YÖK Başkan Vekili Safa Kapıcıoğlu ve Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin temsilcileriyle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yükseköğretim Meclisi’nin gerçekleştirdiği toplantıya, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) ve Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM) tepki gösterdi.
“Kâr amacı güden şirket gibi üniversiteler kurulması” önerisinin ve “Vakıf üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerin ücretleri, devlet üniversitelerindeki akademisyenlerin ücretinden az olamaz” şeklindeki yasa maddesinin kaldırılması gibi taleplerin yer aldığı toplantıya ilişkin yapılan açıklamada, kararları okuyan kişinin Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan olması da "manidar" olarak değerlendirildi.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Çünkü Okan Üniversitesi’nin adı akademik özgürlüğe saygı ya da akademik niteliğiyle değil, haksız ve hukuksuz biçimde yürüttüğü işten çıkarma ve akademik tasfiye uygulamalarıyla öne çıkmaktadır” denildi.
‘ÖĞRENCİLERE KULAK VERİN’
Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Kâr amacı güden üniversiteler” talebi, haksız ve hukuksuz işten atmalar ve akademisyen ücretlerinin rekabeti düşürdüğü iddiası; öğrencilerin ücretsiz öğrenim görmesi hedefi, vakıf üniversitelerinin yürütmesi gereken kamu hizmeti anlayışına tamamıyla zıt ve anayasaya aykırıdır!
‘’Baktıkları her yerde “para kazanmak” dışında bir şey görmeyen sermaye çevreleri ve TOBB, vakıf üniversitelerinin zaten cılızlaştırılmış niteliklerini güçlendirmeyi değil, tamamen ortadan kaldırmayı istemektedir. Çünkü dertleri Türkiye’de akademik niteliği artırmak değil, öğrencilerin sırtından ve kamu kaynaklarını sömürerek daha fazla para kazanmaktır!’’
“Eğitim kalite işidir. Kalite için bir taban fiyat belirlenmelidir” talebi her şeyin özeti gibidir. Okuyunca bile utanmamız gereken bu talep, maalesef ülkemizde bir holding patronuyla YÖK Başkanvekili arasında pazarlık konusu olmuştur. Bizler, vakıf üniversitelerindeki bilim emekçilerinin haklarını gözetmeyen, bu hakları ortadan kaldıracak ya da zayıflatacak, şirket statüsünde üniversiteye izin verecek, öğrencileri tamamen müşterileştirecek her adımın karşısında tüm örgütlü gücümüzle duracağız!’’
‘’YÖK’ün sorunların çözümü için sermaye çevrelerini değil, bilim emekçilerini ve öğrencileri kendisine muhatap almasını istiyoruz. YÖK’e tavsiyemiz, haksız ve hukuksuz şekilde işten atılan, pandemi bahanesiyle haksız biçimde ücretsiz izne çıkarılan, sokaklarda üniversitelerin reklam broşürlerini dağıtmaya zorlanan akademisyenlere ve eğitim hakkı zayıflatılan öğrencilere kulak vermesidir.’’