Dünya Meteoroloji Örgütü endişelendirdi! Türkiye için felaket uyarısı

Dünya Meteoroloji Örgütü endişelendirdi! Türkiye için felaket uyarısı

Dünya Meteoroloji Örgütü'nde iklim uzmanı olarak görev yapan Jose Alvaro Pimpao Silva, 22 Nisan Uluslararası Toprak Ana Günü kapsamında, Akdeniz bölgesi ve Türkiye üzerindeki küresel iklim değişikliğinin etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Silva, "Akdeniz'de hava ve deniz sıcaklıklarının, özellikle de ekstrem değerlerin ve sıcak hava dalgalarının artarak devam ettiği görülüyor. Bu durum, küresel ortalamanın üzerinde bir eğilim gösteriyor" dedi.

113550715-sicaklik.jpg

İklim değişikliğinin giderek artan kanıtlarını belirten Silva, özellikle ekstrem olayların sıklığı ve şiddetinin arttığına dikkat çekti. Buzulların giderek eridiğini ve 2022-2023 yıllarında tarihteki en büyük buzul kaybının yaşandığını vurguladı. Özellikle Avrupa Alpleri'nde büyük bir erime dönemi yaşandığını ve son iki yılda İsviçre'deki buzulların mevcut hacimlerinin yaklaşık yüzde 10'unu kaybettiğini ifade etti.

iklim-degisikligi-ve-korunan-alanlar-20170923153600.jpg

Silva, küresel deniz seviyesinin geçen yıl rekor seviyeye ulaştığını belirterek, bu durumun sera gazı emisyonları nedeniyle artan iklim etkisinin bir sonucu olduğunu bildirdi. Ayrıca, okyanusların ısınma miktarının 65 yıllık gözlem kayıtlarında en yüksek seviyeye ulaştığını ve 2023'ün kaydedilen en sıcak yıl olduğunu söyledi.

uuy-001.jpg

DAHA SICAK BİR DÜNYA

"Avrupa, 1980'den beri küresel ortalamanın iki katı kadar ısınma yaşıyor" şeklinde ifade eden Silva, artan sıcaklıkların bazı bölgelerde yoğun yağış olasılığını artırabileceğini diğer bölgelerde şiddetli kuraklıklara yol açabileceğini belirtti. "Bu zıt hidrolojik olaylar, daha sıcak bir dünyada daha da belirgin hale geliyor" diyerek konuşmasını sürdürdü.

Akdeniz bölgesinde hava ve deniz sıcaklıklarının, özellikle de sıcak hava dalgalarının küresel ortalamanın üzerinde artmaya devam ettiğini dile getiren Silva, bu değerlendirmeye büyük ölçüde güven duyulduğunu ve bu durumun gerçekleşmesinin oldukça olası olduğunu ifade etti. Bölgedeki yağışların, ısınma senaryolarına bağlı olarak yüzde 4 ila 22 azalabileceğini belirten Silva, bu durumun kuraklık endişesiyle birlikte değerlendirildiğini vurguladı.

Akdeniz'deki deniz seviyesinin gelecekte daha da yükselmesinin beklendiğine işaret eden Silva, bu durumun çevresel etkilerini de ele aldı. "Akdeniz çevresindeki alçak kıyı bölgelerinde sel risklerinin maliyeti muhtemelen artacaktır" dedi.

Ayrıca, iklim değişikliğinin, nehir akışlarını azaltarak bölgedeki su kaynaklarını tehdit ettiğine dikkat çeken Silva, bu durumun hidroelektrik kapasitesinin azalmasına da katkı sağlayabileceğini ifade etti.

uu.jpg

SICAK DALGALANMALAR ARTACAK

Türkiye'nin, Dünya Meteoroloji Örgütü'nün bir üyesi olarak düzenli olarak iklim raporlarına katkı sağladığını belirten Silva, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün 2023'te ülke genelinde kaydedilen şiddetli yağışlar, fırtınalar, aşırı sıcaklar ve kontrol altına alınamayan yangınlar gibi olağanüstü olayları rapor ettiğine dikkat çekti.

iklim-degisikligi-dunya-ekonomisinden-her-yil-38-trilyon-dolar-calabilir-g7jo.jpg

YAĞIŞ MİKTARI AZALACAK

Silva, "Türkiye'de de bazı yüksek sıcaklık rekorları kırıldı. Ülkenin Akdeniz havzasında konumlanmış olması, Akdeniz bölgesinin iklim koşulları ve ekstrem değişikliklerinden etkilenmesi demektir. Bu bölgede sıcaklıkların ve aşırı sıcak dalgalarının artmasıyla birlikte yağış miktarının azalması bekleniyor" dedi.

