Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Onur Akbaş

Dr. Onur Akbaş

HİSBOYU

Edebiyatın kayıt dışı sesi

Tarih, vakanüvislik bir statü olarak yeryüzünde arzı endam ettiği günden bugüne, devletlerin, onları sevk ve idare eden muktedirlerin, onların kurduğu orduların, onların yaptığı savaşların, toplumları ve onların bu debdebe içerisindeki sürüklenmelerinin kayda düşüldüğü neden ve sonuç ipleri üzerine dizildiği defterin adıdır. Edebiyat ise bütün bu değişimler ve dönüşümler içerisinde bağrı, zamanın bazen merhametli bazen de merhametsiz darbeleri yahut okşamaları ile engebeli hale gelmiş ruhların hiç değilse resmi kayıtlara düşmediği hikâyelerinin adıdır.

      Bana bu duyguları hissettiren Faruk Nafiz Çamlıbel'in bir Orta Anadolu yolculuğunu anlatan "Han Duvarları" şiiridir. Bir yaylı lakırtısının bile fonetiğinin şiirde hissedildiği bir yerde onun iç hikâyesine yerleşmiş bağrı yanık, yalnız, mustarip, zamanın çarklıları altında preslenmiş feryadı bile yalnızca gözü bir hanın duvarına ilişenin görebildiği mısralar arasında duyulacak kadar silik belki de vakarın ve izzetin gereği olarak Fuzuli gibi "ahından ağyarı agah etmeme" adına dal gibi titreyen bir garibin desibelinde olması gerektiği kadar duyulan sesini şairin atlaması mümkün değildir.

Şair aslında Orta Anadolu'ya giden bu yolculukta farkında olmadan bu esrarengiz, mustarip belki tarih kitaplarında rast gelmediği bu sesin peşine düşer. İşte o ses kanaati acizanemce edebiyatın kayıt dışı sesidir. Öldüğü yerde güzellik adına, umut adına her şey ölür. Hancının sesi bu merhametsiz zamana isyan gibidir.

 "Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:

Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"

Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,

Dedi:   

"Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!"

Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti,

Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti...   

Gönlümü Maraşlı'nın yaktı kara haberi." (Faruk Nafiz Çamlıbel)

Her ölüm hüzünlüdür, ama şu dünya hayatının satır arasında saklı bir hazine gibi eli böğründe yaşamaya ve yaşatmaya azmetmiş ruhların gidişinden daha kara bir haber olur mu ki?

Yazarın Diğer Yazıları