Durakoğlu alkışı hak etti: İstanbul'dan tek başına yola çıktı!

Durakoğlu alkışı hak etti: İstanbul'dan tek başına yola çıktı!

45’ten fazla baronun, Ankara'ya yürüyüşleri başladı.

Baroların büyük çoğunluğunun protesto ettiği ‘baroların yapısını değiştirme girişimi’ne karşı birçok baro başkanı Ankara’ya yürüyor. 

Baro başkanlarının Avukatlık Yasası ve baroların seçim sisteminde yapılması planlanan değişiklik girişimine karşı Ankara'ya yürüyüşü başladı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla baroların seçim sisteminde değişiklik yapılması için hazırlıklar sürerken Türkiye'deki tüm baro başkanları tepki için bugün Ankara'ya yürüyüş başlattı.

İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu da saat 10:00’dan itibaren Kartal'daki İstanbul Anadolu Adliyesi önünden yürüyüşe başladı.

ea3ree0xkaem3ms.jpg

Başkan Durakoğlu yaptığı açıklamada, "Kadına karşı şiddet söz konusu olduğunda onu duymayan baro aranıyor. Çocuk istismar edildiğinde onun yanında durmayacak baro aranıyor. Ak değil aslında sarı baro aranıyor. Bizim gittiğimiz yer hukuk devletidir, yargı bağımsızlığıdır, savunmanın güvenliğidir, insanca, onurlu yaşamaktır. Bunun için yürüyoruz" dedi.

Mehmet Durakoğlu'nun açıklaması şöyle:

"Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamayla, Avukatlık Yasasının değiştirileceği, baroların seçimine ilişkin yeni usuller getirileceği açıkça ilan edilmişti. Türkiye'de ilk kez 80 baro tavır koyarak değişikliğe karşı olduklarını, mesleğimizin çok başka ve ciddi sorunları olduğunu, teklifin geri çekilmesi gerketiği, bundan sonra müzakere edilebileceğini aksi takdirde eylemlilik sürecine başlayacağımızı ilan etmiştik. 80 baro olarak çok zor bir araya gelebiliyoruz. İlk kez bir araya gelebilmeyi başardık. Tüm ihtarlarımıza rağmen iktidarın tavır değişikliği göstermemesi karşısında başka seçeneğimiz kalmadı. Dün barolar eylemlilik sürecini başlattılar. Bugün de bu sürecin ilk parçası olan yürüyüşe geçiyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında bu saatte baro başkanları Ankara'ya yürüyorlar. Avukatlık Yasa Tasarısında yapılması düşünülen değişiklik sadece avukatları ilgilendirmiyor. Birden fazla baronun getirilmesine ilişkin tasarı halkın hak aramasına getirilen bir sınırlamadır. Özellikle insan haklarına yönelik olarak baroların mücadelesini geri düşürmeye yönelik bir anlayıştır. 

Kadına karşı şiddet, çocuk istismarlarına karşı baroların mücadelesinin geri götürülmesine, etkisizleştirilmesine ilişkin bir anlayışıdır. Bunların ortaya çıkaracağı sonuç halka tesir edecektir. Mücadelemizi sadece kendimiz, mesleğimiz için değil toplum için halk için veriyoruz. Birden fazla baro kurulursa siyasal şekillenmelerin ötesinde Türkiye'de çok ciddi toplumsal şekillenmeleri kapsayacak yeni baro yapılanmaları ortaya çıkacak demektir. İnsan hakları ihlalleri olduğunda ona ses çıkarmayan baro aranıyor. Kadına karşı şiddet söz konusu olduğunda onu duymayan baro aranıyor. Çocuk istismar edildiğinde onun yanında durmayacak baro aranıyor. Ak değil aslında sarı baro aranıyor. Bütün bunları toplum adına götürmeye çalışan bir anlayış sergilemeye çalışıyoruz.

Nazım bir dizesinde 'yolculuk başlamaz yürek çağırmazsa' diyor ya. Bu yolculuk basit bir yolculuk değil. Biz yürüyeceğiz ama yol açacağız aslında. Açtığımız yoldan siyasal iktidar da gelebilirse eğer bizim gittiğimiz yer, yüreğimizin götürdüğü yer hukuk devletidir, yargı bağımsızlığıdır, savunmanın güvenliğidir, insanca, onurlu yaşamaktır. Bunu sağlamaya çalışıyoruz. Bunun için yürüyoruz." (*Fotoğraf: Fatoş Erdoğan (https://twitter.com/puleragema)