DÜNYA TİCARETİNDE DOLARIN YERİNİ ALABİLİR Mİ?
Bunun en önemli nedeni, doların herkesin alıştığı bir ticaret parası olması değil arkadaşlar. Doların arkasındaki gücün ne olduğunu anlamak lazım ve onun yerine geçeceği düşünülen ''Yuan'' ve Çin ekonomisi bu avantajları sağlayabilir mi? sorusuna yanıt aramak lazım. ABD''nin en büyük gücü nükleer bombaları ve ordusu değil. Adalet düzenidir.
ABD''de kimse sizin malınıza ve paranıza yargı kararı olmadan el koyamaz. Çin''de böyle değil, Rusya''da hiç değil. Türkiye''de artık cevap bile vermiyorum bu soruya, sizin insafınıza bırakıyorum.
İkincisi ABD, dünya üzerinde para birimi değerini kesinlikle aldırmayan tek ülke. Cari açığını da tek aldırmayan ülke. Benim umurumda değil diyor. Ekonomi politikalarımı bunlar ilgilendirmiyor diyor ki bu esnekliği başka bir ülkede yakalayamıyorsunuz.
Üçüncüsü ABD, dünyanın her ülkesiyle ticaret açığı verir. İşte bu ticaret savaşlarına rağmen ABD-Çin arasındaki ticaret çok az bir miktarda daraldı. O ülkedekiler ABD''ye bir miktar mal satıyor ve ellerinde dolar kalıyor. Ne yapıyorlar? Gidip ABD ekonomisine destek veriyorlar. İşte gidip Florida''da mal alıyorlar, mülk alıyorlar ya da ABD''deki finansal kuruluşlara yatırıyorlar bu parayı. Niye kalmasın ki? ABD''de şu anda mevduat faizi 4.5-5 bandına yaklaştı. Çok iyi para.
ABD tahvilleri ve Wall Street dünyanın en geniş piyasaları. Şimdi siz bu avantajları Çin''de yakalayamıyorsunuz. Ayrıca şunu da söyleyeyim FED dışında, dünya üzerindeki hiçbir merkez bankası tam anlamıyla siyasetten bağımsız değil
ABD''NİN HÜKÜMRANLIĞI BOZULMAYACAK!
FED dahi büyük ölçüde bağımsız diyebiliriz. Hiçbir merkez bankası ya da atanmışlardan oluşan bir kurul, siyaseten tam bağımsız olamaz. Bunun imkanı yok ancak diğer benzerleri arasında çok bağımsız ve verdiği kararların da tamamen enflasyon ile mücadeleye yönelik olduğu da aşikar.
Çin''e bakarsak, çok büyük bir ticaret fazlası mevcut. Bu parayı ''Yuan'' olarak değerlendirelim diyorlar. Nasıl değerlendireceksin ki? Piyasalar tamamen hükümetin kontrolünde. Devlet tahvili pazarında derinlik yok, şeffaflık yok. İstediğiniz gibi al-sat yapamıyorsunuz. Mal almaya kalksanız. Çin gelip sizin teknolojinizi gasp edebiliyor.
Benim gibi batı hayranı olmayanlar söyler şimdi "Bunlar tamamen Batı komplosu, böyle bir şey yok" diye. Ancak algı bu. Mesela ABD''de ticaret odalarının yaptığı ankete göre ABD''li şirketler arasında en cazip yatırım yapılacak ülkeler listesinde Çin, ilk 3''den düştü. Yuan bu dezavantajlarını kolaylıkla giderebilir mi? Hayır, gideremez. Mao''dan bu yana liderler siyasi sistem olarak komünizmi tutsa da ekonominin serbest piyasaya evrilmesine müsade ettiler.
Bir anlamda komünizme aşamalı olarak geçişi kabul ettiler. Ancak işin gerçeği şu ki, insanların hayatın her sahnesini kontrol etmeye çalışan bir liderin, ekonominin kaderini de serbest piyasaya bırakması imkansız olarak görülüyor. Bu yüzden tüm piyasalar, ABD''li yatırımcılar da Çin''deki fırsatları bir araç olarak kullanma yoluna gitti. Dolayısıyla kısa vadede ya da önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde Yuan''ın Euro ve doların yerini alması imkansız gözüküyor.
Ancak yavaş yavaş sırf doların hakim olduğu bir tablo da ortadan kalkacak gibi. Arkadaşlar dünyadaki toplam para rezervinin yüzde 60''ı dolar ancak ticaret ve finansal işlemlerde bu rakam yüzde 70-80''lere çıkıyor. Bunun yerine çok kutuplu bir ekonomiye geçebiliriz. Merkez bankaları tarafından icat edilen dijital sabit paralara dönüşüm olabilir.
Özetle ABD''nin payı giderek azalacaktır ancak bu ABD''nün hükümranlığı sonlanacaktır anlamına gelir mi? Bence gelmez.