Dolar/TL kuru, iş dünyasında endişeye yol açtı. İhracat için ilk bakışta avantaj gibi görünen gelişme, hammaddede dışa bağlı sektörlerde maliyetleri artırdı.
Otomobil, elektronik ve petro-kimya gibi sektörlerde şimdiden fiyat artışları yaşanırken, asıl etkinin sonbaharda görüleceği kaydedildi.
Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında temmuz ayı boyunca devam eden yatay seyri, son haftalarda yerini değer kaybına bıraktı ve Dolar/TL kuru gün içinde 7,30'a kadar yükselerek tüm zamanların rekorunu kırdı. Benzer rekorlar Euro ve altında da görüldü. TL'deki değer kaybı ihracat için ilk bakışta avantaj gibi görünse de 162 milyar dolar uzun vadeli döviz borcu olan iş dünyasında ve hammaddede önemli oranda dışa bağımlı sektörlerde endişeye yol açtı. Dövizdeki artış otomobil, elektronik, petro-kimya gibi ürünlerin fiyatlarına şimdiden yansımaya başladı. Kurdaki asıl artışın ise birçok sektörde önümüzdeki aylarda fiyatları etkilemesi bekleniyor.
Hande Fırat’tan Abdurrahman Dilipak’a sert sözler: “Hepinize yazıklar olsun...”
Stabil ve öngörülebilir kur
Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre, zammın ilk görüldüğü sektörlerden biri otomotiv sektörü oldu. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, kur artışının sanayiciyi olumsuz etkileyeceğini belirterek, “Kur artışının ihracata etkisi orta uzun vadede olumlu olur. TL maliyetlerin döviz bazında rakamı azalacak. Ancak bu da sanayi için iyi değil. Her zaman söylediğim gibi iç pazarda da ihracatta da biz sanayiciler stabil ve öngörülebilir bir süreç arzularız. Bunun kesintiye uğradığı her dönem, sisteme olumsuz etki yapar” dedi. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan ise döviz kurundaki gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini belirterek, “Ne kadar kalıcı olacağı ve nereye kadar çıkabileceğini kestiremiyoruz. Kuşkusuz ithal girdilerimize oldukça olumsuz etkisi var” diye konuştu.
Otomotivde zam başladı
Otomol CEO'su Uğur Sakarya, kur artışının otomotivde fiyatları artıracağını ve bu durumun satışlara olumsuz yansıyacağını belirterek, “Bilindiği gibi temmuz ayı otomotiv pazarı 87 bin 400 adetle rekor kırdı. Ancak kurdaki artış ile satışların ağustostan itibaren düşeceğini öngörüyorum. Aralık ayına kadar temmuz rakamlarını göremeyiz. Kur son 1 ayda yüzde 10 arttı. İthal markalar ağustos başında yüzde 5-7 bandında zam yapmak zorunda kaldı. Yerli üreticiler de kur artışını belli oranda yansıtmak zorunda. Bu fiyat artışları sıfır araç talebinde mutlaka daralmaya yol açacak” şeklinde konuştu. Cardata CEO'su Hüsamettin Yalçın da Türkiye'de üretilen sıfır araçların maliyetinin artacağını ve bu durumun fiyatlara yansımasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.
Facebook'tan korona virüs kararı
Abdullah Gül "Hakan Fidan ifade vermeye gitsin" dedi mi?
Beyaz eşyada hazırlık
Beyaz eşya da kur artışından nasibini alan sektörlerden biri. Kur artışının maliyet yükü olarak geri döneceğini belirten Dayanıklı Tüketim ve Beyaz Eşya Perakendecileri Derneği (BEYPER) Başkanı Ali Yıldız, sektörde kullanılan hammaddelerin yüzde 17'sinin çelik olduğunu ve hali hazırda söz konusu üründe yüzde 30 oranında vergi uygulandığını söyledi. Yıldız, “Şimdi kur artışı da maliyet olarak dönecek. Çünkü çeliğe çözüm çok kolay değil. Firmalar kur artışından oluşan maliyet yükünü tüketiciye hemen yansıtamıyorlar. Kur yüzünden yüzde 10 artış olması gerekiyorsa bunu yüzde 5 olarak ikiye bölüp, kademeli fiyatlara yansıtıyorlar. Önümüzdeki dönemde yine fiyat artışı gelebilir” dedi.
Mobilya son çeyrekte
Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan, sektörün mobilyada kullanılan döşeme malzemesi denilen sünger ile cila gibi malzemeleri yurtdışından ithal ettiğini kaydederek, “Halihazırda devletin sağladığı teşvikler nedeniyle iç piyasada bir hareketlilik var. Ayrıca ihracat artışıyla ilgili beklentiler var. Bunlar iç piyasayı dengelediği için döviz artışından kaynaklanan maliyet artışının ürün fiyatlarına yansıması yılın son çeyreğine doğru gerçekleşir” yorumunu yaptı.
Kimyada ithal girdi yüksek
İKMİB Başkanı Adil Pelister, dövizdeki artışın tek başına ihracatı etkileme oranının çok düşük olduğunu belirtti. Kimya sektörünün hammadde ve yarı mamulde yaklaşık yüzde 70 oranında dışa bağımlı olunduğuna dikkat çeken Pelister, “Kur artışı, kimya sektörü ihracatı açısından avantaj sağlayan bir durum değil. Özellikle petro-kimya sektörümüz ve yine alt sektörlerimizden plastik, kauçuk gibi sektörlerimiz ithal hammadde ve yarı mamule bağlı olduğu için kurdaki oynaklık ve yükselme arzu edilen bir durum değil” dedi. Dövizdeki artışın ithalatı etkileme oranının ihracatı etkileme oranından yüksek olduğunu söyleyen Pelister, genel ekonominin diğer enstrümanlarının ileride geleceği seviyenin dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirtti.
Tekstilde vitrine yansıma gelecek yıl görülür
İstanbul Tekstil Ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, ihracatta hammadde girdilerinin daha çok dolar bazlı olduğunu, bu durumun da Euro bazlı satış yapan ihracatçıya avantaj sağladığını kaydetti. Risk olan konunun ise yüksek dövizden maliyet hesabı yapıldıktan sonra günün sonunda kurun düşmesi olduğunu dile getiren Öksüz, “ Hammaddeyi iç piyasadan bile alsak uluslararası fiyat geçerli olacağı için maliyetlerimiz artacak. Fakat vitrin ayağında fiyatlara yansıması ancak gelecek yılın sezonunda olur. Çünkü kış sezonu için fiyatlamalar yapıldı” dedi. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel de iç piyasada kullanılan hammaddelerin önemli kısmının döviz cinsinden olduğunu belirterek bunun fiyatlara yansımasının kaçınılmaz olacağını belirtti. Öncel, “Perakendeci fiyatlamayı yaparken her zaman tüketicinin alım gücünü göz önünde bulundurur ve bu tarz maliyetleri sineye çeker. Fiyatları minimumda artırmaya çalışır” diye konuştu.
Armağan Çağlayan'ın programında dikkat çeken anlar... Davutoğlu: "Bilseydim giymezdim"
Müdahale mi edecekler... Merkez Bankası'ndan döviz ve altın açıklaması!
Ünlü sanatçı Cahit Berkay’dan Muharrem İnce'ye yeni parti tepkisi