Akdeniz havzası ülkeleri dışında dünyanın birçok bölgesinde de iklim değişikliğinin etkilerinin görüldüğünü vurgulayan Silva, ısınan iklimin altında ekstrem olayların arttığını ve şiddetlendiğini sözlerine ekledi.

TÜRKİYE’NİN KONUMU AÇISINDAN KAYGI VERİYOR

Silva, iklim değişikliğinin bölgede can kayıplarına, altyapı hasarlarına ve ekonomik sıkıntılara neden olan yıkıcı olaylara yol açtığını belirtti. "Akdeniz bölgesi iklim değişikliğinin en çok hissedildiği bölgelerden biri. Bu durum, Türkiye'nin bu bölgedeki konumu açısından da kaygı vericidir" dedi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

İklim değişikliği, dünya genelinde atmosfer, denizler, buzullar ve diğer doğal sistemlerde meydana gelen uzun süreli değişiklikleri ifade ettiğini hepimiz biliyoruz.

Bu değişiklikler genellikle gezegenin ortalama sıcaklığındaki artışla ilişkili, aynı zamanda yağış miktarı, deniz seviyeleri, buzulların erimesi ve ekstrem hava olayları gibi bir dizi etkiyi de içeriyor.

İNSAN FAALİYETİNİN BİR SONUCU

İklim değişikliği, doğal süreçlerin yanı sıra insan faaliyetlerinin de bir sonucu. Özellikle sanayileşme, fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma ve tarım gibi faaliyetler sera gazı emisyonlarını artırarak atmosferdeki sera gazı seviyelerini yükseltiyor. Bu da sera etkisi olarak bilinen duruma yol açar; atmosferin alt kısımlarında güneşten gelen ısının bir kısmının geri yansıtılmasını önler, bu da gezegenin ısınmasına neden olur.

Sonuç olarak, iklim değişikliği bir dizi olumsuz etkiye neden olur. Bunlar arasında artan sıcaklık, deniz seviyelerinin yükselmesi, ekstrem hava olaylarının sıklığında ve şiddetinde artış, kuraklık ve sel gibi doğal afetlerin sıklaşması yer alır. Bu etkiler, ekosistemleri, tarımı, su kaynaklarını, insan sağlığını ve ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve sera gazı emisyonlarını azaltmak önemli bir küresel öncelik.

KÜRESEL ISINMA NEDİR

Küresel ısınma, Dünya'nın atmosferindeki ve okyanuslarındaki sıcaklık artışını ifade eder. Bu artışın ana nedeni, insan faaliyetleriyle atmosfere salınan sera gazlarının birikmesi. Sera gazları, güneşten gelen ışınların bir kısmını atmosferde hapseder ve gezegenin ısınmasına neden olur. Bu durum, sera etkisi olarak adlandırılıyor.

Sanayileşme, fosil yakıtların yanması, tarım uygulamaları ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetleri, atmosfere sera gazı emisyonlarının artmasına yol açıyor. Özellikle karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve azot oksitler (NOx) gibi sera gazları, atmosferde birikerek sera etkisini artırır ve gezegenin sıcaklık dengesini bozuyor.

KÜRESEL ISINMANIN ETKİLERİ ÇEŞİTLİ

Küresel ısınmanın etkileri oldukça çeşitli. Bunlar arasında artan ortalama sıcaklık, buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi, ekstrem hava olaylarının sıklığının artması, kuraklık, orman yangınları ve biyolojik çeşitlilikte azalma yer alır. Bu etkiler, ekosistemleri, tarımı, su kaynaklarını, insan sağlığını ve ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkiler.

Küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için uluslararası toplum, sera gazı emisyonlarını azaltmaya ve temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmaya odaklanmış. Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalar, sera gazı emisyonlarının azaltılması için hedefler belirler ve ülkeleri bu hedeflere ulaşmaya teşvik eder. Ayrıca, enerji verimliliği, yeşil teknoloji ve ormansızlaşmanın önlenmesi gibi politikalar da küresel ısınmanın etkilerini azaltmada önemli rol oynar.

İlgili Haberler